'Isı sektöründe de başarının altın anahtarı; bilgiyi paylaşmak, tecrübeyi aktarmak'
Bu sayımızda görüştüğümüz Üniversal Makina ve Isı Sanayi 'nin yöneticisi sayın Metin Bilgiç KBSBD faaliyetlerini ve ısı sektörünün genel durumunu değerlendiriyor.
1941'de İstanbul'da doğdum. 1965'te YTÜ'den mezun oldum. 1962'den beri bu alandayım. İlk kez Alarko'da başladım. O yıllardan beri yakma teknikleri, kazanlar alanında çalışıyorum. 1987'den kuruluşundan itibaren KBSBD'deyim. Ama aktif konumda faaliyetim son bir yıldır. KBSB, Kazan ve Basınçlı Kap Üreticilerini ortak çatı altında toplamak, ilgili standartların düzenlenmesi, kontrolü, alanımızla ilgili gelişmeleri yakından takip ederek üyelerine aktarmak, üyeler arasında bilgi akışı sağlamak, alanında seminerler düzenleyerek sektör içi eğitim faaliyeti yapmak, amacı ile faaliyet gösteren bir birlik. Ayrıca KBSB'nin kendi alanında kontroller yapma yetkisi var ki ilk kez Türkiye'de bir derneğe bu yetki verilmiştir. KBSB, kaliteli imalatı geliştirici yönde; firmaların TSE belgesi almalarını; TSE belgesi olmayan kazan satışlarının engellenmesini amaçlamaktadır. 9 Mayıs 1996'da yapılan 1995 yılı olağan Genel Kurul Toplantısı'nda Yeni Yönetim Kurulu'na Mesut Eren ben ve Suat Müftüler, Basri Genel, Abdullah İmer seçildik.
TERMODİNAMİK: KBSB'nin mevcut ve gelecek faaliyetleri nelerdir?
METİN BİLGİÇ: KBSB faaliyetleri bir dönem kesintiye uğramıştı. Üyelerin beklentileri tam olarak yerine getirilemedi. KBSB şu ana dek üye aidatları ile ayakta durmakta idi. Bu noktadan çıkmak gerekiyor. Yapacağı faaliyetler yeni gelir kaynakları olacaktır. Örneğin TSE kontrollerinde alacağı ücretler, kazan dönüşümlerinde eksperlik gibi. Kazan, yakma teknikleri gibi konular KBSB'nin uzmanlık alanıdır. Bu yüzden hangi kazan dönüştürülebilir, ısıl verimlilikleri, vb konularda KBSB danışma hizmetleri verebilir. İG-DAŞ'la da temaslarımız var bu yönde. Doğalgaz projesi bittiğinde İstanbul'da ancak % 30'u doğal-gazlı ısınma kullanıyor olaca1' % 70 oranında yine katı ve n ısınma sistemleri kullanılacak. Sanayi Bakanlığı, Belediyeler, Çevre Müdürlükleri, İGDAŞ ve TSE gibi kuruluşlarla ortak çalışma zeminleri oluşturularak Hava Kirliliği konusunda kazan ıslah çalışmaları yapılabilir.
İstanbul'da şu an 30 üyemiz var. Ankara'da da bir Kazancılar Derneği var. Onlarla çalışmalarımızı birleştirmemiz yararlı olacaktır. Yakında konumuzla ilgili standart ve yönetmelikleri teknik bir kitap olarak yayınlayacağız. Eğitim seminerlerimizin de yarar üreteceğini düşünüyoruz. Bu seminerler sanıyorum Sonbahar'da başlayac"''.
TERMODİNAMİK: Size e ısıtma sektörünün en temel eksiklikleri nelerdir?
METİN BİLGİÇ: Sektörde; kalite eksikliği, bilgisizlik, üretim ve dizayn tekniğinin çok eski oluşu, birçok yerde hala 1930'ların tekniği kazanlar kullanılıyor. Devletin çıkardığı birtakım yönetmelikler var. Bu yönetmeliklerin derhal işlerlik kazandırılması lazım. Bu yönetmelik örneğin kömürlü kazanlarda % 75'in altında verimi olan kazanların, fuel oilli ve do-ğalgazlı kazanlarda % 80'in altında verimi olan kazanların üretil-memesi lazım.
TSE'nin Gebze yakınlarında test üniteleri kurulacak. Buna paralel bir çalışmamız var. Üretilen mamuller burada test edilebilecek.
TERMODİNAMİK: Gümrük Birliği'ni ısıtma sektörü açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
METİN BİLGİÇ: Gümrük Birli ği çok fazla ithal doğalgaz dö küm kazanın Türkiye'ye girmesi sürecini hızlandırdı. Döküm ka
zanların yarattığı çatlama prob lemleri yavaş yavaş örneklerini vermeye başladı. Öteden beri var olan yabancı hayranlığınız da yer
li kazanlarımızın kalitelerinin -baziçin söylüyorum- yabancı bir kazandan daha düşük olmadığını anlatmamızda güçlük yaratıyor. Ülkemizde yapılamayan bir ürün olsa kimsenin bir itirazı olmaz tabii, ama aynı işlevde, en az aynı kalitede olabilecek yerli ürünlerimiz karşısında 3 misli fiyatlı kazanlarla bu kadar dövizin dışa akması bana üzücü geliyor.
TERMODİNAMİK: Yabancı kazanların bizim standartlarımıza uygunluğu nasıl belgeleniyor?
METİN BİLGİÇ: Bu kazanlarda TSE, TSEK Belgesi veriyor. Avrupa'nın kazanları TSE'nin normlarına bire bir uygun değil. Tabii ki onlar da kaliteli ve yabancı 1 kalite belgelerine haiz olabilir. Ama bizden TSE normlarına bire bir uygunluk koşulu aranıyor. Örneğin bizde sac kalınlığı 10 mm'in altında olmayacak diyor. İthal bir kazanda 4-5 mm. olabiliyor. Ona TSEK veriyor, bizden TSE almamızı istiyor. KBSB olarak söz konusu standartların dış ülkelerdeki -CE standartları gibi- muadil, tek tip hale gelmesini arzu ediyoruz. Bu fırsat eşitliği yaratacaktır.
TERMODİNAMİK: Bildiğimiz kadarıyla TSE'li üreticilere Erde-mir'den indirimli alım yapma olanağı söz konusuydu.
METİN BİLGİÇ: TSE, üyelerine malzeme alımlarında indirim yapılıyor. Kalite standartlarına haiz mamul üreticilerine bazı cazibeler sunuluyor tabii.
TERMODİNAMİK: Yeterli kalite koşullarında üretim yapan firmalar toplamın yüzde kaçını oluşturuyor?
METİN BİLGİÇ: Sadece İstanbul'da 400 civarında kazan üreticisi var. Bu, Türkiye genelinde 2000'i buluyor demektir. Bunların % 90'ı belgesiz, yetersiz üretim yapıyor. Biz bütün bunlar kapansın demiyoruz. İçlerinden yeterli standartta üretim yapabilecek olanlar var. Bu firmalara yol gösterilebilir, yardımcı olunabilir. Türkiye kazan üretiminde kalite seviyesi yükseltilebilir diye düşünüyoruz.
TERMODİNAMİK: Teknoloji transferi yeterli bir çözüm müdür?
METİN BİLGİÇ: Türkiye'nin şartları ile Avrupa'nın şartlan çok farklı. Bir kere Türkiye'nin kömürü ile Avrupa'nın kömürü çok farklı. Türkiye'deki kömürün ısıl değeri düşük, kükürt oranı yüksek, yakıt özelliği farklı. Linyitimiz için söylüyorum bunu. Avrupa'da taş kömürü ağırlıkta. Biz kendi kömür cinsimize uygun yakma teknolojileri geliştirdik. Avrupa'daki teknolojiyi bire bir alıp uygulayamazsınız. İthal bir kazanda her şeyi tam otomatik dizayn edilmiş diyelim. Bazı yörelerde veya durumlarda elverişli bir kullanım koşulu olamayabili-yor bu. Bir diğer husus; bizim kazan besleme-kullanım sularımız kirli ve sert sular, bunların arıtımı, yumuşatılması gerekiyor. Avrupa'da böyle bir lüzum hissedilmiyor. Dolayısıyla üretilen mamulün bizim özel koşullarımızı karşılayabilmesi gerekiyor.
TERMODİNAMİK: Uzun vadede güçlü bir ısı sektörü için neler öngörüyorsunuz?
METİN BİLGİÇ: Avrupa'da diğer yabancı ülkelerde güçlü devlet imajı yaratmaya çalışıyoruz. Bu sadece politik bir tavırla sağlanamaz. Güç, ekonomik güç ile kazanılmakta. Sınır kapılarında, gümrüklerde bir yabancı ülkede, görevlinin suratı değişiyor bir Türk'ün evraklarını incelerken. Bir Arap ise hoş karşılanabiliyor. Türk, Arap'tan kat kat üstünken sanayide, teknolojide, daha birçok alanda, Arap zengin olarak görüldüğünden yine de daha iyi bir mumamele ile karşılanıyor. Güç, ihtisas sahibi insan gücü ile sağlanır. Yüksek vasıflı bir eğitim almış insan gücü, ülkeye ekonomik güç sağlayacak belki de en önemli faktördür. Üniversite eğitimi bu zihniyette yapılanması, sanayi tesislerinin bu yaklaşımla "training"ler uygulaması lazım. Biz de KBSBD olarak bu fikirden harekette eğitim faaliyetleri organize edeceğiz. Eğitim, üniversite mezunu sayısı ile yeterlilik arz eden bir olgu değildir. Kalite, kaliteyi içermedikçe hiçbir işe yaramaz. Bilgi ve tecrübe, mutlaka genç kuşaklara aktarılmalı. Her birimiz için bu vatani bir borç olmalıdır.
Böylece milletçe kalkınırız. Bireysel olarak kalkınma hedefi size ancak sınırlı bir kalkınma sağlar. Bilgiyi paylaşmak sizi geriletmez. Şimdi Türkiye olumlu bir gelişim trendi içerisinde. Gerçi şu dönemde bu trend duraklama noktasında görülüyor. Bazı yabancı dialogla-rımda soruyorlar "ne oldu size, çok iyi gelişmeler gösteriyordu-nuz?" diye. Ama bunun aşılabilir bir dönem olduğunu düşünüyoruz. Tabii herbirimiz, kendimiz ve toplumumuz için yapabileceğimiz her şeyi sorumluluk bilinci ile yerine getirirsek.
TERMODİNAMİK: Sayın Bilgiç verdiğiniz değerli bilgiler için teşekkür ederiz