Soğutma Sistemlerinde Koruyucu Bakım Prensipleri
ÖZET
Bu çalışmada, koruyucu bakım tanımlanarak konunun önemi üzerinde durulmaktadır. Verimli bir soğutma sistemi kurabilmek için hangi hususlara dikkat etmek gerektiği, otomatik kontrol cihazlarının fonksiyonları ve bu cihazları ayarlama esnasında dikkat edilecek noktalar verilmektedir. Elektrik kumanda bağlantısında arızayı haber verecek düzenler kurulması ve otomasyona geçilmesi gereği açıklanmaktadır. Ayrıca yağ dönüş problemleri, nem ve oksijenin oluşturduğu kronik problemler açıklanmakta ve konu ile ilgili tavsiyeler yapılmaktadır. Son olarak soğutma sistemleri konusunda iyi eğitilmiş kalifiye teknik elemanlara ve bakım konusunda yayınlara duyulan ihtiyaç dile getirilmektedir.
Pek çok işletmecinin anlayışına göre koruyucu hakim; tesiste meydana gelebilecek arızalara vukuundan önce mani olunması için uygulanan periyodik kontrollardır. Koruyucu bakım, onarım bakımının yükünü önemli ölçüde azalttığı gibi, mecbur olunca ve daha uygun bir zamanda, daha az harcama ile yapılmasını sağlar.( 1)
Kloro-floro karbon (CFC) esaslı soğutucu akışkanların (özellikle R-11 ve R-12) atmosferdeki ozon katmanına zarar vermesi, bu tür gazların kullanıldığı tesislerde koruyucu bakım konusunda çok daha hassas dav-ranılması gereğini ortaya çıkarmıştır. Bilindiği gibi buhar sıkıştırmalı bir soğutma sisteminin ana elemanları;motor-kompresör, kondenser. evaporatör ve genleşme cihazıdır. Yardımcı elemanlar ise su soğutma kulesi, pompalar ve fanlar olarak sayılabilir.(2)
Yukarıda belirtilen ana elemanların sistem olarak bir uyum halinde çalışması gerekir. Çünkü soğutma sistemi, borularla birleştirilen asgari dört ana elemana sahip olduğundan, herhangi bir elemandaki bir problem diğer elemanlarda da problemler doğuracaktır. Dolayısıyla verimli bir soğutma sistemi, proje safhasından başlanılarak uzman kişilerce tasarlanmalı ve tesis edilmelidir ki başlangıçta yapılan hatalar daha sonra sürekli problemler ve arızalar oluşturmasın.
Soğutma sistemlerindeki otomatik kontrol cihazları, ancak birbiriyle uyumlu tasarlanmış devreyi çeşitli değişkenlere karşı korur. Soğutma sistemlerinin karmaşıklığı; ısının bir ortamdan alınıp diğer ortama nakledilirken atmosfer şartlarının yıl boyunca hatta gün boyunca değişkenlik göstermesi, bunun karşılığında soğutma sisteminin bu değişen dış şartlara uyumlu çalışabilmesi bir çok otomatik kontrol elemanının kullanılmasını zorunlu kılmaktadır. Otomatik kontrol cihazları olarak bilinen cihazları, güvenlik cihazları ve işletim cihazları olarak ayırmakta, bunların fonksiyonlarını karıştırmamak açısından yarar vardır. Örneğin bir su soğutma grubunda ana kontrol sağlayan termostatın yanında sistemi donma tehlikesine karşı koruyan donma termostatı da mevcuttur. Güvenlik ve işletim cihazlarının,genleşme valilerinin ayarlan tesis işletmeye alınırken hassas olarak yapılmalı ve açma-kapama-ayar değerleri sistemin kullanım klavuzunda belirtilme'idir. Çünkü bu ayarlar zamanla yay ve diyaframların deforme olması veya hatalı müdahaleler sonucu bozulabilir. Bu ayarları her periyodik bakımdan sonra kontrol etmek faydalı olacaktır. İşletim cihazlann-daki ayarlama hatası hemen farkedi-lirse de güvenlik cihazlanndakiler -bu cihazlara görev sık düşmediği için- pek farkedilmez. Bu sebepten dolayı güvenlikcihazlarını, cihazın kendi üzerindeki hatalı olması kuvvetle muhtemel olan skaladaki değerlere göre değü de gerçek gösterge değerlerine göre test etmek faydalı olur.
Soğutma sistemlerinde basınç, sıcaklık, gözetleme ve gürültü kontrolları günde en az bir defa yapılmalı ve bu bilgiler bakım kartlarına işlenmeli-dir. Anormal bir durum gözleniyorsa derhal müdahale edilip sebebi araştırılmalıdır.
Ana kontrol panolarında her bir cihaz için "çalışıyor" ve "arıza" lambalarının takılması, hatta merkezi kontrol sağlayan piyano tipi panoların hazırlanması çok faydalıdır. Dünyada son yıllarda yaygınlaşan bilgisayarlı otomasyon sistemleri koruyucu bakım ve kontrol işlemlerini çok kolaylaştırmış ve düzenli hale getirmiştir. Böylece sıcaklık, akış, basınç ölçümlerinin insanlar tarafından yapılmasına gerek kalmadan elektronik ara yüzey (interface) vasıtasıyla bilgisayara girilmekte ve tek merkezden kontrol imkanı sağlanmaktadır. Büyük ve karmaşık bir tesisin işletimi Programlanabilir Lojik Kontrol (PLC) cihazları yardımıyla çok düzenli olarak yapılabilmekte ve insan kaynaklı arızalar en aza indirilmektedir.
CFC esaslı soğutucu akışkanların kullanıldığı soğutma sistemlerinin önemli problemlerinden biri yağlama yağı ile soğutucu akışkanın sistemde birlikte dolaşması ve dolayısıyla yağın kompresör karterine geri döndürülmesidir. Şayet yağlama yağı kartere dönemezse iki problem doğurur. Birincisi yağ genellikle kondenserin üst tarafında vey evaporatörün alt kısmında ve boru çeperlerinde birikir. Buralarda bir yer işgal ederek ısı geçişine ve akışa engel olur. İkinci problem kompresörün yağsız kalması, bunun sonucunda başlıca mekanik arızaların ortaya çıkmasıdır. Yağın geri döndürülebilmesi, kompresör, kondenser ve evaporatörün seviyelerine uygun olarak düzenlenen boru bağlantıları ile mümkündür. Boru bağlantıları ile ilgili geniş bilgi (3) no'lu referanstan alınabilir. Bir diğer problem de gerek tesisat esnasında ve gerekse sonradan yapılan servislerle sistem içerisinde oksijen ve nemden kaynaklanan durumlardır. Bu maddeler CFC esaslı soğutucu akışkanlar ve yağlar ile kimyasal reaksiyona girer, neticede yağın çökelti yapmasına, silindir ve valflerin bakır ile kaplanmasına ve tıkanmalar yol açar.
Bu maddeler hermetik ve yarı hermetik kompresörlü sistemler için çok daha ciddi tehlikeler oluştururlar ve sonuçta kompresör sargıları sadece yanmakla kalmaz, oluşan zehirli maddeler sisteme yayılır. Bunun sonucunda soğutma sisytemi adeta kanser olur ve tekrar temizlenmesi oldukça pahalı işlemler gerektirir. Ülkemizde gerek tesisat aşamasında ve gerekse işletme aşamasında karşılaşılan en önemli sorun kalifiye teknik eleman eksikliğidir. Meslek Yüksek Okulları bünyesinde 1988 yılında açılan İklimlendirme-Soğutma programlan ve yine aynı programların bazı Endüstri Meslek Liselerinde açılmasının hedeflenmesi bu alandaki eleman sıkıntısının bir yansımasıdır. Fakat açılan bu programlardaki öğrencilerin iyi yetiştirilmesi okul-sanayi işbirliği ile mümkündür.
Yine koruyucu bakım ve anza teşhisi konulannda Türkçe yayın olmaması da ciddi bir eksikliktir. Bu konuda gerek üniversitelere ve gerekse bu konuda çalışan firmalara önemli görevler düşmektedir.
REFERANSLAR
1.Endüstride Bakım Uygulamaları Semineri Notları, MPM Yayını no:224 Ankara - 1978
2.İklimlendirme Soğutma Sistemlerinin İşletilmesi ve Bakımı Semineri Notlan, MMO İstanbul Şubesi yayın no:92/5 İstanbul
3.Soğutma Sistemlerinde Yağ Problemleri, ERTAŞ, Erol. Dr. Y. Müh. Segem Yayını, Ankara
4.Troubleshooting Refrigeration Systems, TPC Training Systems, 1301 So. Grove Ave. Barrington, İlinois 60010 U.S.A.
Hüseyin BULGURCU
Makina Mühendisi