Hüseyin Erdem, Mekanik Müteahhitliğini Anlatıyor
![Hüseyin Erdem, Mekanik Müteahhitliğini Anlatıyor](https://www.termodinamik.info//upload/image/4fe5939e-fe55-4a50-a83d-56ccce7e1f88.jpg)
TERMODİNAMİK : Sayın ERDEM, sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
HÜSEYİN ERDEM: 1995 Tokat Reşadiye'de doğdum. İlk ve Orta öğrenimimi Tokat'ta tamamladım.1973'te Ankara Mühendislik Mimarlık Akademisi Makina Mühendisliği bölümüne girdim. 1977'de mezun oldum. Evliyim, çok sevdiğim iki çocuğum var. İki yıl devlet sektöründe 652 sayılı devlet memuru olarak görev yaptım. Kontrol mühendisiydim. Askere gittim. 1980'de askerden dönünce TOKAR Firmasına proje mühendisi olarak girdim. TOKAR firmasında teklif hazırlama departmanında, teklif müdürlüğünde, tesisat grup başkanlığı, tesisattan sorumlu genel müdür yardımcısı olarak 15 yıldan beri görev yapmaktayım. Mesleğimi, çalışmayı çok seviyorum. Yaptığımız işlerin önünden geçerken gurur duyuyorum. "Bu binayı biz yaptık" diyebilmek haz veriyor. Galleria, Sabancı Center, Bursa Metro Gross Market, Yapı Kredi Plaza, Sultanahmet Oteli, Esbank ve sadece benim değil Türkiye'nin tanıtımı açısından da büyük önem taşıyacak Habitat II. Toplantısı'nın yapılacağı Lütfü Kır-dar gibi çok güzel işler yaptık, yapmaktayız.
TERMODİNAMİK: Hazır TOKAR olarak imza attığınız projelere geçmişken, daha ayrıntılı bilgi alabilir miyiz?
HÜSEYİN ERDEM: Lütfü Kırdar projesinin, bu kadar kısa bir süre içinde tamamlanacak olması büyük özverimiz, mesleki ahlak anlayışımız, yaptığımız işten gurur duymamız sayesindedir. 4 Cat makine, kurduğumuz şantiye ve onca emek ile zamanında teslim edeceğimize inanıyoruz. Firma olarak da bu doğrultuda çalışmaktayız. Proje yapmamak, projecinin işine karışmamak gerektiğinde, işi aldıktan sonra projeyi düzeltmek veya proje konusunda fikir yürütmek malzemenin en kalitelisini seçmek, malzemenin en efektif, ülkenin son dönemdeki enerji darboğazını da görerek malzemeyi en uygun şekilde değerlendirmek malzemeyi en uygun şekilde etmek, devreye almak, hele hele devreye aldıktan sonra bu işin peşini bırakmamak, servis hizmeti vermek, müşteriyi devamlı aramak, bir sorunu var mı sormak çalışma ilkelerimizin esasını oluşturmaktadır. Çünkü biz şirket kurulduğundan beri bu anlayışla çalışıyoruz. Yönetim Kurulundaki ahilerimizin de bize öğrettiği budur. Kesinlikle şirket politikası olarak her zaman yapılabilecek en iyisini yapmak ve karşılığında hak ettiğimizi de almak anlayışımız var. İşimizde zaman çok önemli. Örneğin Lütfi Kırdar işi alındığında teslim süresi 4 aydı. iki ayı gitti, 2 ' ı kaldı. Şubat'ın 28'nde bitecek. v-bakanımızın dediği gibi 'ya bitecek ya bitecek'. Sultanahmet Oteli'nin bitişi aralık sonu. Bu da çok önemli. Esbank'ta 1996 Eylülünde bitecek. Ama bu tarih zannediyorum öne alınacak. Tempomuz o denli yoğun ki iş, neredeyse yaşamın tümünü kaplıyor.
TERMODİNAMİK: Bu noktada üretimle ilgili bilgiler alabilir miyiz?
HÜSEYİN ERDEM: Tabii TOKAR olarak Türkiye'de tek sızdırmaz kanal imalatını biz yapıyoruz. Bu üründe % 100 sızdırmazlık olduğu için ona göre kapasite ve seçimler yapabilmemize olanak tanıyor. Sahada hiç sac görmüyorsunuz, imal edilmiş kanal olarak geliyor. Bu ise montajı hızlandırıyor. Günde 300 m2 kanal imal edebiliyoruz. Eskiden bildiğimiz tokmak-çekiç kullanılmıyor tabii ki. Üretimimizde, tamamen modern teknolojiyi Türkiye'de ilk biz uyguladık. Örneğin V.A.V. Sistemini ilk kez Galle-ria'da uyguladık. İşin büyüğü küçüğü olmaz. Ama özellikle spesifik uygulamalara öncelik tanıyoruz. Çok ucuz çalışan bir firma olduğumuzu söylemem ama şu da bir ger-k ki genellikle piyasa olması gerenin çok altında. Çok ucuza çalışılıyor sonuçta. Müteahhitler taşeronlara oldukça fiyat kırdırıyorlar ki ben bu taşeron ifadesine de katılmıyorum. Günümüzde yüksek binalarla birlikte mekanik tesisat % 30-40'lık bir hacme ulaştı işin toplamı içerisinde. O halde bizler de işin 'mekanik müteahhitleri' oluyoruz dolayısıyla. Bunu çeşitli toplantılarda dile getiriyoruz. Düşünün bir binayı ister granit işster altında kaplayın ısıtma-soğutma tesisatı aksaksız çalışmıyorsa, panolar doğru seçil-memişse. tesisat hataları varsa o mekanları kullanamazsınız. Evinizde bile tesisatı, bir boru patlayıncaya, Lisluklar kapanmayıncaya kadar düşünmez, görmezsiniz. Şu anda çeşitli kuruluşlar mekanik tesisatın önemini anlamış olmakla birlikte, bu anlayış henüz halka inmedi. Bence tesisatla ilgili branşına göre bazı konuları her mühendislik dalında okutmak lazım. Çünkü mühendislik branşları ve uygulama alanları birbirine o kadar bağlı ve bazen de iç içe ki.
Düşünün mimar binanın projesini çiziyor. Ama gereken ısıtma sisteminin yerleşeceği kazan dairesini de çiziyor, daha birçok HVAC tesisatı geçecek muhtelif mekanları da. Yani mimarlar da tesisatla ilgili bazı dersleri okumalı.
TERMODİNAMİK: Sayın ERDEM, sektörel bazda görüşleriniz nelerdir?
HÜSEYİN ERDEM: Bizim sektörümüzde rekabet çok güçlü, belki öyle de olmalı. Ancak disiplin içi eğitimin, mutlaka oluşturulması, yerleştirilmesi gerekir. Müteahhitlik sektörü, mühendisliğin tüm gereklerini göz önüne alarak ilerlemeli. Kar edilecek tabi. Zarar ederseniz var olmazsınız veya gelişemezsiniz. İşi gereği gibi de yapamazsınız. Bazen deiliyor ki gerçek maliyetimizin çok altında. Buna göre olanak dışı rakamlar. Bu bedellerle bu iş ya yapılamaz ya da gereği gibi yapılamayacaktır. Tabii bizim takip ettiğimiz -bize göre de olması gereken- etapların her biri, maliyeti arttıran öğeler oluyor. Her bir uygulama projesi yeniden yapılır. Önceki bir proje, bir şablon misali asla uygulanmaz. İşverene soruyoruz "uygulama projesi" var mı diye. 'Yok' diyen çıkmadı, olana da biz rastlamadık. Biz, işin daha en başında söylenmesi, belirtilmesi gereken her şeyin açıklığa kavuşturulmasına taraftarız. İşin her hangi bir aşamasında 'o zaman düşünürüm' veya " o zaman hallederim" yaklaşımı ile profesyonellikten uzak, tabir yerinde ise hasbel kader girişimleri benimsemiyoruz. İş küçük de olsa, büyük de olsa kalite anlayışını etkilememesi gerek. İşin sonucunda, önünden geçerken "bunu biz yaptık, hala da hiçbir problemi çıkmadı" diyebilmekten daha güzel bir şey olamaz bu meslekte. Bu meslek, sadece bir iş değil, günün 24 saatini kaplayabilen bir yaşam biçimi adeta. İşle yatıp, işle kalktığımız, hatta hiç yatamadığımız günlerimiz, gecelerimiz hiç te az değil. Yani özveriyi göze almadan yapılabileceğini düşünmüyorum. Bunu sadece kendi hayatım için söylemiyorum. Şimdiye kadar "Saat 6'dan sonra kalıp çalışacağız" dediğimde arkadaşlarımın hiçbirinden itiraz görmedim. Herkes işin gereğinin ve önemininin bilincinde. Tabii duruma en büyük itiraz eşlerden geliyor. Ama bu mühendisliğin kaderi. Yoksa mühendisler eğlenceye, dinlenceye hiç de karşı değiller. Tabii bu özellikle iğne ile kuyu kazan müteahhit mühendisler için böyle. "Çalışma saatim bitti" diyebileceğiniz bir çalışma saati sınırlamanız olamayabiliyor. Projeden işletmeye kadar o kadar sorumluluk altına giriyorsunuz ki buna satıcının satmış olduğu malzeme de dahil. Satıcı fatura ettikten ve garanti süresi bittikten sonra bir kez daha devreye girmiyor. Sizin öyle bir şansınız olamıyor. Yaptığınız iş sizin için gerçek anlamda hiç bitmiyor. Uzun sözün kısası müteahhitlik çok güç, ama bir o kadar, belki daha da fazlası güzel bir iş.
TERMODİNAMİK: Yılın bu son günlerinde yoğun iş yaşamınızdan zaman ayırıp bu güzel söyleşi imkanını dergimize tanıdığınız için teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz.