Header Reklam
Header Reklam

Çin’de Saklı Türk Şaheseri: Karız Yeraltı Su Kanalları 

19 Mart 2020 Dergi: Mart-2020
Çin’de Saklı Türk Şaheseri: Karız Yeraltı Su Kanalları 

Büyük şehirlerin iş ve ticaret imkanları yoğun göç almalarına, dolayısıyla da her geçen gün yapı ihtiyacına sebep oluyor. Bu ihtiyacın karşılanması için yapılan çalışmalarda ise ciddi bir sıralama hatası söz konusu. Bir bölgede mevcut az katlı yapıları yıkıp yerine çok sayıda çok katlı bina dikileceği zaman, önce bölgenin altyapı çalışmalarının tamamlanması gerekir. Mevcut altyapının bu yeni yapılanmayı kaldırıp kaldıramayacağının araştırılması ve öncelikle altyapı sorunlarının çözülmesi daha sonra meydana gelebilecek birçok problemin önüne geçebilir. Günümüzde bu sıralamaya pek uyulmadığından -özellikle yoğun yağışlı günlerde- taşkınlar, kanalizasyon ve içme suyu hatlarındaki sorunlarla ilgili haberleri sıkça duymaktayız. Oysa eskiden, -hatta çok eskiden- biz bu işleri dünyaya parmak ısırtacak düzeyde iyi yapıyormuşuz. Nasıl diye merak edenleri yazımızı okumaya alalım…

Turfan Karızları 
Çin Devleti’nin içindeki Uygur Özerk Bölgesi’nde yakın zamanlarda yapılan arkeolojik kazılarla Orta Asya’da Uygur (Turfan) Türkleri’nce yapılan karız kanalları bulundu. “Karız” ya da “kehriz” sözcüğü; bugün Anadolu’da “keriz” olarak kullanılan “sebil, herkesin kullanımına açık çeşme” anlamına geliyor. Lağım veya yeraltından giden su kanallarına da karız denmekte. Burada küçük bir hatırlatma da yapılmalı; lağım sözcüğü her ne kadar atıksu yollarını çağrıştırsa da asıl anlamı “yeraltına açılan tünel, kanal”dır (Bilindiği üzere Osmanlı ordusunda da, yeraltından tüneller açarak kale duvarı altına ve girişine patlayıcı yerleştirip, kale duvarlarının veya kapısının yıkılmasını sağlayan asker grubuna “lağımcı” denirdi).
Çin Seddi’nden sonra dünyanın ikinci uygarlık harikası olarak değerlendirilen ve bugün hâlâ kullanılabilen yeraltı su kanalları, belli bölgelerde yerin 110 metre altına kadar iniyor. Toplam uzunluğu beş bin kilometreye ulaşan Turfan Karızları, Tanrı Dağları’ndan Turfan şehrine su getirmek amacıyla yapılmış. Deniz seviyesinin altında kalan tarım alanlarına, köylere ve yerleşim merkezlerine suyu taşımaya yarayan yatay ve düşey yeraltı su tünelleri olan Turfan Karızları, Türklerin yaratıcılığının da harika bir örneği. Bu kanalların ortalama 100 metre yeraltında konumlandırılmasının amacı, güzergâhın geçtiği çölde ortalama 40°C olan hava koşullarında sızıntı ve buharlaşmadan kaynaklanan su kayıplarını en aza indirgemektir. Ayrıca Turfan Karızları tamamen yer çekimi kuvveti ile işlemektedir. Tasarlanırken; suyun doğal eğimi, akar kotu, iki karız arasında eğim hesabı gibi kriterler dikkate alınıp hesaplanmıştır. Böylece pompa gereksinimi de ortadan kaldırılmıştır. Dolayısıyla Turfan Karızları’nın suyu tam anlamıyla verimli ve çevreci taşıyan kanallar olduğunu söylemek hiç de yanlış olmaz. 
Binlerce yıl önce inşa edilmiş bu mühendislik harikası kanallar, Turfan bölgesini de bereketli bir vaha haline getirmiştir. Günümüzde de sorunsuz şekilde çalışan Turfan Karızları, her yıl yaklaşık 200 milyon metreküp suyu taşıyor. Bu nedenle de Turfan bölgesinin hayat kaynağı olarak değerlendiriliyor.
Turfan bölgesi deniz seviyesinden yer yer 150 metre aşağıda olan ovalık bir bölge. Yaz aylarında sıcaklığın 49 dereceye kadar ölçüldüğü oluyor. Bu bölgeye yağmur da çok az yağıyor. Öyle ki yılda 0,5 milimetre yağış düştüğü söylenen yerleri bile bulunuyor. Bölgenin iklimi kuru ve açık kanalla sulama yapmak imkanı da yok. Çünkü kuru hava ve sıcaklık birleştiğinde hedefine yönlendirilen su, kısa zamanda buharlaşıyor. Bunun yanında ovanın ufkunda yükselen Tanrı Dağları'na o kadar çok yağış düşer ki, bazen sellere bile neden olur. Bölgede görülen taşlı çöl bu sellerden oluşmuştur. Tanrı Dağları'ndan akan yağmur suları yeraltından da akarak gelir ve Turfan bölgesinin güney kesimlerinde yeryüzüne çıkar. İşte bu manzaranın, yeraltı su kanallarının inşası için 2500 yıl önce bölge insanlarına ilham verdiği düşünülmektedir.
Turfan bölgesinde tespit edilmiş birbirinden farklı uzunluklarda 1000’den fazla karız kanalı bulunuyor. Çöl kumlarının altında bir ağ gibi inşa edilmiş Turfan Karızlarının her birinde dik kuyular, yeraltı kanalı, yerüstü kanalı ve barajlar bulunuyor. Yeraltı kanalları, bazen de onlarca kilometre uzunluğunda devam ediyor. Turfan Türkleri bu kanalları inşa ederken işçilerin hava alabilmesi ve çıkarılan toprağı-çamuru boşaltmak için 20-30 metre aralıkla dik kuyular açmışlar. Kanallardaki barajlar ise su miktarını ayarlayan su deposu işlevini görüyor. Günümüzde de kullanılır durumdaki Turfan Karızları, Tanrı Dağı’nın eteğinden 110 metre derinlikte başlayarak Turfan’a gelindiğinde 10 metre derinlikte sonlanıyor. 
Turfan Karızları, son yıllarda turistlerin de ilgisini çekiyor. Turistler, M.Ö. 500’lere tarihlenen bu muhteşem mimari eseri görmek için Turfan’a akın ediyor. Bu nedenle turistler için Turfan’da Karız Kanallarını tanıtan özel bir müze de kurulmuş. En çok 1.5 metre yüksekliğinde kazılan tünellerde işçilerin ancak oturarak çalıştığı biliniyor. Bölgeye gelen turistlere bu çalışma yöntemi orjinaline uygun olarak yapılan mankenlerle gösteriliyor. Turistler hem konaklama hem lokanta hem de dinlenme yeri olarak kendilerine kapılarını açan Uygurlar’ın evlerini kullanabiliyorlar. 
Turfan Karızları ise esaslı geometri bilgisi ve hassas ölçme bilgisi gerektirmektedir. İlk kanalların M.Ö. 445 yılında yapıldığını da dikkate aldığımızda Sümer çağı matematiğinin Turfan’da yaşayan ustalar tarafından da bilindiğini kabul etmek icap eder. Bu tarihler, Öklit’in eser verdiği yıllardan 150 yıl kadar öncedir. 
Turfan Karızları, sahip oldukları tüm özellikleriyle yerin metrelerce altından, Çin Seddi’ne adeta meydan okuyor...