Geleceğin çevreci araç tasarımları

İstanbul’da ikamet edenlerin her gün işe gidiş ve eve dönüş ‘macerasında’, akıllarına bambaşka ‘Zihni Sinir’ fikirleri geliyordur… Mesela uçan ya da yüzen arabalar, sırt çantası şeklinde mini jetler, çift katlı otobanlar vs… Hatta “ışınlanmayı bulsalar da kurtulsak” dediğinizi duyar gibiyiz… Bizimle aynı fikirde olanlar için müjde! Birileri sesimizi duydu… Hayır, ne yazık ki henüz ışınlanma ile evimize gidemeyeceğiz ama kullanabileceğimiz otomobiller için çılgın tasarımlar üretilmeye başlandı… Görünen o ki gelecekte, çocukken çizgi filmlerde gördüğümüz araçlarla seyahat etme şansımız olacak… Unutmadan; bu araçların çevre dostu ve enerji verimli olduklarının da altını çizmek gerekiyor. Trafiğe çare olmasa da içinize serpilecek bir bardak su niyetine, bu sayımızda bu araçlara göz atmak istedik…

BMW Vision Next 100 Concept

BMW 100. yıl dönümünü adından da belli olan Vision Next 100 concept modelini tanıtarak kutladı. Bu araç, Bavyeralı firmanın yeni yüzyıla nasıl bir bakışı olduğunu gösteriyor. Fütürist konsept bir sedan şeklinde tasarlanmış. SUV modelleri son zamanlarda moda olsa da, BMW bu gövdenin, markanın çekirdeği olduğuna inanıyor. Vision Next 100’ün bir kısmı i8 hibridden alınmış. Ancak aracın kaygan gövdesinin direnç katsayısı sadece 0.18. Tüm uzunluğu 193 inç (4900 mm) olan aracın, 5 serisinden 4 inç (100 mm) daha kısa ve daha alçak (54 inç / 1370 mm) olduğu görülüyor. Aracın yapı malzemesi karbon fiber ve plastikten oluşmakta. Ayrıca bazı parçalar, karbon fiber işleminden oluşan atık parçalardan üretilmiş. Araçta cam sütunu yok bu nedenle iç kısım biraz esintili olabilir. İç kısım, geri dönüşümlü materyallerden yapılmış ve günümüz araçları gibi değiştirilebiliyor. Vision Next 100 concept ‘Boost’ modunda kontrol tamamen sürücüye ait iken ‘Ease’ modunda ise otonom sürüş teknolojisi ile araç kendi kendini kontrol ediyor. BMW ayrıca ‘Canlı Geometri’ olarak adlandırdığı 800 parçadan oluşan hareketli üçgenleri ön panele monte etmiş. Bu parçalar yaklaşan bir tehlikeyi sürücüye bildiriyor. BMW Grup toplamda 4 konsept araç tanıtacağını duyurdu. Biri Vision Next 100 concept iken, diğerleri haziranda Rolls-Royce Grand Sanctuary, daha sonra MINI ve BMW Motorrad olacak.

Zeppelin ve Cyclone

Tasarımcı Cameron Van Dyke, Detroit’te düzenlenen Kuzey Amerika Uluslararası Otomobil Fuarı’nda elektrik ve insan gücünü kullanan aracı “Zeppelin”i tanıttı. Bir prototip olan Zeppelin bisiklet ile bir otomobilin hava koruması ve taşıma kapasitesini birleştirmesi mantığıyla tasarlanmış. Küçük ve aerodinamik olan araç 750 watt’lık elektrikli motoruyla saatte 40 km hız yapabilmesinin yanında pedallarla da yol kat edilebiliyor. Tasarımcı Dyke aracı için “Bunlar gerçek anlamda kavram arabalar, buradaki amaç bisiklet ve arabanın ideal buluşma noktasını bulmak” açıklamasını yapıyor. Araç her ne kadar bisiklet özelliklerini kısmen taşısa da melez bir araç olduğu için trafiğe çıkmak adına gerekli lisans ve sigorta işlemlerinin yapılması gerekiyor. Cameron Van Dyke’ın bir diğer tasarımı ise alüminyum, deri ve maun ağacından yapılan özel bir tasarım Cyclone. Bu tasarımda ise bisiklet teknolojisi tekne yapım tekniğini ile buluşuyor. Bisikletler için yüksek kargo taşıma kapasitesi sağlamak için geliştirilen bu araç da geleceğin sıra dışı tasarımları arasında yerini alıyor.

Splinter

Joe Harmon ve tasarım ekibi, neredeyse tamamı ahşap kompozit malzeme kullanılarak yapılan süper hızlı otomobil geliştirdi. Kuzey Carolina Üniversitesi’nde öğrenciyken ahşap otomobil projesine başlayan Joe Harmon, beş yıl sonunda ekibiyle birlikte tamamladığı “Splinter” isimli otomobili görücüye çıkardı. Egzotik bir tasarıma sahip otomobil gücünü Chevrolet LS7 motordan alıyor. Bağlantı parçaları, farlar, lastikler ve jantların dışında neredeyse tamamen ahşap malzemeden kullanılarak üretilmiş. 275’ten fazla farklı ağaç parçası kullanılan otomobilin 1360 kilogram ağırlığı bulunuyor. Ahşaptan yapılması sebebiyle Spinter, çelik ve alüminyumdan daha iyi bir mukavemeti bulunuyor. Aracın, 700 beygir gücündeki motoruyla 384 kilometre hız yapma potansiyeli bulunuyor.

Smart Forjeremy

Tasarımcı Jeremy Scott hem kullanışlı hem şık olan bu araca kanatlar eklemiş. Araç, konsept olarak, özel modifikasyonların kolay adapte edilebildiği bir kişisel otomobil modeli yaratmak amacıyla tasarlanmış. Herkesin kafasındaki araç modelini kolayca tasarlayıp fabrika çıkışlı sipariş edebileceği bu teknoloji sayesinde gelecekte herkesin araç tasarımı değiştirilebilen telefon kapaklarından farksız olacak. Araç ayrıca, 55 kW-saatlik elektrik motoruyla 4,8 saniyede 60 km/s’ye hızlanabiliyor, 125 km/s azami hıza ulaşabiliyor. 17,6 kw-saatlik lityum iyon piliyle toplamda 145 kilometre yol alabiliyor.

AIRPod

Bu araç Fransız Andraud ve Tessie tarafından çevre dostu olacak şekilde tasarlandı. Bu yenilikçi araç, şaşırtıcı derecede çevre dostu özellikler sergiliyor. Tanklarda sıkıştırılmış soğuk havanın motor pistonlarını hareket ettirmesine dayanan çalışma prensibi, ekonomik oluşuyla da çarpıcı. Çünkü gerekli basınç için hava istasyonlarında hava tanklarının doldurulması yeterli. Üstelik birkaç dakika içinde dolum işlemi gerçekleştirilebiliyor. AIRPod, şehir içinde gerek hava kirliliği gerekse park sorununun önüne geçmeye aday. Küçük boyutlarının yanı sıra eğlenceli ve fütüristik tasarımıyla da dikkat çeken araç, daha temiz şehirler için bir başlangıç olabilir. Ayrıca AIRPod direksiyon ile değil iki tane joystick ile kullanılıyor.

BIOME

Muhteşem tasarımlı BIOME, Mercedes'in başarılı tasarım takımı tarafından California Mercedes-Benz İleri Tasarım Stüdyoları'da geliştirildi. Mercedes'in basın açıklamasında, doğadan ilham alınarak tasarlanan otomobilin, üretildiği andan son anına kadar ekosistem içerisine entegre olduğu belirtildi. Açıklamada ayrıca, ''Otomobil iki tohumdan yaratıldı, BIOME'nin iç mekanı ön taraftaki Mercedes yıldızının DNA'sından geliştirilirken dış tasarımı ise arka taraftaki yıldızdan geliştirildi. Müşteri özel isteklerini karşılamak için, Mercedes yıldızı genetik olarak her durum için tasarlandı.'' cümlelerine yer verildi. Konsept otomobilin teknik özellikleri ve detayları belli olmasa da Los Angeles Auto Show'un en iddialı tasarıma sahip otomobillerinden biri olduğu kesin...

sQuba

İsveç firması Rinspeed’in CEO’su Frank M. Rinderknecht tarafından tasarlanan sQuba hem karada hem denizde kullanılabiliyor. sQuba James Bond’un oynadığı 1977 yapımı The Spy Who Loved Me (Beni Seven Casus) filminden ilham alınarak tasarlanmış. Üç elektrik motoruyla çalışan sQuba, karada bir spor otomobil kadar hızlı ve hiç gaz salımı yapmıyor yani tam bir çevre dostu. Suyun altındaysa 10 metre derinliğe kadar inebilen ve bir balık kadar kıvrak hareket edebilen bu yeni teknoloji harikasının arka tarafına yerleştirilmiş tüpler sayesinde sürücülere oksijen sağlanıyor. Lazer sensörleri sayesinde karada şoförsüz de gidebilen sQuba'nın yapımında son teknoloji ürünü, aşırı derecede hafif fakat dayanıklı karbon temelli bir madde kullanılmış.

Batmobile

Bu araç Casey Putsch tarafından 5 ay içinde roket malzemelerinden polikarbona kadar pek çok farklı materyal kullanılarak tasarlandı. Dünyanın ilk jet türbin motorlu otomobili unvanının da sahibi olan Batmobile’in trafiğe çıkış onayı alındı. Batmobile’i saatte maksimum 250 kilometre hıza ulaşabiliyor.

Metromorph

Roman Mistiuk tarafından Peugeot için tasarlanan Metromorph adlı bu araç tamamen elektrikle çalışıyor ve başka hiçbir arabanın yapamadığını yapıyor: Duvarlara, örümcek gibi tırmanıyor. Kendi kendine park edebilen, dairenizden sokağa rahat geçin diye asansöre dönüşebilen Metromorph, yer çekimine meydan okuyan tasarımıyla evinizin balkonu haline bile gelebiliyor. Aracın yan yüzeylerini kaplayan kapılar, çok farklı bir şekilde açılıyor. Aracın şeklinden dolayı koltuklar yolculuk boyunca arabanın pozisyonuna göre yer değiştiriyor. Peugeot'un yeni konsept modelindeki özellikler sürücüye, sürüş keyfi olarak dikey binalar arasında seyahat etme imkanı verirken, aracın arka tekerleklerine yerleştirilen iki elektrikli motor sayesinde sürücüye seyahat boyunca motorun olup olmadığını hissettirmiyor.

eRinGo EV

İranlı bilgisayar grafikeri Mohammed Ghezel tarafından tasarlanan eRingo EV, halka şeklinde dönebilen bir konsept araç. Araca, standart dört tekerlek modelinin geçireceği evrimi gözler önüne seren bir tasarım olarak bakılıyor. Araç, elektrikli bir otomobil konsepti. Kullanımı açısından daha çok motosiklete benzeyen eRinGo isimli konsept büyük yuvarlak hacminin içinde 1 kişilik kompartımana sahip. 3 halkanın elektrik motoruyla hareket ettirilmesi ile ilerleyen araç virajlarda ise kenarlarına monte edilen tekerlekler ile dengesini sağlıyor.

Transition

Terrafugia'nın Transition’ı kurşunsuz benzinle hem karada hem havada kullanabileceğiniz bir tasarım. Uçan arabalar yakında hayatımıza girdiğinde bu prototip, uçan araba teknolojisinin öncüsü olacak. Transition, havada 160 km/s, karada ise 104 km/s hız ile ilerleyebiliyor ve 279,000$ fiyat etiketiyle satın alınabilen aracı kullanmak isteyen kişilerin, sürücü ehliyeti ve doğal olarak pilot lisansı alması gerekiyor. İtiraf etmek gerekirse biz de pek çoğunuzla aynı fikirdeyiz: “Kesinlikle bizim de aklımıza gelmişti…”

P-Eco

Jung-Hoon Kim tarafından tasarlanan P-Eco şehir yaşantısında hayatınızı kolaylaştıracak elektrikli bir araba. Günümüzde zahmetli ve pahalı olduğu için hayatımıza tam olarak giremeyen elektrikli arabalar için P-Eco’nun önemli bir basamak konumunda olduğu söyleniyor.