Header Reklam
Header Reklam

İTÜ Makina Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Nilüfer Eğrican;'ülkemizin ilk makina fakültesini geleceğe güvenle hazırlıyoruz'

05 Ocak 1997 Dergi: Ocak-1997
İTÜ Makina Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Nilüfer Eğrican;'ülkemizin ilk makina fakültesini geleceğe güvenle hazırlıyoruz'

 

TERMODİNAMİK:   Hocam   de kanlığınız   dönemindeki   çalışmalarınızı   ve   hedeflerinizi   öğrenmek istiyoruz.

NİLÜFER EĞRİCAN: İTÜ'nün ge ;i 1773'lere dayanıyor. Ancak i/Ü adını alış ve Fakültelerin oluşumu 1944'de. 4 Fakülte kurulmuş; mimarlık, makina, elektrik ve inşaat. Dolayısı ile fakülte oluşumuzun üzerinden 52 yıl geçti. Dekan oluşum ise 10 Ekim 1994. İki yılı doldurdum. Bu iki senede neler yaptık? İTÜ Makina Fakültesi 2000 öğrencisi, 82 öğretim üyesi. 3 öğretim görevlisi, 4 uzman ve 88 araştırma görevlisi ile yaklaşık 200 akademik kadroya ve 100'e yakın memur, hizmetli, teknisyen kadrosuna sahip bir fakültedir. Dolayısı ile rutin işlerimiz oldukça yoğun. Özellikle öğrencilerle ilgili rutin işler ve döner sermaye kanalıyla yapılan deneyler,   testler   verilen   raporlar.

 

Biz bu rutin işleri yönetim olarak dekan, dekan yardımcıları, bölüm başkanları yanı sıra ana bilim dalı başkanlarımız ve oluşturulan komisyonlarla yürütüyoruz. Biz iki yıl evvel dekanlığa geldiğimizde rutin işlerin yanı sıra fakültemizin eksiklerini tamamlayacak çalışmalara giriştik. Bu çalışmaları 5 ana başlıkta topladık. Fiziksel şartlarımızın iyileştirilmesi ve düzeltilmesi, üniversite sanayi işbirliği, yurtdışı üniversiteler, enstitüler ile bağların, işbirliğinin güçlendirilmesi, stratejik planlama ve son olarak da; Öğretim üyelerini araştırma projelerine katılmaya teşvik. Bugüne değin yaptığımız yoğun çalışmalar sonunda bir yerlere geldiğimizi görüyoruz. Bundan da çok mutlu oluyoruz. Tabii ki çalışmalarımızın bittiği söylenemez. Daha yapılacak çok iş var ve devam ediyor. TERMODİNAMİK: Fiziksel şartlarınızın iyileştirilmesi konusunda neler yapıldı?

NİLÜFER EĞRİCAN: Bir kurumda eğitimin iyi verilebilmesi, o kurumda olanakların iyi olması ile mümkündür. Bu sebeple biz iyi bir mühendis yetiştirebilmek için   önce   fiziksel   şartlarımızın iyileştirilmesi gerektiğine inandık. Görsel eğitim merkezi yaptırdık. Bu merkezde; ders içi ve ders dışında teknoloji tanıtımları gösteriyoruz. Yanı sıra sanayiye verebileceğimiz hizmetlerden sürekli eğitim kurslarını düzenliyoruz. Kullanılmadığı zamanlarda isteyen kuruluşlara veriyoruz ve bu kuruluşların da çeşitli faaliyetlerini burada yapmalarını sağlıyoruz. Görsel eğitim merkezimiz 65 kişi kapasiteye sahip video data projeksiyon dahil tüm görsel cihazlar var.   Internet'e   bağlı,   dolayısıyla bilgisayar aracılığıyla hem yurtdışına bağlanabiliyoruz, hem de arzu ettiğimiz herhangi bir programı öğrencilerimize veya sanayiden gelen mühendislerimize kurslar sırasında gösterebiliyoruz. Konferans salonumuz geçen ilkbaharda 30 Mayıs'ta resmi olarak hizmete girdi. 305 kişilik ve yine en iyi şekilde görsel cihazlarla donatıldı. Internet'e bağlı Video-Data projeksiyon, slayt, video tüm cihazlar mevcut. Doğal akustik, konferans ve konser hali için farklı pozisyonlarda olan hareketli panolar var. Aynı şekilde kürsümüz hareketli. Türkçe dışında 3 yabancı dilde simültane tercüme imkanı mevcut.

İki kulis odası var ve ısıtma soğutma havalandırma tesisatı yine en iyi şekilde özenle gerçekleştirildi. Görsel eğitim merkezinde aynı şekilde soğutma sistemi var. Konferans salonumuz gerçekten gurur duyduğumuz üniversitemiz için de gurur duyulan bir mekan. Öncelikli olarak bilimsel toplantıları burada yapıyoruz. Çeşitli konferanslar, seminerler ve firmalara ayırdığımız günler içinde teknoloji tanıtımları ve firma tanıtımları öğrenciye yönelik olarak burada yer alıyor. MAMKON 1. Makina Mühendisliği Kongresi 4-6 Haziran 1997'de sözünü ettiğim görsel eğitim merkeziyle, biraz sonra anlatacağım seminer odalarımızda gerçekleşecek. Bu kongremizde, (malum makina mühendisliği çok geniş bir yelpaze). 4 ana konuya yer verdik. Isı, akışkanlar mekaniği, CAD/CAM konusu, ileri malzeme ve imalat yöntemleri ve mekatronik. Bunların dışında konular poster olarak sunulacak. Kongre sırasında yurtdışından davetli konuşmacılarımız var. Ulusal olmasına karşın kongreyle de özellikle davetli konuşmacılar ve birkaç tane de seçilmiş bildiri bağlamında uluslararası bir katılım söz konusu.

 

Bilimsel toplantıların dışında yoğun olarak konferans salonumuzu kültürel ve sanatsal faaliyetlerde kullanmaya başladık ve bundan sonra da kullanacağız. Bugün sanayinin talep ettiği mühendis sadece teknik bilgilerle donatılmış bir mühendis değildir. Artık sanayi bizden kolay iletişim kurabilen, yeniliklere çok kolay adapte olabilen yani kendi kendine öğrenmesini bilen ve bir konu üzerinde yorum yapabilen düşüncelerini ortaya koyabilen bir mühendis beklemekte. Bu niteliklere sahip olan mühendis ise, kültürel faaliyetler içinde yer alan ve bu faaliyetleri takip eden öğrencilerle ancak gerçekleşebilir. Tabii iyi bir eğitim her zaman hedefimiz. Bu bağlamda ders planlarımızı yeniden gözden geçiriyoruz ve değiştiriyoruz. Hocalarımızla sürekli toplantılar yapıyoruz, geçen yıl üniversite çapında yönetmelikler değişti. Hep amacımız iyi teknik bilgileri öğrencilerimize iyi bir şekilde aktarabilmektir. Ancak bu biraz önce söylediğim gibi dersin dışındaki faaliyetlerinde devam etmesiyle mümkün olabilecektir. Bu faaliyetler yine teknolojileri tanıtma faaliyetleri olduğu gibi kültürel ve sanatsal faaliyetleri de içermekte. AKM'deki üç sanatçı ile bir bağ kurduk.   Bize   fahri   danışmanlık yapıyorlar. Burada da 4 öğrenci, 4 araştırma görevlisi. 1 doktor ve bir yrd.doçent arkadaşlarımız ile bir profesörden oluşan kültür ve sanat komitesi oluşturduk. AKM'deki sanatçı arkadaşlarımızın danışmanlığı ile burada çeşitli faaliyetleri organize edip öğrencilerimize, öğretim üyemize ve İTÜ mezunlarına, mensuplarına, dostlarına sunuyoruz.

22 Kasım'da "ADA" adlı bir tiyatro gösterisi gerçekleşti. 29 Kasım'da İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nden İstanbul Korosu, piyano eşliğinde bir konser sundu. Hedefimiz her hafta veya i af-tada bir bu tür etkinlikleri atcade-mik yıl boyunca organize etmektir. Bunların dışında öğrenci kulüplerimizden, öğrenci arkadaşlarımız bazı organizasyonlar yapıyor. Örneğin Charlie Chaplin haftası adı altında 4 sinema gösterisi gerçekleştirdiler. Tek kişilik tiyatro ve bir müzik dinletisi tertiplediler. Ekim ayı içinde. Kişisel olarak bu tür faaliyetlere çok önem verdiğimiz için, özellikle bu faaliyetlerin takipçisiyim ve takip ediyorum. Organizasyonda da onlara her türlü yardımı, desteği, teşviği veriyorum. 411 BİM adıyla kısaca andığımız Bilgisayar, Internet, Multimedya Merkezi, öğrenciye yönelik olarak düzeltilmiş bir bilgisayar merkezidir. 80 Pentium (150-100-75) olmak üzere bu merkezde öğrenci hizmetine sunulmuştur. Ayrıca iki öğretici bilgisayar vardır. Öğretim üyesinin bu iki öğretici bilgisayarı kullanarak gösterdiği ve öğretmeye çalıştığı bir konuyu öğrenciler kendi ekranında takip etmekte ve gereğini yaparak yerinde öğrenme fırsatını bulmaktadır. Bu bilgisayarlara mühendislikte kullanıma gelen hemen her türlü gerekli yazılımları yükledik. Bunlar yine öğrencilerimizin hizmetinde. Seminer odalarımız: 80 ve 75 bü-rosit koltuklu gayet iyi şekilde donatılmış, biri klimalı olmak üzere iki seminer odamız var. Bunlar da sürekli tepegöz mevcut. Diğer cihazlar da arzuya bağlı olarak burada yer alabiliyor. İsmet Uran dersliği örnek sınıf olarak yapıldı ancak kullanım dışında yine seminer odası olarak de-ğerlendirilebiliyor. Yine 80 kişi kapasiteye sahip. D 331 No'lu derslik nostaljik sınıf adı altında düzenlendi. Anlattığımız mekanlar çağdaş bir biçimde donatılmış mekanlar, halbuki bizim binamız 1800'lerden kalan bir bina ve ilk mühendislik eğitiminin yapıldığı bina. Dolayısıyla eşyalarımız, sıralarımız eski. Halbuki biz değiştirdiğimiz zaman bunlarla ilgili bir hususun kalmadığını gördük ve ben araştırdım, mezunlarımızdan çok ünlüler var biliyorsunuz ki, Cumhurbaşkanımız, Başkakanları-mız, çok ünlü sanayicilerimiz, kamuda çalışan kıymetli mezunlarımız. Sordum herkesin okuduğu sınıf hangisi diye. Bu 331 No'lu sınıf çıktı. Bu hemen konferans salonunun yanında yer alan bir sınıf. Bu düşünceyle orayı kendi sıralarıyla, kendi tahtasıyla yeniden yapılandırdık. Tamamen yeniden yapıldı. Fakat eski sıralarıyla. Ancak akustik çok kötüydü, tavana  ve duvara  akustik panolar ilave edildi ve bu sınıf nostaljik sınıf çok sevdiğimiz bir mekan ve yoğun olarak kullanıyoruz. Ders sırasında ve dersin dışında konferans salonuna yakın bir mekan, seminer salonu olarak ve diğer etkinliklerde kullanabiliyoruz. Sonuç olarak konferans salonumuz, görsel eğitim merkezimiz, iki seminer odamız, nostaljik sınıfımız ve İsmet Uran dersliği bir kompleksdir. Konferans salonunun dışında altı mekanın daha içice olduğu, her türlü bilimsel, kültürel, sanatsal toplantının yapılmasına elverişli olan bir kompleks. Bizim kullanmadığımız, zamanlarda özellikle sanayimize sunarak hem hizmet verme gururunu taşımak istiyoruz, hem de burada bir dinamizm görmek istiyoruz bu faaliyetleri gördüğümüzde, hem de elde ettiğimiz gelirle laboratuvar-larımızın ihtiyaçlarına cevap vermek istiyoruz. Örneğin iki gün evvel bir sanayi kuruluşumuz görsel eğitim merkezimizde iki günlük bir kurs yaptı. Biraz önce bir kuruluş bizi arayarak salonlarımız hakkında bilgi istedi ve bir toplantı yapmak istediklerini bildirdi.

Aralık ayı içinde iki bağlantımız daha mevcut. Henüz bir tanıtım yapmadık ama buraya gelenler ve görenler bizim salonlarımıza ve imkanlarımıza talip oluyorlar. İn-şaallah en kısa zamanda bir broşür hazırlayarak iyi bir tanıtım yapmak istiyoruz. Bu toplantı sıralarında yemek verme imkanları da mevcut, çay kahve de aynı şekilde. Boğaz manzaralı ve yine tamamen yeniden yaptığımız 150-200 kişilik bir yemek salonumuz var. Bu yemek salonumuzu öğretim üyeleri için yaptık. Ancak toplantılar sırasında ilgili kurumlara tahsis ediyoruz. Konferans salonumuzun tamamlandığı 30 Mayıs 1996'dan itibaren iki hafta süreyle Habitat II Toplantılarına hizmet   verdik   ve   hizmetimizin karşılığında dersliklerimizi ve re-simhanelerimizi yeniledik. Şu anda öğrencilerimizin kullandığı derslikler ve resimhaneler pırıl pırıl. Bundan da ayrıca mutluluk duyuyoruz.

Üniversite sanayi işbirliği irtibat bürosu, üniversite sanayi işbirliği çalışmalarında kullanmak üzere bir salon ve üç bitişik odadan oluşan bir birim oluşturduk. Telefon, faks, bilgisayar hizmetleri ile tüm sekreterya hizmetlerini yapabileceğimiz olanaklar var. Oturma grubu, toplantı masaları rnAcut. Şu anda gönüllü olan bir l^rordi-natör ve iki mühendis arkadaşımızla birlikte faaliyetlerimizi sürdürmeye çalışıyoruz. Hepsi de bizim mezunumuz. İnşaallah en kısa zamanda kalıcı ve sürekli bir kadro oluşturma çabalarını sürdürüyoruz.

Üniversite sanayi işbirliği konusuna giren tüm faaliyetlerimizi yürütüyoruz.

Toplantılarımız başta olmak üzere mezunlarımızla olan ilişkiler de burada yürütülmeye çalışılıyor. Biraz önce sözünü ettiğim kongre çalışmalarımız sürekli eğitim kursu organizasyonu, sanayi ile olan işbirliğinde de birtakım çalışmalar yaptık, amacımız kurumsa ıak. Eskiden beri bireysel olarak bu ilişkileri yürüten çok sayıda öğretim üyemiz var. Amacımız öğretim üyelerimizin hepsinin bu üniversite sanayi işbirliğinde yer almasıdır. Bu nedenle bir irtibat bürosu kurduk ve bu irtibat bürosu vasıtasıyla sanayi ile olan ilişkilerimizi biraz daha arttırmaya çalıştık, çeşitli toplantılar düzenledik. Bu arada bir katalog oluşturduk. Katalogla tüm laboratuvarla-rımızda sanayiye verilebilecek olan hizmetler yer alıyor. 16 la-boratuvarımız var ve bu 16 labo-ratuvarda hemen hemen makina mühendisliği alanında sanayiye yardımcı olabilecek çalışmalar yapma imkanlarımız mevcut. Bunlarm yanı sıra yani rutin deneyler, döner sermaye yoluyla yapılabilecek hizmetlerin yanı sıra hocalarımız, öğretim üyelerimizin danışmanlık hizmetleri var. Proje bazında bazı çalışmalarımız var. Yoğunlukla biz bunları yürütmeye çalışıyoruz.

TERMODİNAMİK: Bu büroya dışarıdan talep geldiği zaman mı yardımcı olunuyor, yoksa siz de bu konuda bir aktivite gösteriyor musunuz?

NİLÜFER EĞRİCAN: Bu büro-m"~fa tüm donanım mevcut. Sek-rc niz var, bilgisayarımız var. Haberleşme cihazlarımızın hepsi mevcut. Bu büroda biraz önce sözünü ettiğim katalogta yer alan hizmetleri yürütmek için birtakım çalışmalar olabiliyor. İleriye dönük bir pazarlama ve tanıtım çalışmalarımız olacak. Bu tanıtım olayında, şimdi yapabileceğimiz hizmetleri sadece katalog vasıtasıyla tanıtmaya çalışıyoruz. Halbuki bu büro. hizmetleri daha yaygın olarak dışarıya sunma olayını gerçekleştirecek. Fakat şu anda tamamen gönüllü birkaç mezunumuzla yürütmeye çalışıyoruz ayrıca birkaç öğretim üyemiz burada faaliyet gösteriyor. Hızla bir pro-fe, el kadro oluşturmak istiyo-ru Yapabileceğimiz hizmetleri ve bizi sanayiye tanıtan, dışarıya anlatan bir grup olacak. Amacımız sanayiyi buraya çekmek. Yoğun olarak birtakım gruplarla birtakım çalışma yapıyoruz. Birtakım yerlere başvurularımız oldu. TERMODİNAMİK: Kataloglar yaygın olarak dağıtılabildi mi? NİLÜFER EĞRİCAN: İSO'ya bir miktar verdik, oradaki üyelere dağıttık. Birkaç sanayi kuruluşuna gönderdik. Rastgele değil seçtiğimiz gruplarla irtibat kurarak elden dağıtmayı ve bu arada birtakım açıklayıcı bilgiler vermeyi daha faydalı ve uygun bulduk. Bu nedenle biraz zaman alıyor ama   faydalı   olduğuna   inanıyoruz.

 

Bugüne değin dağıttıklarımızdan hep olumlu neticeler aldık. Bu yolda yavaşta olsa devam etmeyi arzuluyorum. Bizim ayrıca buraya gelen ziyaretçilerimiz oluyor, veya iş dolayısıyla buraya gelen kişiler oluyor. Onlara da aynı şekilde izahat vererek, katalog verip tanıtıma geçiyorum. Anadolu'dan dahi geçenlerde birkaç talep oldu. Mesela bir grubumuz bir şehre gidip Anadolu'da bir çalışma yapacak. Sıkıntımız iletişim kurmak, duyuruları ulaştırabilmek, maalesef burada halkla ilişkiler anlamında bir grubumuz yok. Bu da biraz zaman kaybına sebep oluyor. Ama ulaştığımız yerlerden hep yanıtlarımız olumlu oldu, bu da mem-mun edici bir şey. Çok geniş bir kadromuz var, ayrıca laboratuvar-larımızı yenilemek için projelere katılım olayımız var. Öğretim üyelerimizin araştırma projelerine katılımını teşvik çalışmalarımız yoğun olarak devam ediyor. Biz inanıyoruz ki bu projeler vasıtasıyla ayrıca gerek Rektörlük gerekse Fakülte tarafından yürütülen bazı çalışmalarla laboratuvarlan-mızı daha da iyi duruma getirebileceğiz, daha da güncelleştirebile-ceğiz. O zaman sanayiye cevap verme ve istekleri daha iyi yerine getirme imkanımız iyileşecek. TERMODİNAMİK: Bürokrasi sizi engelliyor mu? NİLÜFER EĞRİCAN: Döner sermaye mevzuatında bazı aksaklıklar var, bunu çok tartıştık, gerek şûra sırasında ve gerekse daha sonra yapılan çalışmalar sırasında. Ancak biz başka bir çözüme gitmiş durumdayız. Bu günlerde üniversite yönetim kurulunda alınan bir kararla bu çalışmalarımızı daha rahat yapabileceğimiz bir çözüme geçtik. Bununla ilgili duyurularımızı da en kısa zamanda yapacağız. Bu sayede hem öğretim üyesinin eline geçecek ücret biraz rahatlatıldı, hem de iş yaptıracak kişinin fazla para yatırma durumu olmayacak, biraz daha rahatlatacak. Bu İTÜ'nün bir vakfı aracılığıyla yapılacak. Özellikle projeler bu yolla yürütülecek. Bunda sanayi ve üniversite daha kazançlı olacak. Bir de sanayiye verebileceğimiz hizmetlerin içinde sürekli eğitim kursları var. Bir kitapçıkta bu verebileceğimiz kursları topladık, 22 kursumuzu hemen önerebiliriyo-ruz, bunların programları oluştu, hangi tarihler arasında verebileceğimiz ve yine istek duyan firmalara ve bizim potansiyel olduğunu düşündüğümüz firmalara bunları postalayacağız. Bu kursların dışında da talep oluyor. Geçen ilkbaharda iki üç talep böyle geldi. Bunları inceliyoruz. İstek olursa ve olumlu bulursak böyle kurslar düzenleyebiliyoruz. TERMODİNAMİK: Kontenjan sınırı var mı?

NİLÜFER EĞRİCAN: Genellikle biz 25 kişi sınırı koyuyoruz. 25 kişinin dışına çıkmamaya çalışıyoruz. Fiziksel şartlarımızı iyileştirme çalışma grubumuzun kapsamında açıkladığım görsel eğitim merkezimiz bu kursların verilmesine çok elverişli bir mekan. Tüm cihazlarımız orada var ve bu kursları rahatlıkla orada verebiliyoruz. Ayrıca bazı kurslarımızda cihazın tanıtımı olabiliyor veya laboratuvarda bir uygulama kısmı olabiliyor, bunları da gerçekleşti-rebiliyoruz. Tabii kendi bünyemizde. Yani firmalara gitmek yok. Geçen ilkbaharda Danimarka'dan iki uzman ve İngiltere'den bir hoca getirdik ve cihazları da getirdik ve uygulamasını gösterdik. İleride belki sanayiye gitmek söz konusu olabilir. Sanayi ile ortaklaşa düzenlediğimiz kurslar var. Enerji yönetimi ile ilgili bir kursumuz var, en kısa zamanda gerçekleştireceğiz. Bu kurs Tübitak ve Kimya, Metalürji Fakültesi işbirliği ile gerçekleşecek. Geçen yıl bizim fakültemizde benzer bir kursu yaptık, bu yıl Tübitak'ta yapacağız ve ilgili uygulamayı da orada göstereceğiz. Üçüncü çalışma grubumuz; Uluslararası üniversitelerle işbirliği grubu: Uluslararası ilişkiler bir kurumu daha seviyeli hale getirmek için fevkalade önemli. Son iki yıldır bilhassa ABD'ye iki üç haftalık bir ziyaret yapıyorum ve seçtiğimiz pilot üniversite ve enstitüleri ziyaret ediyorum. Bunların çok faydasını gördük. Birkaç konuda ortak çalışmalarımız olabilecek.

Bunlardan   bir   tanesi   ortak   projelere katılım.

İkincisi genç öğretim üyelerimizin kısa süreli gidiş gelişlerini organize etme olayı. Mesela belirli çalışmaları burada başlatıp üç veya allı ay ilgili öğretim üyesini gönderip orada deneysel bir çalışmada yer almasını sağlamak sonra tekrar buraya gelip çalışmanın devamını temin etmek. Önümüzdeki günlerde Kanada'ya bir araştırma görevlimizi gönderiyorum. Orada 3 ay bir çalışma yapıp dönecek ve benzer bir iki çalışmamız daha var onlar da peyder pey gerçekleşecek. Ayrıca öğrencilerimizin kısa süreli gidişlerinde bir değişim programı olabilir. Şunu memnuniyetle söyleyebilirim ki, mezunlarımızdan Makina Mühendisi Bölümünden mezun ilk üç öğrencimizi mas-ter'a gönderme imkanını, bu ziyaretlerim sırasında sağladım. Bu üç öğrencimiz Universty of Illunois, John's Hopkins ve University of Miami gibi üniversitelere gidip master çalışmalarını orada yapacaklar. Tam dostluk sağladım. Araştırma asistanı olarak gidiyorlar. Harcamaları tamamen ödenecek. Bir müracatımız daha oldu. 5. mezunumuz North Eastern Universty'den yine aynı şartlarla kabul edildi. Bu yıl mezun olacakların  hepsine  duyurdum.  Elimde liste var ilk onun içine girebilecek olan arkadaşlarımıza özel olarak söyledim hatta ilk beş aşağı yukarı belli, bunlara söyledim. Yazdan beri yoğun olarak çalışıyorlar. İngilizce problemlerinin olmaması lazım. İlk üçe girebilecek arkadaşlar İngilizce problemlerini halletmiş durumdalar. Onları da gönderebileceğimiz kurumlar hemen hemen belli olmak üzere. Müracaatlarını yapıyorlar. Bu yıl bir gezi daha planlıyorum Amerika'ya.

Ayrıca iki araştırma görevlimizi otomatik kontrol konusunda doktora yapmak üzere yine benzer uygulamayla tam destek olarak Texas Southern University'e göndermek üzere anlaşmış durumdayız. Bu kişiler daha belli değil, ancak bu konuda çok seçici davrandığımızı söyleyebilirim. Kötü öğrenciler olursa bu yol açıldığı gibi kapanır.

Bu çalışmaların çok faydalı olduğuna inanıyorum, bu nedenle bizzat ilgileniyorum. Bu kişileri yani çalışkan mezunlarımızı kazanmamız lazım. Bu karşılıksız bir destek ancak ileride ister üniversitede bulunsunlar, ister sanayide çalışsınlar tek arzumuz ileride üniversitesine her türlü desteği vermeleri. Bizim birer elemanımız olabileceklerini düşünüyorum ben. Zaten doktora öğrencilerimiz tekrar dönecektir, diğerleri de sanayide çalışsalar bile bu yapılan yardımı sanmıyorum unutsunlar ve kalpleri burada olacaktır. Onların bize sağlayacakları genç arkadaşlarına tahmin ediyorum yeterli olacaktır. Bu anlayışla bu yardımı yapıyoruz. Kurumumuzun hep iyileşmesi, çağdaşlaşması için. Bu çağdaşlaşma sadece buradaki elemanlarla değil, dışarıdan desteklerle de mümkün olabilir.

TERMODİNAMİK:   Üniversiteler arası ilişki ilk defa mı kuruldu? NİLÜFER EĞRİCAN:  Bu ilişkiler   hep   bireyseldi.   Ama   biz   bununda kurumsallaşmasını istiyoruz ve bu ilkenin yerleşmesini istiyoruz. İlk üçe her yıl yurtdışında iyi bir üniversiteden tam destek olarak öğrenimlerine devam etme olanağını yerleştirmek istiyoruz. Bu çok büyük bir teşvik. Daha çok yeni başlamamıza rağmen öğrencilerin hepsine duyurmamıza rağmen, adeta birbirleriyle yarışıyorlar.

Yurtdışı ilişkilerimizde çok ziyaretçimizi davet ediyorum mesela çeşitli toplantılara gelmiş olan hocalarımız var. Ayrıca bizin^kin gelenler var. Bunlar seminer^rcri-yorlar, birtakım deneyimlerini aktarıyorlar, özellikle genç arkadaşlarımıza.

TERMODİNAMİK: Sadece teknik anlamda deneyimleri mi, yoksa genel anlamda bir deneyim aktarmamı söz konusu? NİLÜFER EĞRİCAN: Ben her türlü deneyimin faydalı olduğuna inanıyorum. Mesela yeni araştırma konuları. Yurtdışında karşılaşılan birtakım problemler ve sorunlar, bunların çözümleri, mesela eğitim de yapılan yenilikler. Geçen sene iki haftalığına ABD'den bir hocamızı çağırdık. Tamamen eğitimle ve stratejik planlamayla ilgili iki haftal e-miner verdi.

TERMODİNAMİK: Yurtdışı firmalardan gelen var mı? NİLÜFER EĞRİCAN: Firmalar dan değil, üniversitelerden davet ediyoruz. Ancak zaten yurtdışındaki hocaların endüstriyle birebir bağı vardır. Yani projeleri vardır, danışmanıdır. Zaten yurtdışındaki hocaların böyle faaliyetlerinin olması lazım, yoksa bağlı bulunduğu eğitim kurumuyla sözleşmesi yenilenmeyebilir. Dolayısı ile bize aktardıkları deneyimler hep uygulamaya yönelik sanayiye yönelik deneyimler oluyor. TERMODİNAMİK: Hocam bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.


Etiketler