TEMTAŞ Genel Müdürü Saim Yalçın'la Görüştük
TERMODİNAMİK: Kendinizi tanıtmanızı rica edebilir miyiz?
Saim Yalçın : 1954 yılında İstanbul'da doğdum. İlk ve orta öğrenimimi İstanbul'da tamamladım. 1977 yılında İTÜ Makina Fakültesi Sanayi Mühendisliği Bölümünü bitiydim. Daha sonra aynı üniversitenin İşletme Mühendisliği Fakültesinde mas-ter yaptım. Tekel Genel Müdürlüğünde beş yıl süren planlama mühendisliği görevinden sonra serbest çalışmaya başladım. Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nde 2 yıl süre ile yöneticilik yaptım. Evliyim ve 2 çocuğum var. Halen ortağı bulunduğum TEMTAŞ A.Ş.'nin Genel Müdürlük görevini yürütmekteyim.
TERMODİNAMİK : Lütfen kuruluşunuz hakkında bilgi verir misiniz?
Saim Yalçın : Memnuniyetle. Firmamız TEMTAŞ Tarım ve End. Mak. Tic. A.Ş. 1977 yılı Aralık ayında kurulmuş olup bu yıl Aralık ayında 15 yılını doldurmuş olacaktır. Türkiye'deki ekonomik altüstlükleri düşündüğümüzde bir işletme için oldukça uzun sayılabilecek bir yaşamı sürdürmüş olmaktan mutluluk duymadığımızı söylemek çok alçak gönüllülük anlamına geleceğinden bunu yapmak istemiyorum. Doğal olarak böyle uzun süren bir işletme hayatında teknolojik gelişmelere uygun olarak faaliyet alanlarımızda da değişim ve gelişmeler yaşanmıştır.
Geldiğimiz noktada firmamız TEMTAŞ, ağırlıklı olarak soğutma klima malzemeleri ithalatı ile Türkiye'de imal edilmekte olan ve yurt dışına Coldstar markası ile pazarlanan otobüs, midibüs ve minibüs klima ve soğutucuları ile bu sistemlerde kullanılan yerli imalat olan soğutma kompresörleri ve sistem donanımları ihraç etmektedir. Ağırlıklı piyasamız ortadoğu ülkeleri olmakla birlikte Avrupa ülkelerinden birine de konu ile ilgili bir parü ihracat gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Nicelik olarak çok önemli olmayan bu ihracatımız bizim acımızdan nitel bir değere sahiptir. Sektörde ortak pazar üyeleri ülkelerden birine satış yapabilecek bir kaliteyi yakalamış olmanın haklı gururunu taşıyoruz.
TERMODİNAMİK : Faaliyet alanınızı neden bu kadar genel tanımlıyorsunuz?
Saim Yalçın: Çok haklı bir tesbit yaptınız. Ben çalışma alanımız çok spesifik olmasına rağmen daha genel bir çalışma alanı tarif ettim. Bunun temel nedeni Ortadoğu ülkelerinde yaptığımız pazarlama faaliyetlerinde Türkiye'de sanayi mamullerinin belli bir kaliteyi yakaladığını ve özellikle de otomotiv yan sanayi alanında oldukça önemli imalat alanlarına sahip olduğumuzu tesbit etmiş bulunuyoruz.
Bu nedenle küçük imalatların yer aldığı bu alanda ihracat potansiyelinin belli bir koordinasyona ihtiyaç gösterdiği de ikinci belirlememiz. Hal böyle olunca faaliyet alanlarımıza en yakın hedef olarak bu alanları da koyduğumuzdan tanımlamayı böyle genel yapmak istedim.
TERMODİNAMİK : Sektörünüzde ihracatla ilgili güncel problemler sizce nelerdir?
Saim Yalçın: Birinci problem bence fiyaflandırma konusunda bir çok imalatçının henüz bir politikaya sahip olmaması. Diğer bir problemse gümrük mevzuatları ile ilgili problemler. Size çok ilginç gelecek bir konuyu aktarmak istiyorum. Biz bir ortadoğu ülkesinden numune otobüs kliması monte etmek ve özel tip otobüsün klima standartlarını çıkarmak için TIR üstünde bir otobüs getirttik. Ancak bu konudaki ithalat rejimi o kadar uğraştırın ki, numune aracı gönderen firma da biz de çok zorlandık.
TERMODİNAMİK : Devletin alması gereken önlemler nedir?
Saim Yalçın: Yukarda sözünü ettiğim gibi sektörümüzde münferit satış söz konusu olduğunda Ortadoğu ülkelerinde yaygın bir seviş ve bayilik sistemi kuramadığımızdan tüketici otobüsü ile Türkiyeye gelip klima taktırmayı düşünüyor, otobüsün Türkiye'ye sokulması ithal ve resmi bakımdan büyük güçlükler taşıyor. Bence devletin gümrük mevzuatında bu trafiği kolaylaştıracak bir kararı vakit geçirmeksizin almasında büyük yarar sağlayacağını söylemek mümkün. Yurt dışına çıkışlarda ödenmesi gereken 100 $ tutarındaki konut fonu problemidir. Bir taraftan ihracatı arttırma çabalarında bulunma iddialarını ileri sürerken, diğer taraftan yurt dışına her çıkışta bu fonun alınması bana pek mantıklı gelmemektedir. Sözkonusu para pekçok yakın komşumuza gidiş geliş parasından daha fazla tutmaktadır. Bence bu fon vakit geçirilmeden kaldırılmalı veya makul bir seviyeye düşürülmelidir.
TERMODİNAMİK : Konuya tüketici açısından yaklaştığımızda dikkat edilecek konular nelerdir?
Saim Yalçın: Konumuzla ilgili tüketiciyi ikiye ayırmamız gerekiyor. Birincisi kullanıcı, diğer biri deyişle aracılar klima taktıran kişi. Diğeri de klimalı araçla yolculuk eden müşteri. Bu ikincisine nihai tüketici de diyebiliriz. Açısından dikkat edilecek en önemli husus taktıracağı klima imalatçısının yaygın bir servis ve bayilik ağına sahip olabilmesi ve bir yıllık garanti şartlarını gerçekleştirebilecek bir yapıya sahip olabilmesi. İkinci olarak aracının gerçek durumuna uygun kapasitede klima taktırması. Ni-hali tüketici, yani yolcular açışındım duruma baktığımızda ise özellikle günye illerimizde toplu taşımada kullanılan otobüs ve minibüslerde klima talebi konusunda nihai tüketicinin kamu yöneticileri ve yerel yönetimler üzerinde baskıcı olmaları, özellikle bu illerimizde bir zorunluluk haline gelen klima konusunda çaba gösterilmesi hususunda dikkati çekebiliriz.
Son olarak Termodinamik dergisine bana bu söyleşi fırsatını tanıdığı için bir kez daha teşekkür eder, sektörel alanda başarılar dilerim.