Dünyanın En Yeşil 10 Şehri
Teknoloji geliştikçe şehirler de gelişiyor ve şehirler geliştikçe şehir kelimesinin önüne bazı kavramların geldiğini görüyoruz; ‘akıllı’, ‘marka’, ‘yeşil’ gibi. Dünya, sürdürülebilirlik kavramını gün geçtikçe daha da benimsiyor, hal böyle olunca birçok şehir de ‘yeşil’e yaklaşıyor. Dünyanın yeşil şehirlerinin artan listesi de bunu kanıtlar nitelikte. Peki bir şehri ‘yeşil’ yapan şey nedir? Bir şehrin diğer bir şehirden daha yeşil olduğu nasıl anlaşılır? Eğer dünyayı dolaşma şansınız olsaydı hangi ülkelere gitmek isterdiniz? Seyahat noktası seçimi için şehirlerin sürdürülebilirlik programlarını ölçüt alıyor musunuz? Bu sorulara cevap ararken, aklınıza geri dönüşüm programları, bisiklet yolları, yeşil alanlar pekala gelebilir ama cevaplar sadece bunlarla sınırlı değil. Termodinamik dergisi olarak dünyanın en yeşil 10 şehrini gezelim istedik. Keşke pek çok sıfatla niteleyebileceğimiz İstanbul da bu şehirler arasında olsaydı diyor ve sizi küçük bir dünya turuyla baş başa bırakıyoruz…
“Dünyanın En Yeşil On Şehri Listesi”nde yer almak o kadar kolay değil elbet. Peki bu on şehir neden bu listede? Gelin, cevaplarını birlikte bulalım. Bu şehirler, küresel ısınma ile en üst düzeyde mücadele ediyor. Bu on şehir, sadece yeşil şehir olduklarını söylemekle kalmıyor, aynı zamanda dünyadaki diğer şehirlere de kılavuzluk ediyor. Bu şehirler yenilenebilir enerjileri kullanıyor, yeşil yaşam tarzını destekliyor, çevrenin korunması için yeşil yasalar belirliyor ve yeşil toplumlar yaratmak için yenilikçi stratejiler uyguluyorlar. O yüzden “Dünyanın En Yeşil On Şehri Listesi”nde yer almayı sizce de hak etmiyorlar mı? 10’dan geri sayarak bu listeye göz atmaya ne dersiniz?
10. Oslo, Norveç
Yeşil kalmayı bilen ve yenilikçi sürdürülebilir yöntemleri uygulayabilen bir şehir olan Oslo, 2007 yılında dünyanın en yeşil ikinci şehri seçilmiş. Sürdürülebilirlik çalışmalarına çok erken başlayan şehirlerden biri olan ve CO2 salımı açısından diğer büyük Avrupa şehirlerine kıyasla çok daha başarılı bir düzeye ulaşan Oslo’da, enerji verimliliği alanında şehir sakinlerinin işbirliği ile hükümet destekleri önemli bir rol oynuyor. Oslo’da öğrencilerin % 85’i okula giderken bisiklet kullanıyor. Kamu taşımacılığında ise hidroenerjiden faydalanılıyor. Başkentin amacı 2020’ye kadar fosil yakıt kullanımını sonlandırmak.
9. Stokholm, İsveç
İsveç’in başkenti ve en büyük şehri olan Stokholm, tıpkı Oslo gibi CO2 salımının çok az olduğu Avrupa şehirlerinden biri. Stokholm, 2010 yılında sürdürülebilirlikteki kararlılığı sayesinde Avrupa Yeşil Başkenti unvanını alan Stokholm’ün çevresel duyarlılığı 1960’larda başlamış ve sulak alanları temizlemek üzere kampanyalar düzenlenmiş. Günümüzde nehirlerin tamamı tertemiz ve her bir nehirde somon tutulabiliyor. Şehrin yüzde 30’u yeşil alandan oluşuyor. Çöpler çöp kutularına atılmıyor bunun yerine sokaklarda bulunan borular vasıtasıyla direkt çöp arıtma tesislerine gönderilip ayrıştırılıyor. Stokholm, şehir sakinlerini bisiklet kullanmaya, doğal üretilen gıdaları tüketmeye, karbon emisyonlarını azaltacak bir yaşam tarzı benimsemeye özendiriyor.
8. Kopenhag, Danimarka
Çarpıcı manzaraları, harika kaleleri ve Küçük Deniz Kızı Heykeli ile turistik bir şehir olan Kopenhag, Avrupa Yeşil Başkenti unvanına sahip. Bu unvanı almasının en önemli sebebi, hükümetin ve vatandaşların temiz ve sağlıklı bir çevre yaratmak adına yaptıkları çalışmalar ve sahip oldukları kararlılık. Eko-inovasyon ve sürdürülebilir hareketlilik, yeşil ekonomiler için bir rol model oluşturan şehir, sürdürülebilir istihdam konularındaki çalışmalarıyla da ön plana çıkıyor. Kopenhag yeşil büyümenin gelişmesi için şirketlerle, üniversitelerle ve çeşitli kuruluşlarla birlikte çalışıyor.
7. Freiburg, Almanya
Freiburg, dünyanın en temiz şehirlerinden biri. Freiburg’u eşsiz kılan en önemli özellik, şehirde otomobil kullanılmaması. İnanılmaz değil mi? Dünyanın her ülkesi trafik sorunu yaşarken ve fosil yakıtla çalışan otomobil sayısı her geçen yıl artarken, Freiburg geleneksel bir “Ortaçağ” şehri olarak kalmayı başarmış. Freiburg’un bir diğer özelliği de sadece konutların değil; okulların, kiliselerin ve devlet binalarının çatılarında yer alan solar paneller. Şehrin hedefi solar enerji üretimini artırmak ve 2030 yılına kadar karbon emisyonlarını yüzde 40 oranında azaltmak.
6. Malmö, İsveç
İsveç’in en büyük üçüncü şehri olan Malmö, yenilenebilir enerji çözümlerini desteklediği için metropol sürdürülebilirliği açısından iyi bir örnek oluşturuyor. Dünyanın en büyük üçüncü rüzgâr enerjisi parkına sahip olan Malmö’nün en büyük hedefi ise tüm şehir faaliyetlerinin önümüzdeki beş yıl içinde tamamen yenilenebilir enerjilerden karşılanması. Malmö’deki Western Harbor bölgesi, enerji ihtiyacının yüzde 100’ünü güneş, rüzgâr ve hidro enerjiden elde edebilir konuma gelmiş durumda. Bölgede aynı zamanda organik atıklardan üretilen biyoyakıtlar kullanılıyor. Binalar sürdürülebilir malzemelerden inşa ediliyor ve enerji verimliliği dikkate alınarak tasarlanıyor. Malmö’de çöpler vakum sistemi ile toplanıyor ve bu sayede çöp kamyonları kullanılmıyor.
5. Vancouver, Kanada
Kanada’nın en yeşil şehri olan Vancouver, 2020 yılına kadar dünyanın en yeşil şehri olmayı hedefliyor. Vancouver’ı cazip kılan şeylerden biri, şehirde 200’den fazla yeşil açık park alanının yer alması. Temiz teknoloji inovasyonları açısından çok önemli bir merkez olan Vancouver’da güneş enerjisi ile çalışan çöp öğütücüleri görmek mümkün. Bunların her biri standart bir çöp kutusu büyüklüğünde fakat beş kat daha fazla çöp alabiliyor. Bu da daha az çöp arabası, düşük karbon emisyonu ve çok daha fazla yenilenebilir enerji kullanımı anlamına geliyor. Vancouver, nüfusça yoğun ve pahalı bir şehir olabilir ama ılıman iklimi ve temiz çevresi sebebiyle yaşamak için cazip olduğunu söylemek mümkün.
4. San Francisco, Kaliforniya
Kuzey Amerika’nın en yeşil şehirlerinden biri olan San Francisco ABD’de plastik torba kullanımını yasaklayan ilk şehir. 2009 yılında uygulamaya koyduğu geri dönüşüm program ile yüzde 77 oranında atık azaltımı sağlayan San Francisco, “sıfır atık” hedefinin mümkün olduğunu kanıtladı. Bu konuda halka eğitim verildi.
3. Portland, Oregon
Dünyanın en yeşil üçüncü şehri ABD’den. Yeşil şehri olmayı başaran Portland, son zamanlarda doğaya odaklanıyor. Yerel halk, yerel olarak üretilen ürünleri tüketmeye özen gösteriyor, geri dönüşüm ve LEED-sertifikalı binalar da şehirde odak noktası olan konuların başında geliyor. Oregon’un en büyük şehri olan Portland’da yenilenebilir enerji kullanımı diğer şehirlerden yüzde 20 daha fazla. Tıpkı San Francisco gibi, Portland da, plastik torba kullanımını yasaklayan ilk şehirlerden biri oldu. Portland aynı zamanda yaklaşık 250 mil bisiklet ve patika yolu ile ABD’deki en fazla bisiklete binilebilecek yolu olan şehir konumunda.
2. Bristol, İngiltere
Sadece İngiltere’nin değil, Avrupa’nın da en yeşil şehri ilan edilen Bristol, her ne kadar turistik bir şehir olarak tanınmasa da, dünyanın en yeşil ikinci şehri konumunda. Şehirdeki ulaşım ve enerji yatırımları gerçekten etkileyici bir düzeyde, 2020 yılına kadar enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji projeleri için 300 milyon euro yatırım öngörülüyor. 2005’ten bu yana, ekonominin hızla büyümesine rağmen, Bristol’ün CO2 salımı gerilemeye devam ediyor.
1. Reykjavik, Iceland
Listenin en başında İzlanda’nın başkenti Reykjavik yer alıyor. Yenilenebilir enerjiler Reykjavik’in toplam enerji ihtiyacını karşılıyor. Jeotermal faaliyetlerin tamamı yenilenebilir temiz enerjiye dönüştürülmüş durumda. Reykjavik, elektrik, sıcak su ve ısınma için ihtiyaç duyduğu enerjiyi jeotermal kaynaklardan ve hidro enerjiden elde ediyor. Reykjavik elektrik sağlamak için sadece % 0.1 fosil yakıt kullanıyor. 2050 yılında ise fosil enerji kullanımının tamamen sıfırlanması hedefleniyor.
Kaynaklar
http://www.greenuptown.com/top-ten-greenest-cities-world-2015/
