MWH Türkiye; su kaynakları, hidroelektrik mühendisliği, çevre mühendisliği ve altyapı alanlarında 1999 yılından bu yana, Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Su, çevre, altyapı ve enerji projeleri konusunda MWH, 2010 yılından beri İstanbul’da 31 kişilik uzman ekibi ile hizmet veriyor. MWH Türkiye; Türk şirketlerinin yeşil enerji ve sürdürülebilirlik girişimlerini desteklemek için EBRD (Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası) adına, TurSEFF (Türkiye Sürdürülebilir Enerji Verimliliği Finansman Programı), MidSEFF (Türkiye Orta Ölçekli Sürdürülebilir Enerji Verimliliği Finansman Programı) ve TuREEFF (Türkiye Konutlarda Sürdürülebilir Enerji Verimliliği Finansman Programı) olmak üzere üç sürdürülebilir enerji kredi programına öncülük ediyor. Şirketin Genel Müdürü Dr. Murat Sarıoğlu ile TurSEFF kredi finansman programının detaylarını konuştuk…
TurSEFF KOBİ’lere yönelik bir kredi finansman programı
TurSEFF (Türkiye Sürdürülebilir Enerji Verimliliği Finansman Programı), The European Bank for Reconstruction and Development-EBRD’nin (Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası) Türkiye’de KOBİ’lere yönelik başlattığı enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji üzerine olan bir kredi finansman programıdır. EBRD, enerji verimliliği alanında uzmanlaşmış bir ekibi 1994 yılında bünyesinde oluşturarak yenilikçi enerji verimliliği finansmanı konusuna adım atan ilk uluslararası finans kurumu olmuştur. EBRD, faaliyet gösterdiği ülkelerdeki yüksek enerji yoğunluğunun, ekonomik dönüşümün önünde büyük bir engel oluşturmakta olduğunu fark ettiği için, etkinlik gösterdiği Doğu Avrupa bölgesinde, özellikle endüstri, enerji üretimi, belediye ve yapı sektörlerinde enerji verimliliği alanında önemli fırsatların hayata geçirilmesine yönelik faaliyet göstermektedir. Bu doğrultuda EBRD, Sürdürülebilir Enerji Girişimi (SEI) kapsamındaki çeşitli araçlarından biri olarak Sürdürülebilir Enerji Verimliliği Finansman Programı’nı (SEFF) geliştirmiştir. EBRD, Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı (SEFF) adı altında, belirli bir ülkede faaliyet göstermekte olan katılımcı bankaların dâhil olduğu kredi programları aracılığıyla, sürdürülebilir enerji verimliliği programlarını teşvik eder. SEFF, yenilenebilir kaynaklardan enerji üretmeyi ve enerji verimliliği projeleri gerçekleştirmeyi planlayan firmalar ile enerji verimliliği ve/veya yenilenebilir enerji imkânlarını kullanmak isteyen özel konut sahiplerine kredi verilebilmesi için EBRD’nin program katılımcısı bankalara sağladığı kredi ve garantileri içerir. Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı’nın on ikinci ülkesi Türkiye Sürdürülebilir Enerji Verimliliği Finansman Programı (TurSEFF) ile Türkiye’dir. TurSEFF, enerji verimliliğinin artırılması ve yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılmasına yönelik finans destek programıdır. Müşterilerin ihtiyaçları doğrultusunda finansal destek sağlamak üzere oluşturulmuş bir kredi fırsatıdır. Kredi, EBRD tarafından geliştirilmiş olup krediler yerli ortak bankalar yoluyla dağıtılır. Kredi kullanacak tarafların, mali olarak uygun olması, ortak bankanın kredi kriterlerine uyması ve ortak bankanın kredi değerlendirme usullerine uygun olarak onay alması gerekir. Bu kapsamda finanse edilen projeler teknik ve finansal performans kriterlerini karşılamalıdırlar.
2010-2013 yılları arasında, 1. Faz tamamlandı. Beş banka aracılığıyla yaklaşık 263 milyon dolar kredi dağıtıldı. 2. Faz 10 Haziran 2013 yılında başladı. TurSEFF’in 1. Faz’ı 263 milyon dolar idi; 2. Fazı ise 265 milyon dolar olarak belirlendi. İkinci faz kapsamında şimdiye dek yaklaşık 83 milyon Dolar kredi dağıtıldı. Biz de MWH olarak, 2010 yılından beri bu programın teknik danışmanlığını yapıyoruz. TurSEFF’te finans, bankacılık ve mühendislik ekibimiz var. Projeler bize hem bankalardan geliyor hem de pazarlama ekibimizin sistematik faaliyetleri çerçevesinde geliştiriliyor. İlk önce EBRD KOBİ’lere direkt kredi vermiyor; anlaşmalı yerli bankalar aracılığıyla kredilendirme yapılıyor. Buna “on-lending” deniyor. Biz bankaların müşteri portföyünden, yenilenebilir enerjiler üzerine yatırım yapabilecek olanları gözden geçiriyoruz ve bankaların da yönlendirmeleri ile ilgili kuruluşlara, sanayi odalarına, sivil toplum örgütlerine, kalkınma ajanslarına ve banka şubelerine gidip, farkındalığı artırma, eğitim verme gibi çalışmalarda bulunuyoruz. Gittiğimiz şubeler bizi kendi büyük müşterilerine de götürebiliyor. Onlara da gidiyor ve onlara da eğitim veriyoruz. Bu sayede projeler oluşturuyoruz. Bunu bankalar aracılığıyla yapabildiğimiz gibi, bankalardan bağımsız olarak kendimiz ya da sivil toplum kuruluşları ile ortak çalışarak da yapabiliyoruz. Türkiye’de KOBİ’ler ile ilgili en önemli kurum bilindiği gibi KOSGEB’dir ve KOSGEB ile ortak bir çalışma yapmak için görüşmelerimiz sürüyor.
Bunun dışında daha önce de belirttiğim gibi pazarlama aktivitemiz var. Proje geldikten sonra mühendislerimiz, projenin TurSEFF kriterlerine uygunluğunu kontrol ediyor. Söz konusu projeler, belli bir enerji tasarruf oranını yakalamak zorunda, örneğin iç verim oranı (IRR, internal rate of return) % 7’den fazla olmak zorunda. Bunların çeşitli teknolojilere göre ayrı kriterleri var. Bu kriterlere göre değerlendirme yapıp uygunluğunu onaylarsak bunu bankaya bildiriyoruz. Banka, ilgili KOBİ’nin kredilendirilebilirliğini kontrol ediyor, kredilendirmeyi yapıp yapmayacağı konusunda da bize rapor veriyor. Eğer bizim uygun gördüğümüz proje kredilendiriyorsa detaylı bir fizibilite raporu yazılıyor. Bu detaylı fizibilite raporu hem bankaya hem EBRD’ye sunuluyor ve biz, o projeyi raporlama sistemimizde de detaylı olarak raporluyoruz. Süreç kısaca böyle işliyor.
TurSEFF ticari binalar ve endüstriyel tesisleri kapsıyor
TurSEFF’te sadece ticari binalar ve endüstriyel tesisler ile ilgileniyoruz; AVM’ler, hastaneler, iş merkezleri, okullar, fabrikalar gibi… Residental (daha küçü çaplı, konutsal) projeler için yeni bir program var; onun adı da TuREEFF (Turkish Residental Energy Efficiency Financing Facility). Yani ikisi ayrı… TuREEFF toplam 350 milyon dolarlık yeni bir program. Yani TurSEFF’ten de büyük. Bu konuda çalışmaya başlayalı 3 ay oldu ve henüz kredilendirme safhasına geçmedik, tasarım üzerinde çalışıyoruz. Bu konuyla ilgili çalışmamız sonlanıp kredilendirme aşamasına geldiğinde gerekli bilgilendirmeleri yapacağız.
Kredinin koşulları banka ile EBRD arasındaki sözleşmelerle belirleniyor. Biz o sürece dahil değiliz. Biz, “proje TurSEFF kredisine uygundur” dedikten sonraki aşamada, banka işi müşteriyle yürütüyor, biz ona da karışmıyoruz. Finans koşullarını banka ve şirket aralarında belirleyebiliyorlar. Bizim proje onayı dışında sürece dahil olduğumuz tek yer; kredilerin gitmemesi durumunda bankanın bize bildirim yapması durumunda oluyor. Bizim bir projeye “TurSEFF kredisi almaya uygundur” diyebilmemiz için gereken koşullar ise şöyle:
Endüstriyel projeler için: 250.000 Euro ile 5 milyon Euro arasında kredi miktarı olanlarda; enerji tasarruf oranı veya karbondioksit emisyonlarının düşürülmesi % 20’den fazla olmak zorunda. Ayrıca projenin iç verim oranı % 7’den fazla olmak zorunda. Proje, bu iki kriteri sağlamak zorunda.
Ticari binalardaki koşullar: Yine 250.000 Euro ile 5 milyon Euro arasındaki kredilendirme için enerji tasarrufu oranı ve karbondioksit emisyonlarının düşürülmesi % 30’dan; projenin iç verim oranı ise % 7’den fazla olmak zorunda.
Yenilenebilir enerjilerle ilgili projelerde de (rüzgâr, hidroelektrik, solar), maksimum 5 milyon Euro’ya kadar kredilendirme yapılabiliyor. Burada yatırılan 1 Euro başına tasarruf edilen enerji 1.3 kWh olmalı. Şirketin öngörülen proje ömrü sonundaki bugunkü net değeri de pozitif olmak zorunda. Bütün projenin geri dönüş süresi ise 15 yıldan az olmak zorundadır. Bu kapsamda hidroelektrik ve rüzgar projelerinin mutlaka EBRD’nin şart koştuğu çevresel uygunluk testi kriterlerini karşılıyor olması gerek. Bunun yanında bir de LEME (List of Eligible Materials and Equipments-Onaylı Malzeme ve Ekipman Listesi) ve LESI (List of Eligible Supplier and Installer-Onaylı Tedarikçi ve Uygulayıcı Listesti) dediğimiz materyaller ve tedarikçiler ile ilgili koşulları belirleyen listelerimiz var ki bunlara da uygunluk gerekiyor.
Kimler TurSEFF kredisinden faydalanabilir?
Şirketlerin TurSEFF kredilerinden faydalanabilmeleri için ilk olarak Türk bir firma olmaları, ayrıca bankalar nezdinde saygınlığı, kredi kullanabilir durumda ve KOBİ tanımına uygun olması gerekiyor. Bunların dışında; özel şirketler, firmalar, iş yerleri ve Türk kanunları çerçevesinde kurulmuş ve Türkiye’de faaliyet gösteren tek malik ya da diğer özel yasal oluşumlar, özel mülkiyet ve idare altında bulunan ve geri dönüsü olmayan özelleştirmenin son aşamasındaki firmalar, şirketin tam zamanlı yönetim kadrosu da dâhil olmak üzere 249’dan fazla sayıda tam zamanlı çalışanı olmayan ve ya azami yıllık cirosu 50 milyon Euro olan ya da azami yıllık bilanço toplamı 43 milyon Euro’yu geçmeyen ve 6 Mayıs 2003 (OJ L 124, 20 Mayıs 2003, s. 36) tarihli Komisyon Tavsiyesine uygun olarak KOBI tanımına uygun borç alan taraflar, Enerji Hizmet Firmaları (ESCO); (Satıcı Firma ve Bayileri ciro, aktif toplamı ve çalışan sayısı kriterleri SME kriterlerinden daha büyük olabilir), katılımcı bankaların kredi kriterleri karşılayan nitelikteki kurum ve kuruluşlar. Ortaklı şirketlerde; özel izne başvuruyoruz, EBRD değerlendiriyor. Ama buna rastlamadık. Çünkü bunun eğitimlerini verdik, farkındalığını artırdık. Web sayfamızda (www.turseff.org) yer alan bilgiler çok detaylı. TurSEFF bir marka oldu diyebilirim. Enerji sektöründe bir bankacılık ürünü gibi…
Projede üçüncü fazın olup olmayacağı tamamen EBRD’nin inisiyatifinde…
EBRD’nin, çalıştığı ülkelerde sürdürülebilir finansman modelleri geliştirmek gibi bir felsefesi var. Özellikle enerji verimliliği, altyapı, yenilenebilir enerji gibi konularda bir değişim yaratma adına çalışıyor. Projede üçüncü fazın olup olmayacağı konusu da tamamen EBRD’nin inisiyatifinde olan bir durum. Konuyla ilgili eğitimleri ise biz veriyoruz. Tüm eğitim paketlerini bankalar nezdinde özellikle bankaların şubeleri, genel müdürlükleri, krediyi veren, kredi tahsisi yapanlar, onların eğitimleri, hatta bankalardaki eğiticilerin eğitimlerini dahi biz kapsamlı bir şekilde veriyoruz. Bunun dışında sivil toplum örgütleri, KOBİ kuruluşlarına da gerekli eğitimleri veriyoruz. Bu eğitimler iki türlü oluyor: Finans ve mühendislik tarafı; bir de farkındalık yaratmak adına verilen eğitimler. Kimlerin eğitim alması gerektiğini bankalar bize söylüyor. Yılın başında bu eğitimleri programlıyoruz. Eğitimlerde; “Enerji verimliliği nedir?”, “Enerji verimliliği kapsamında neler vardır?”, “Yenilenebilir enerji nedir?” gibi konulara değiniyoruz. Eğitimi verdiğimiz kişiler finans sektöründen kişiler ama bazen bankaların bünyesindeki mühendislere de eğitim veriyoruz. Eğitimlerin konuları kitleye göre belirleniyor.
Örnek çalışmalar ve sonuçlar
TurSEFF’te case study (vaka çalışması) yapılan hatta EBRD Başkanı’nın geldiği ODE Yalıtım var. ODE Yalıtım’a ciddi krediler kullandırıldı ve “success case study” (başarı hikâyesi) olarak EBRD’nin web sayfasında da yer aldı. Yeni fazda da; ESCO Limited diye bir firma var, onları kredilendirdik. Florence Nightingale Hastanesi’nin TurSEFF kapsamında trijenerasyon projesini yapıldı; çok büyük çaplı bir proje oldu. Yine örnek verilebilecek güzel projeler arasında POLRES’i sayabiliriz. POLRES atıktan enerji üretimi ile alakalı bir biyogaz projesiydi. Burada hayvan dışkıları çürütücülere verilerek biyogaz üretiliyor. Çok ses getiren güzel bir projeydi. 2012’de yapıldı. ODE ve Florence Nightingale’nin trijenerasyon projesi çok ses getirdi. Ayrıca Bakırköy’deki Carousel AVM’de yapılan çalışmalar da oldukça başarılı projeler arasında sayılabilir. Elbette bunların dışında kredilendirilen çok sayıda proje var. Bunların tamamı verimlilik anlamında çok güzel sonuçları olan projeler…
TurSEFF 1’de 2010-2013 arasında Türkiye coğrafyasına baktığınızda kullanılan kredilerin % 37’si Marmara Bölgesi’nde. Onu % 19 ile İç Anadolu Bölgesi, % 13 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi, % 9 ile Karadeniz, Ege, Akdeniz Bölgesi, % 4 ile Doğu Anadolu Bölgesi izliyor. 35 milyon dolardan biraz daha fazla olan kısmı tamamen hidroelektrik santralleri için kullanıldı. 25 milyon dolar civarında HVAC (ısıtma-soğutma-havalandırma) projesi, 20 milyon dolar da kojenerasyon projesi kredilendirildi. Yenilenebilir enerji projesine göre % 52 ile en büyük enerji tasarrufu hidroelektrik santrallerinden geliyor. Bunu % 13 ile jeotermal tesisler izliyor. Enerji verimliliğinde de % 27 ile izolasyon yatırımları 1 numarada TurSEFF’te, bunu % 9 ile ısı geri kazanımı takip ediyor.
İkinci fazda ise şu ana kadar 83 milyon Dolar kredi verildi. 83 milyon Dolar’ın 49 milyon Dolar’ı tamamen yenilenebilir enerjiye gitti. Enerji verimliliği projelerinde de teknoloji olarak % 27 ile izolasyon, % 15 ile havalandırma ve % 15 ile yine kojenerasyon izliyor. TurSEFF 2’nin TurSEFF 1’den bir farkı var; bu da Ekim 2013’te lisanssız elektrik üretimi yönetmeliğinin değişmesi ile hız kazanan fotovoltaik yatırımlardaki patlama . Yani inanılmaz talep oldu, bu da 1 MW’ a çıkartıldı, dolayısıyla güneş enerjisi santralleri çok ön plana çıktı. Şimdiye kadar 36 milyon Euro yenilenebilir enerji projelerine gitti, yenilenebilir enerjilerde % 33 ile yine hidroelektrik santralleri başı çekiyor.