Header Reklam
Header Reklam

Kara, Deniz, Hava - Bölüm 2

05 Ekim 1992

(1.sayıdan devam)

Atmosfer, ses, ışık, ışın vb. dalgalarının iletişimi gibi gerekli ve yeterli fiziksel ortam oluşturması görevini üstlenmesinin yanı sıra canlıların yaşamlarını sağlıklı bir düzeyde sürdürebilmeleri için olumlu bir ortam oluşturur.

Ayrıca atmosfer yaklaşık düzeyde kalınmak suretiyle kalıcı oranlarda gaz karışımında oluşan kimyasal yapıda bir ortam niteliği taşır. Sözü edilen ortam aşağıya çıkarılmış olan çizelgede açıkça belirtilmiş ve ayrıca da zaman ve yere bağlı olarak değişebilir nitelik gösteren gazların hacimsel oranlarının sınır değerleri bir çizelge ile belirtilmiştir.

Atmosferin yapısal oluşumu yandaki görünüşten izlenebilir. Atmosfer çeşitli katmanlardan oluşmuştur. Bu katmanların her birinde basınç ve sıcaklık değişik değerlerdedir. Örneğin tropposfer katmanda sıcaklık ve basınç yer yüzeyinden (litosfer) katmanına doğru giderek azalır. Tropposfer katmanında her tür fiziksel ve yaşamsal değişiklikler olagelir. Sfer/küre sözcüğü başına getirilmiş olan "tropo" öneki "değişen" anlamına gelmektedir. Bu bölgeye kısaca "hava" diyoruz.

HAVANIN KİRLENMESİ

Hava kirliliği: Çevre havasının herhangi bir olumsuz değişimi Hava kirleticileri : Havanın doğal bileşiminin değişimine neden olan katı, sıvı ve gaz ortamdan oluşur. Atık gazlar : Yerleşik ya da gezer nitelikte örneğin, endüstri tesisleri, taşıt araçlar vd gibi enerji üreten sistemlerin yararlanılamayan zararlı yanma ürünleri ve artıkları. Yanma ürünü gazlar : Bunlar yanma eylemi sonucunda oluşan gazlardır. Yanma sırasında oluşan bu gazlar; karbondioksit (C02), kükürt dioksit (S02), su buharı (H20), gibi gazlar ya da yanma eyleminin boşta kalan temel öğesi oksijen (O2) ile azot (N2) ve diğer gazlardan oluşmaktadır. Havadaki bu karışım bazı katı ve sıvı parçacıkları da birlikte içerir.

Duman : Hava içinde sürüklenen katı ve sıvı parçacıkların yoğunluğu nedeniyle görülebilen atık gazlar ve yanma ürünleri karışımıdır.

Kurum ve İs : Çapı mm düzeyinde olan kömür parçacıklarına kurum, kömür parçacıklarının çapı mikron düzeyinde bulunan kuruma is denir. Kül : Yanma sonrası ortaya çıkan mineral kökenli parçacıklardan oluşan kül atık gazlara karışarak bacadan dışlandığı gibi yanma artığı olarak küllükte toplanır ve oradan dışarı atılır.

Sis : Belirli hava koşullarında oluşan hava kirleticilerinin oluşturduğu durumdur.

Kükürt Oksitler (S02): Bileşimlerinde Kükürt/sülfür bulunan ve özellikle kömür ve petrol gibi fosil yakıtların yanma sonucu oluşan oksit türleridir. Bu tür oksitler en yaygın zararlı/zehirli renksiz ve sert kokulu olan kükürt oksit (SOx), kirlilik araştırmalarında belirli bir yoğunluk düzeyinden sonra solunum güçleşmekte ve dolayısıyle çevredeki yaşam koşulları giderek kötüleşmekte ortam, canlılar ve bitkiler için giderek yaşanma özellik ve niteliğini yitirmektedir. Kükürt oksitler havadaki nem (H20) ile birleşerek "asit yağmuru" diye adlandırılan bir tür olguya dönüşmektedir.

Karbon Monoksit (CO): Karbon monoksit, renksiz kokusuz zehirleyici bir gazdır. Havadaki karbon monoksidin büyük bir bölümü, organik maddelerin tam yanıtlamasından oluşmaktadır. Oksijen (O) atomuna karşı büyük duyarlılık gösterir. İşte bu nedenle de canlı organizmaların bozunmalarına neden olurlar. Azot Oksitler (NOx) : Yüksek sıcaklıklarda oluşan yanma olaylarında ortaya çıkan bu tür azot oksitler, çevre kirliliği araştırmalarında Nox diye anılırlar. Bu tür oksitler havadaki azotun ve yakıtta var olan bir kısım azotun oksitlenmesi yolu ile ortaya çıkar. Azot oksidin yüksek ölçüdeki yoğunluğu, soluma organları ve bitkiler için zararlı sonuçlar ortaya koyar. Azot asitlerinin zararlı etkisi dolaylı olarak sis oluşumunda ortaya çıkar. Foto-kimyasal etki ile "asit yağmuru" olgusunun çevreye zarar vereceği apaçık ortadadır.

Halojen hidrokarbonları : Bu tür gazlar, karbon (C), fluor (Fİ), Klor (Cl) ve hidrojenden (H) kimyasal oluşan gazlardır. Bu tür gazlar, sürükleyici, soğutucu, çözücü olarak kullanılırlar. Bu kimyasal yapıdaki gazlar, stratosferdeki ozon (03) kam an mı delerek zararlı etkisinin mor-ötesi ışınların yerküremize yoğun olarak ulaşmasına neden oldukları sanılmaktadır.

Ozon (03) : Atomik (O) ve moleküler (02) oksijenden oluşan Ozon (O3), azot oksit ve hidrokarbonlar gibi hava kirleticileri ve de kuvvetli güneş ışınları etkisiyle yoğun ozon birikimleri oluşmaktadır. Ozon katmanı, stratosferde mor-ötesi ışınların yerküreye olan etkisini azaltır. Kirli atmosferdeki ozon, azotun (N) oksitlenmesine neden olduğu gibi canlıların ve bitkilerin yaşamıiçin zararlı yönden etkiler. Ozon atmosferde bir çok kimyasal proseste yer alır.
Fotokimyasal oksitleyiciler: Güneş ışınları etkisiyle karbon ve azot oksitlerinin foto-kimyasal reaksiyonlarıyla oluşan ürünlerdir. Burada sözü edilen güneş ışınlarında yer alan kısa dalgalı ışınlardır. Atmosferde bu yolla oluşan bileşikler ozon ve peroksia-setilnitrat PAN diye anılır ve bitki örtüsü için çok zararlıdır.
Asit yağmuru : Hava ortamında sülfat ve nitratların oluşması sonucu asilliği artan nemli veya kuru serpinti niteliğindeki olgudur. Çok kez bu serpintiler ülkelerin sınırlarını aşarak uzaklara uzanırlar ve önemli zararlara neden olurlar. Özellikle göl, akarsu ve yeraltı sularının asitlenmelerin-den balıkçılık ve su ekosistemini olumsuz etkiler. Ayrıca bu asitlerin orman ve bitkiler üzerinde küçümsenmeyecek önemli düzeyde olumsuz etkileri görülmektedir.

Havayı kirleten parçacıklar : Yer yüzünde, çeşitli katı maddelerden oluşan çok küçük katı parçacıkların havaya karışması kirliliğin başka bir nedenini oluşturur.

Uçucu küller : Duman, is ile egzost gazları ve su buharı içindeki katı parçacıklar.

Toz : Taşıyıcı gazla birlikte sürüklenen katı parçacıklar topluluğu.

Kömür tozu : Kömür üretim inde, işlenmesinde ve taşınmasında, kömür kömürden kopup ayrılan küçük parçacıklara kömür tozu denilir. Toz bulutu : Havada çok ince tozların varlığından ileri hava karartısıdır.Tozu oluşturan parçacıklar o kadar küçüktür ki ne tek tek algılanabiliri ne de gözle görülebilinirler.
Toz bulutu yüksekliği: Tozlu ya da kirli havanın bulunduğu yerden, kinetik veya ısısal etkisiyle yükselebildiği üst düzey arasındaki yükseklik farkına toz bulutu yüksekliği denilir. Havanın doğal temizlenmesi : Hava yağmur ve kar gibi doğal yağışlarla temizlenir.

Havanın kirlenmesi : Hava ortamının, belirli bir bölgesinde oluşan kirliliğin yoğunlaşması ve meteorolojik etkilenme ile de zararlı ve olumsuz durumlara neden olan olaylar ortaya çıkabilir.

Hava kirlenmesinin denetimi: Havanın temizliğinin, çevrenin gerektirdiği düzeyde, korunması amacıyla gerekli ve yeterli önlemler alınmalı ve yaptırımlar uygulanmalıdır. Kirleticilerin dökümü : belirli bir bölgede havanın kirlenmesine neden olan kaynakların ayrıntılarıyla birlikte dökümü yapılmalıdır.

Anlık kirlilik yoğunluğu : Havayı kirleten bir maddenin, belirli bir yerde ve anlık ölçekli zaman dilimindeki yoğunluk düzeyidir. Kütlesel ya da hacımsal yüzde olarak belirtilir.

Hava kirliliği : Kirleti yoğunluğunun sağlıklı ve güvenceli çevre yaşam düzeninin sınırı aşılarak olumsuz duruma gelmesine hava kirliliği denir.

Havayı kirleticiler : Havanın doğal yapısının değişimine neden olan tüm katı, sıvı ve gaz durumlu maddeler, kirleticilerden sayılırlar.
Toz yoğunluğu : Taşıyıcı nitelikte bir gaz ortamın birim hacmindeki katı parçacıkların kütlesel veya sayısal değerine toz yoğunluğu denir.Sayısal bir değerlendirme yapılacak ise parçacıkların büyüklükleri, sayıları ile birlikte anılmalıdır.
Hava için izin verilen en yüksek yoğunluk : insanlar, hayvan ve bitkilerin içinde yaşadıkları hava ortamdaki kabul edilebilir yoğunluk, canlı yaratıklara belirli bir süre içinde zarar vermeyen en yüksek düze olarak öngörülmektedir.

 

Prof. Seyfettin SARAÇOĞLU