Gerhman Endüstri Genel Müdürü Ozan Korkmaz, Grand Kartal Oteli Yangını ile İlgili Soruları Yanıtladı

Gerhman Endüstri Genel Müdürü Ozan Korkmaz, Cüneyt Özdemir’in YouTube kanalında Kenan Taş’ın sorularını yanıtladı. Programda, Kartalkaya Grand Kartal Oteli yangınının önlenmesi için alınabilecek önlemler, kullanılabilecek ekipmanlar ve can kayıplarının nasıl engellenebileceği gibi kritik konular ele alındı. Ozan Korkmaz, soruları şöyle yanıtladı:
Sizce bu yangın önlenebilir miydi?
Tabii ki önlenirdi. Önlenebilmesi, her şeyden önce yatırımcının zihniyetine bağlı. Yatırımcı binasını eski yönetmeliğe göre inşa etmiş olsa bile ruhsatını yenileyebilir, tasarımını değiştirebilir, ek ekipmanlarla sistemi güvence altına alabilir. Bunun ihtiyaç olduğu zihniyetine sahipse gerekenlerin ne olduğunu kolaylıkla öğrenebilir.
Yangın Yönetmeliğimiz güvenlikle ilgili süreci nasıl yönlendiriyor?
Bir yatırım planına başlarken bir ruhsat projesi, ardından uygulama projeleri çiziliyor. Mevcut yönetmeliklere göre mimari, elektrik, mekanik tasarımların yapılması ve buna göre uygulanması gerekiyor. Daha sonra her detayın uygunluk kontrollerinin yapılması gerekiyor. Türkiye'de Binaların Yangından Korunması Yönetmeliği var. Buna tamamen uygun yapılan birçok proje örneği bulunuyor. Tasarımları uluslararası standartları göre, hatta çok üzerinde yapılan projeler de mevcut. Bu tamamen yatırımcının ne istediğiyle alakalı. Eskiden binaların yangın güvenliğine uygunluğu denetimleri itfaiyenin sorumluluğundaydı. Bu denetim yetkisini itfaiyeden aldılar. Bununla alakalı merhum Abdurrahman Kılıç Hocamızın çok büyük tepkisi olmuştu. Projeleri uyguladıktan sonra kontrol aşamaları tamamen yetkin olmayan kişilere bırakılabiliyor. Yurt dışında bütün bu denetimleri itfaiye yapar. Çünkü itfaiye; kaçış koridorlarının, yangın duman algılamasının, duman tahliyesinin nasıl yapılması gerektiğini bilir. Bunların hepsini yurt dışındaki yangın otoriteleri çok iyi biliyor. Türkiye'de genellikle yerel otoriteler bunları yeterince bilmediği için yatırımcı, yangın danışmanlarına başvuruyor. Yangın danışmanları mimari yapının, algılamanın ve mekanik duman tahliyesinin, duman kontrolünün nasıl yapılacağıyla veya hangi ekipmanların kullanılacağıyla alakalı yatırımcıya gerekli bilgileri veriyor. Yangın danışmanı bu gereklilikleri belirledikten sonra yatırımcının bunları yapıp yapmadığını denetleyip onay imzası atması gereken yerel otoritenin her detayı titizlikle incelemesi gerekiyor. Grand Kartal otelinin yatırımcısı, işletmecisi bunları bilmiyor olamaz, herhalde bu kadar vahim sonuçları olacağını düşünemediler. Ama yangın bu, tedbirler alınmazsa ne zaman olacağı öngörülemez. İnsan ömrü bu, değeri asla göz ardı edilmemeli.
Neredeyse 20-30 yıl önce açılmış ahşap kaplı bir otelden bahsediyoruz. Buralarda ekstra önlem alınması gerekmiyor mu?
Artık teknoloji, endüstri o kadar gelişti ki yangın önleme, yangın durdurma, alev yürütmemeyle alakalı birçok yeni inşaat materyali var. Bina eski ve ahşap kullanılarak inşa edilmiş olsa da yangın yürütmeyen boyalar, epoksiler, kaplamalar kullanılarak yangının ilerlemesini önleyecek, yavaşlatacak yapı malzemeleri ile güvenlik artırılabilir. Biz endüstriyel tesis veya konut olarak projelerimizi ayırıyoruz. Konutlar için başka, endüstriyel tesisler veya insan yoğunluğunun çok olduğu AVM, otel, iş merkezleri gibi yerler için ayrı yönetmelik talimatları bulunuyor. Konutlarda belli bir kat yüksekliğinden sonra ciddi duman tahliye, duman kontrol sistemleri kullanıyoruz. Her şeyden önemlisi bir binayı tasarlarken yangınla alakalı üç disiplin birlikte çalışıyor. Mimari, tasarımında yangın kompartmanları oluşturuyor. Yangın senaryoları öngörülmesi gerekiyor. Yangın çıktığı zaman kompartmanlar içerisinde yangının yürümemesini sağlamak için yangın zonları oluşturmak lazım. İkinci disiplin olan elektrik tarafında yangın duman algılama, alarm, sinyal sistemi var. Yangının nerede çıktığını ve yangın çıktığı zaman hangi senaryonun devreye gireceğini, hangi eylemlerin başlatılacağını kurgulayan; elektrik tarafıdır. Üçüncüsü disiplin olan mekanik tarafında; mekanik duman tahliye sistemlerinin çalışması sorumluluğu bulunuyor. Hep söylediğimiz bir şey var, yangın değil, genellikle duman öldürüyor insanları. Duman orada insanların görüş açısını kapatıyor, nefes almasını, kaçabilmesini engelliyor. İnsanlar için kaçış koridoru, görüş açısı ve nefes alabileceği güvenli bir alan oluşturulmazsa insanların oradan çıkma şansı yok. İşte bu üç disiplin beraber çalışarak çok rahat bir şekilde olası bir yangını önleyebilir veya kolaylıkla kontrol altına alabilirdi. En azından kaçış noktaları oluşturarak insanları dışarıya tahliye etmek mümkün olabilirdi.
O yangından kurtulan bir kişi röportajında “Yangının başlamasından neredeyse bir saat sonra uyandım” dedi. Bu, inanılamayacak kadar uzun bir süre. Biz senaryolarımızı yangın başladığı an itibarıyla insanların beş dakika içerisinde tahliye edilmesi üzerine kurguluyoruz. Yangının çıkması üzerinden bir saat geçmişse, kaçmak için bütün imkanlar ortadan kalkmış demektir. İtfaiye elli dakika sonra gelmiş olsa bile bina, insanlara kaçış süresini sağlayacak şekilde tasarlanmış olmalı. Malzemelerin 60 dakikalık, 90 dakikalık, 120 dakikalık yangın dayanımı koruma sınıfları var.
Mesela 10 katlı bir binanın bir katında yangın çıktığında bu yangın, en fazla bir alt kata veya en fazla bir üst kata sıçrayabilir. Yangını bu üç kat içerisine hapsederek kontrol altına alabilmek gerekiyor. Bu üç kat yangın zonumuzdur. Bunu yapamıyorsak, o yangın kontrolden çıkmışsa başarısız bir süreç vardır. Mimarinin yangın kompartmanlarını, yangın zonlarını olması gerektiği gibi öngörebilmiş olması gerekiyor. Burada kattan kata yangının geçmesini engelleyecek yapı malzemeleri kullanmamız lazım. Duvar üzerinden kablo geçiriliyorsa etrafını yangın izolasyonlarıyla, durdurucularla kapatmak gerekiyor. Kattan kata boru geçirirken de etrafını izole etmek lazım. Çünkü yangında ve dumanda ufacık boşlukları arıyoruz ve bunlar tamamen inşaat boşlukları oluyor. Türkiye’de bu detayları titizlikle uygulayan uzman ekipler var. Yangını kompartmanlarda sınırlandırıp sinyalizasyonları çalıştırıyoruz. Burada kaçış noktasını gösteren ışıklandırmalar, algılamayı yapan sensörler, algılamadan sonra sinyali veren otomasyonlar var ve alarm sistemleri duman kontrolünü çalıştırıyor. Kaçış koridorlarındaki misafirlerin yangın kapısına yöneldikleri zaman daha rahat görüş için, yönlendirici ışıklandırmaları görebilmeleri ve nefes alabilmeleri için dumanı süpürebiliyor olmamız gerekiyor. Bir basınçlandırma ve bir duman tahliye sistemiyle koridoru temizlemeye, süpürmeye ve koridorda temiz alan açmaya çalışıyoruz. Yangın kapısı veya yangın merdiveninin olması, tek başına yeterli değil. Yangın merdiveninin basınçlandırılmış olması lazım. Kapıyı açtığın zaman oradaki yangın merdiveninde basınçlandırma yoksa duman dolar, basınçlandırmak için yukarıdan büyük endüstriyel fanlarla içeriye temiz hava basıyoruz. Temiz hava basmamızın sebebi kapı açıldığında dumanın, yangının o yangın merdivenine girmemesi gerekiyor.
Yangın kendine kaçacak, yükselecek bir noktayı ve özellikle baca görevi gören yüksek mimari alanları arar. Basınçlandırılmamış merdivenler, bunun için idealdir. Mesela en alt kattan bir kapı, en üst kattan bir kapı açtığınızda yukarıya doğru hava hareketi olur, “cereyan yaptı” deriz ya, yangında da kapıyı açtığınızda, üst katlarda da bir kapı açıksa baca etkisiyle alevler yukarıya doğru çıkacaktır. Bu baca etkisini azaltmak için fanlar yardımıyla basınçlandırma yaparız. Asansör boşluğu için de aynı şey yapılmalıdır.
Yani sadece yangın merdiveni yapmamız yetersiz. Orada bir havalandırma sistemi de kurmamız gerekiyor
Evet, havalandırma sistemi kurmanız gerekiyor. Yangın merdivenine yangının, dumanın girmesini engelleyebileceğiniz tek yöntem şu an mekanik havalandırma. Yani basınçlandırma, taze hava fanları, basınçlandırma fanları ile merdivenlerin pozitif basınçta tutulması lazım. Bir de basınçlandırmayı yaparken kapıyı yüksek basınçta açabilmek için de bir denge ekipmanı kurmak gerekiyor. Bu ekipmanlara basınç damperleri diyoruz. Yani kapının açılabilmesi için gücün en fazla 50 paskal civarı bir basınçta olması lazım. Fazla basınçlandırma yapılırsa kapı açılamaz. Bunlar tamamen mühendislik hesapları. Bu mühendislik hesapları şu an Türkiye'de çok iyi bir şekilde yapılabiliyor. Ama yapılmadığı örnekler de ne yazık ki var.
Yangın senaryosu devreye girebilmesi için bir algılama, bir kontrol panosu, otomasyon olması lazım. Yangın senaryosu devreye girdiğinde gaz akışı, bazı noktalarda elektrik kesiliyor, içeride çalışan klima santralleri, fanlar, zon içerisinde tehlike oluşturabilecek ekipmanlar devre dışı bırakılıyor. Fakat bunlar kesildiği zaman yanında bypass edip ayrı bir sistem çalıştırılması lazım. Burada kullandığımız ekipmanlar yangın senaryosu devreye girince veya elektrik kesilse bile çalışabilmeli. Yangın kontrol panosu, yangın ihbar panosu, otomasyon panosu binanın normal elektrik panosundan bambaşka farklı bir sistemle, güç kaynağı ile besleniyor. Sistemin altmış dakika, doksan dakika, yüz yirmi dakika boyunca jeneratör bile devreye girmeden ayakta kalabileceği, yani yangın ve duman kontrol sisteminin kesintisiz güç kaynaklarıyla çalışabileceği bir sistem oluşturuyoruz.
Denetleme yapanlar, bu anlattıklarınızı biliyorlar mı?
Denetlemeye giden adamlar tam tekniğini, içerisinde kullanılan mekanik ekipmanları detaylı olarak bilmese bile -ne yapılması gerektiği zaten yönetmelikte yazdığı için- ne yapmaları gerektiğini biliyorlar. Bu otel özelinde konuşursak, denetim yetersizliğinden bahsetmek mümkün olabilir.