Isıl Konforun Önemi

Bir ortamda bulunan kişinin ısıl konforu çeşitli şekillerde mutluluğunu etkileyebilir. Bir kişinin ısıl konforu, “ısıl çevreyle olan memnuniyetini ifade eden ve öznel değerlendirmeyle değerlendirilen zihin koşulları” olarak tanımlanmaktadır. Bir kişinin ısıl konforu özneldir ve kişiden kişiye değişir. Bunun için genellikle, bir binanın her bir kullanıcısından kişisel girdiyi elde etmek için bir ankete gerek duyulabilir. Ancak, çok geniş koşul aralığında ve çok kişiyle yapılması gereken bu anketler, kolay uygulanabilir değildir ve binanın kullanım öncesinden yapılamamaktadır. Farklı bir yaklaşımda ise, çevresel koşullar ölçülür ve bir dizi insan araştırılmış gibi ısıl konfor endeksleri hesaplanır.
BS EN ISO 7730 ve ASHRAE 55 standartları, binalar arasındaki ısıl konforu ve aynı bina içerisindeki farklı koşulları karşılaştırmak için sayısal numaralar vermek üzere çevresel ölçümleri ve sonraki hesaplamaları yapmak için yöntemler sunar. Standartta istenen ölçülen değerleri; hava hızı, türbülans yoğunluğu (hava hızının standart sapması kullanılarak), hava sıcaklığı, radyant sıcaklık probu ile ölçülen sıcaklık / çalışma sıcaklığı ve bağıl nemdir.
Termal konfor hesaplamaları; Çekme Riski, Beklenen Ortalama Karar (PMV) ve Beklenen Ortalama Memnuniyetsizlik (PPD) için değerler sağlar. Çekme riski; türbülans yoğunluğu, hava sıcaklığı ve hava hızı açısından ölçülen koşullarda cereyan hisseden insanların yüzdesini gösterir. PMV, -3 ile +3 arasında bir ölçekte bir anket çalışıyormuş gibi, mekânı kullanan geniş bir insan grubunun ortalama oy tahminidir; Burada “-3” soğuk, “+3” sıcak hissedildiğini gösterir, “0” ise istenen konfor koşuludur. PPD, PMV sonuçlarına dayanarak alanı kullanmaktan rahatsızlık duyan kişilerin yüzdesidir.
PMV ve PPD hesaplamaları, giysilerin sağladığı yalıtımı (CLO) ve mekânda bulunan insanların (MET) faaliyetlerini göz önünde bulundurur. CLO ortalama giyim yalıtımının bir ölçüsüdür ve MET, mekân içinde belirtilen görevleri yerine getiren ortalama bir kişinin ısı çıktısının ölçüsüdür. Standartlar, bir alan için CLO ve MET’yi hesaplama yöntemleri verir; ancak gerçek değerler, alanın kullanıcılarına göre değişebilir. Örneğin aktivite seviyesinin önemli derecede farklı olduğu bir süpermarket veya fabrika katına kıyasla bir ofis alanı söz konusu olduğunda, PMO ve PPD’nin gerçek gösterge değerlerini vermek için CLO ve MET dikkatle belirlenmelidir.
Unutulmaması gereken bir husus; PPD, aynı CLO’da olduğu gibi minimum yüzde 5 hesaplanır ve MET içinde her zaman sıcak veya soğuk hissedecek insanlar olacaktır. Bu durum, kişinin CLO’sunu değiştirerek telafi edilebilir. Yani kişi bir ofiste bulunuyor ve bir ceket giyiyorsa ve kıyafet kodu izin vermesi halinde, sıcak hissettiğinde çıkarabilir veya serin hissettiğinde ceket, hırka vb. giyebilir.
Isıl konforun mutluluk verici etkisi, üzerinde çalışılacak bir odak noktası haline geliyor ve bu konu giderek bina sahipleri ve kullanıcılarının da dikkatini çekiyor. Bunun nedeni, ısıl konforun sağlanamaması halinde moral üzerinde, hatta bazı durumlarda bina sakinlerinin zihinsel ve fiziksel sağlığı üzerinde olumsuz etkilerdir. Moral ya da sağlık ile ilgili herhangi bir sorun, binadakilerin verimliliğini etkileyebilir. Isı yükü testleri ya da kullanılan binanın, kullanım öncesinde olması gereken ısıl konfor ölçümünün yapılması, olası problemlerin tespit edilmesini sağlayabilir veya binanın gerekli beklenen konfor seviyelerine, örneğin BS EN ISO 7730 standardına göre, PMV’ye, PPD’ye ve diğer faktörlere bağlı olarak mekânın sınıflandırılmasına yardımcı olabilir.
Isıl konfor koşullarının kötü olmasının sebep olduğu dikkat dağılımı önemli olabilir ve havalandırma sisteminde iyileştirmeler ya da bir bireyi, ona daha uygun bir ısıl ortama taşımak yoluyla alan içindeki koşullar iyileştiğinde bile insanların alan içinde rahatsızlık hissetmeye devam etmelerine sebep olur. Eğer bir mekân uzun süredir çok sıcak ya da çok soğuk hissedilmiş ve herhangi bir iyileştirme yapılmamış ise, iyileştirme sonrasında bile insanların ısıl konforu algılanması önyargılı hale gelebilir. Algılanan uzun süreli ısıl konfor rahatsızlıklarını gidermek zor olabilir ve üretkenlik olumsuz etkilenebilir.
Isıl konforun insanların mutluluğu üzerindeki etkisi önemlidir ve dikkate alınmazsa, mekândaki insanların morallerini, sağlığını ve üretkenliğini etkileyebilir.
Kanada İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi’nin getirdiği tanımlamalara göre;
Ofis sıcaklığı ne olmalıdır?
Genel bir öneri, sıcaklığın 21-23 ° C (69-73 ° F) aralığında sabit tutulmasıdır. Yaz aylarında, dış ortam sıcaklığı daha yüksek olduğunda, iç mekân ile dış mekân arasındaki sıcaklık uyumsuzluğunu en aza indirgemek için klimalı ofisleri biraz daha sıcak tutmanız önerilir.
Nem seviyesi ve hava hızı ne olmalıdır?
Bağıl nem seviyeleri yüzde 20’nin altındaysa mukoza zarları ve cilt kuruması rahatsızlık verebilir. Bağıl nem düzeylerinin düşük olması statik elektriğin oluşmasına sebep olabilir ve yazıcılar ve bilgisayarlar gibi bazı ofis ekipmanlarının operasyonlarını olumsuz etkileyebilir. Yüzde 70’in üzerindeki bağıl nem seviyeleri, yüzeylerde ve cihazların ve bina yapılarının içlerinde yoğuşmaya neden olabilir. Bu alanlarda küf ve mantar oluşabilir.
0.25 metre / saniyenin altındaki hava hızları, sürekli dikkat gerektiren görevlerde bile önemli derecede dikkat dağıtıcı etki yaratmaz.
Ofislerde iç ortam sıcaklığı konusunda bir standart var mı?
CSA Standart CAN / CSA Z412-00 (R2011) – “Ofis Ergonomisi”, Kanada’daki ofisler için kabul edilebilir sıcaklık ve bağıl nem aralıkları verir. Bu değerler, Amerikan Isıtma, Soğutma ve İklimlendirme Mühendisleri (ASHRAE) Standardı 55 – 2010: “İnsani Kullanım için Isıl Çevresel Koşullar” tarafından önerilen değerlerle aynıdır. Önerilen sıcaklık aralıklarının, bireylerin en az yüzde 80’inin ihtiyaçlarını karşıladığı bulunmuştur. Bazı insanlar, bu değerler karşılansa bile rahatsız hissedebilir. Ek önlemler gerekebilir.
Konfor Koşulu için Sıcaklık / Nem Değerleri |
||
Koşullar |
Bağıl Nem |
Kabul Edilebilir İşletme Sıcaklıkları ˚C |
Yaz (Hafif Giyisi) |
% 30 |
24.5 – 28 |
% 60 |
23 – 25.5 |
|
Kış (Sıcak Tutan Giyisi) |
% 30 |
20.5 – 25.5 |
% 60 |
20 - 24 |
Kaynak: Thermal comfort and wellbeing, January 2017, Calum Maclean, Senior Research Engineer, BSRIA Sustainable Construction Group