Türkiye'de Split Klima Üretimi İçin Neden Sınai Yatırım Yapılmamaktadır?
Bilindiği gibi, Türkiye'de soğutma ve klima alanında sınai ve ticari olarak yaklaşık 25 kadar firma faaliyet göstermektedir.
Özellikle split klima satışı yapmakta olan firmalar, ürünlerini hazır olarak, Japonya, İsrail, Kore, Tayland, Çin, İtalya, Singapur ve Amerika gibi ülkelerden ithal etme yoluyla sağlamaktadırlar. Türkiye'de sadece Meltem Soğutma Isıtma San. ve Tic. A.Ş. split klima üretimini O.E.M. (Original Equipment Manufacturing) modeli ile yaparak, hem iç piyasaya hem de Amerika, U.A.E., Suudi Arabistan, Pakistan ve Singapur gibi ülkelere de önemli miktarlarda (1993 yılında 10.250 adet split ünite) ihracat yapmaktadır. Aynı zamanda High-Wall Type splitleri de Amerika'dan ithal etmektedir. Firmaların sadece ithal yolu ile split tedarik ederek satış yapmaları, uluslararası rekabeti arttırmakla birlikte, Türkiye'nin son zamanlardaki ekonomik platformuna göre, ithalatın pahalandığı bu dönemde ülkemizden döviz kaybına da neden olmaktadır. Yani, eğer split klimalar, ana kompenentleri (kompresör, fan motoru, kontrol mekanizması gibi) yine aynı ülkelerden ithal edilerek üretilse idi; hem bu sektörde daha fazla istihdam imkanı doğacak hem de hazır cihaz ithal ederken bunun işçiliğine ve over-head'lerine de ayrıca gümrük, vergi ve fon gibi ekstra maliyetler ödenmeyecekti.
Fakat burada gözardı edilmemesi gereken husus; devlet, O.E.M. (Original Equipment Manufacturing) olarak imalat yapmakta olan firmalar açısından, sadece komponent ithalatı ile hazır cihaz ithalatı arasındaki fon ve gümrük vergi oranlarını yerli sanayiyi desteklemek için üretici lehine çevirmelidir. Yani parça ithalatı yaparak üretimi gerçekleştirmek; cihazın komple ithalatından daha pahalıya mal olmamalıdır. Yoksa bu şartlarda rekabet mümkün olmayacaktır.
Özellikle split IC ünitelerde High-Wall tiplerde her yıl önemli model ve dizayn değişikliğine gidilmektedir. Neredeyse tüm gövde ve aksesuarların özel plastik malzemeden yapıldığını düşünürsek, böylesine büyük ve grift enjeksiyon kalıplarının ilk yatırım maliyetleri çok yüksektir. Ayrıca kalıp amortismanlarının seviyesi on ila onbeş binli üretim rakamlarına ulaştığında rant olabilmektedir. Bu sebeple Türkiye'de yılda satılan split miktarlarına bakıldığında hiçbir sanayii kuruluşu bu miktarlar için yatırım yapmayı düşünememektedir.
Ayrıca, hemen ilave etmek gerekir ki, diğer dünya ülkelerinde çok sık model ve dizayn değişikliğine gidilmesi nedeniyle rekabet edebilmek için buna uyum sağlamak son derece rantabl olmayan bir tablo ortaya koyacaktır.
O zaman, akla hemen şu soru gelecektir. Bu kadar çeşitli ve kısa sürelerde değişen model yelpazesini nasıl rantabl olarak üretilebilmektedirler? Bilindiği gibi, Amerika da dahil olmak üzere, plastik kalıplarla üretim ve diğer işçilikler için; Singapur, Tayland, Kore gibi Uzakdoğu ülkelerinin ucuz yatırım ve işçiliklerini kullanarak, maliyetlerini aşağı çekebilmektedirler.
Örneğin, diğer ülkelerde birbirlerinin rakibi olan firmalar bile, Uzakdoğudaki aynı imalatçıya kendi ürünlerini O.E.M. üretimi ile yaptırtmakta ve böylelikle yüksek miktarlarda Mass-Production üretimine ulaşan bu imalatçının "Labor-Cost" ve "Over-Head"leri ve dolayısıyla maliyetleri bizlere göre çok düşük olabilmektedir.
Meselenin ana temeli burada yatmaktadır. Tabii ki bu faktörlerin yanına ayrıca Japon teknolojisini kopya eden Uzakdoğu otomasyonunu da koyarsak, Türkiye'de split High-Wall plastik IC ünite ve kondenser ünitesi üretimi yapmanın ülkemiz koşullarında son derece pahalı ve rantı düşük olacağı görülmektedir. Ülkemiz ekonomisine katkıda bulunabilmek için, Türkiye'deki klima sektöründeki firmaları kendi aralarında rekabeti devam ettirmek şartıyla, yine ülkemizde üretim yapabilecek fabrikalara, aynı kalite şartlarında O.E.M. olarak imalat yaptırabilecek şekilde bir işbirliğine gidebilirlerse, split klima yatırımı, overhead maliyetleri mass-production kanalıyla düşürülebilecektir. Örneğin Japonya ve Amerika'daki rakip firmalar nasıl ki Uzakdoğudaki aynı üreticiye ürününü O.E.M. olarak imal ettirip pazarlıyorlarsa; aynı yöntem ve anlayış içerisinde Türkiye'de de, hem zaman hem de döviz kaybı önlenmiş olacaktır. Ancak bu şekilde bir sanayicinin split klima yatırımını rantabl olarak yapabileceği açıktır.
Bu görüşlerimizin ülkemiz klima sektöründeki şirketlere bir mesaj olabilmesi ümidi ile; hem ekonomimizin son derece ihtiyacı olan döviz kaybını önlemiş olacağız, hem de ülkemizde, dünya milletleri ile uluslararası düzeyde rekabet edebilecek klima üretimi yapılabilecek seviyede sanayici ve yatırımcılar çıkabilecektir.
Buna ek olarak, serbest bölge avantajlarının kullanılması neticesinde, geleceğin Uzakdoğu üretim ve sanayici potansiyelinin ülkemize yönelmesi işten bile olmayacaktır.
Böylelikle, aynı kalite anlayışı ile hem kendi iç pazarımıza satış hem de üçüncü dünya ülkelerine ihracat yaparak üretim hacmimizi artırmak ve buna bağlı olarak yüksek adetli seri üretim sonucu işçilik ve genel giderleri aşağıya çekmek mümkün olabilecektir.
Mak. Müh. Ali BÜYÜKYILOIZ
MELTEM Soğutma San. ve Tic. A.Ş.
1959 Safranbolu doğumlu. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul'da yaptıktan sonra 1977-1981 döneminde Yıldız Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü'nden (Isı Proses Dalı) mezun oldu. 1981-1982 yıllarında İstanbul Üniversitesi İşletme iktisat Enstitüsü 25. dönemde Yönetim, Organizasyon ihtisası yaptı. Askerlik görevinden sonra 1984-90 yıllarında Alsim-Alarko Sanayii Tesisleri A.Ş.'de Rafineri ve Sanayii Tesisleri işinde şantiye şefi olarak görev aldı. 1990 yılından beri ise Meltem A.Ş.'de Fabrika Teknik Müdürü olarak görevini sürdürmektedir.