Hatırlayalım: TEBA Şirketler Grubu
Zirveye koşan şirket…
Piyade Subayı Kazım Baygan ve Nezahat Hanım'ın üç oğlundan ortancası olarak 3 Eylül 1932 tarihinde Bandırma'da dünyaya geldi Teoman Baygan. Ama İstanbul Laleli'de büyüdü İTÜ Makina Fakültesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Belediyesi'ne tesisat kontrol mühendisi olarak girdiğinde, çoktan kendi işini kurmaya karar vermişti. Ama önce ‘‘staj’’ için beş yıl belediyede, beş yıl da Alarko'da çalışıtı. O yıllarda ‘‘hayat hocası’’ Üzeyir Garih'ti.
Alarko patronlarından İshak Alaton ise: ‘‘Ona dünyayı fethedeceksin demiştim, yaptıklarını hep alkışladım’’ der Baygan ile ilgili konuşurken. Nitekim Alarko'dan ‘dünyayı fethetmek’ üzere ayrılarak 1 Eylül 1967'de, İzmir'de 15 bin lira sermayeyle işe başladı Teoman Baygan.
20 Eylül 2003 yılına ait Hürriyet’te şu bilgiler yer alıyor TEBA ile ilgili: “Teoman Baygan, 36 yıl önce, ‘’Türk ekonomisinden bağımsız ve kendi teknolojisini geliştirecek mükemmel bir müessese’’ kurmak üzere, üç dört kişi, küçük bir ofis ve 50 metrekarelik bir atölyeyle yola çıktı. 36 yılın sonunda, üç dört kişilik personel 1600 kişiye, 50 metrekarelik atölye toplam 74 bin metrekare kapalı alan üzerine kurulu modern fabrikalara ulaştı ve İzmir'de doğan Teba, klima santralı üretimi ve dayanıklı tüketim malları alanında bir dünya markası haline geldi. Bugün, Türkiye, ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, İspanya, Çin, Norveç, toplam sekiz ülkede hizmet veriyor. Türkiye'deki pişirici ev aletlerinin yüzde 95'ini üretiyor. Aynı alandaki ihracatın yüzde 75'ini gerçekleştiriyor. Ürünlerini 80 ülkeye satıyor. Merkezi Klima Santralı ihracatında 2002 Türkiye Şampiyonu. Türkiye'de yüzde 8, İngiltere ve Almanya'da yüzde 13, Fransa'da yüzde 8'lik pazar payına sahip. Isıtma-soğutma ve klima pazarında ise merkezi klima sisteminde yüzde 30, klima santralı üretiminde yüzde 35, VRV Sistem'de yüzde 90'lık bir payı elinde tutuyor. Pentagon'a, NATO'ya, Moskova Parlamentosu'na klima santralı üreten ve geçen yıl ABD'de ısıtma-soğutma alanında ‘‘örnek kuruluş’’ seçilen Teba'nın ilkleri saymakla bitecek gibi değil. ABD'de üretim merkezi kuran ilk ve tek Türk grubu (Worldsel Ltd). Ayrıca merkezi Reading'de bulunan Worlco Appliances Ltd. şirketi, İngiltere'de halka açılıyor.”
Küçük bir bürodan atölyeler zincirine…
İlk bürosunun masa ve dolaplarını, sac ve suntadan, elemanıyla birlikte bizzat imal ediyor Baygan. Her şey o kadar kısıtlıdır ki, İstanbul'da zor bela tutulan ve üç tarafı pencere olan küçük bürodaki kardeşi Mustafa Baygan, üç pencereye yetecek perde alamamış, uzun süre dar bir perdeyi güneşe göre çekip durmuştur. Isıtma-soğutma tesisatları yapan Teba'ın ürettiği ilk ürün ‘‘konvektör’’ olur. Konvektörü, ısıtma-soğutma, klima cihazı üretimleri izleyince, bu küçük atölye yetmez, aynı semtte birbirine paralel üç sokaktaki dükkanları teker teker kiralamaya başlar. Sokaklar sonunda öyle hale gelir ki, girişten bakınca sadece ‘‘Teba atölyeler zinciri’’ görünmektedir. Üst katlardaki ofislerde de durum farklı değildir. Mesela, küçücük bölmelerde oksijen az olduğundan, gelecekte dünya klima devleriyle yarışacak bir kurum için söylemesi ayıp, dönemin mühendisleri çalışanlar nefes alabilsin diye tavana açtıkları küçük delikle ‘‘doğal klima’’ sağlamışlardır…
Hayalperest mi dahi bir işadamı mı?
Bazı dönemlerde gelişme hızı öyle başdöndürücüdür ki, bizzat çalışanlarını bile şaşırtır. 1974'te ‘‘Türkiye'nin inişli çıkışlı ekonomisinden kurtulmaya’’ ve dışa açılmaya niyetlendiğinde, Karabağlar'daki üretim merkezinde bir liralık bile sipariş yoktur. Merkez Bankası'na bir milyon dolarlık ihracat taahhüdü verdiğinde, 100 bin dolarlık anlaşma umudu bile bulunmamaktadır. 15 yıl önce fabrikasında bir forklifti bile olmayan Teba, İngiltere'yle ilk ihracat anlaşmasını, henüz bir montaj bandı olmadan yapar. Ama ilk ihracatın hikayesi, Teba'nın varlık nedenini de anlatır: Yıl 1987. Baygan'ın şimdi Teba Şirketler Topluluğu Finans Grup Başkanı olan büyük kızı Ayda Baygan, işte tam o günlerde Boğaziçi Makine'yi bitirmiş, fabrikaya gelmiştir. İngiltere'ye gönderilecek 115 fırını, haftalarca gece gündüz çalışarak yetiştirirler. O sırada bir aşağı bir yukarı yürüyen Baygan, ‘‘Gün gelecek bu fabrikadan günde 350 fırın çıkacak!’’ diye bağırmaktadır. Kızı babasına bakıp, ‘‘Ya çok hayalperest bir babam var ya da başarırsa, müthiş bir insan…’’ diye düşünür. Gerçekten de bir süre sonra fabrika günde 350 fırın üretmeye başlar; sonra ise bu sayı binlerle ifade edilir. Her siparişte Avrupa standartlarına biraz daha yaklaşan Teba, Türkiye'nin 100 milyon euro'luk en büyük fırın üreticisi haline gelir.
Sonra bir gün, ‘‘Amerika orada duruyor’’ der Baygan. İlk anda ‘‘Ne kadar doyumsuzsunuz!’’ diyerek tepki gösteren müdürüne de cevaben ‘‘Ama biz senin gibi olsaydık, böyle ‘international bir company’ değil, bakkal dükkanı olurduk’’ diyor. 1996'da, Amerikan tüketicisine özel ürettiği fırını satışa sunduktan sonra Amerika için beyaz eşya üretimi, 15 milyon dolar seviyesini geçer…. Buna ısıtma-soğutma, klima üretimi de eklenir. West Virginia'daki üç bin metrekare kapalı alana sahip Fredericksburg Fabrikası Amerika'da sahibi Türk olan ilk ve tek üretim merkezidir. ABD pazarında büyük projelerle, ünlü markalarla rekabet eden; büyük firmaların, mesela klimayı icat eden Carier'in, girdiği ihaleleri kazanan klima santrallarını, ABD ve dünyada kimlere satmaz ki? Pentagon, NASA Goddard Uzay Uçuşları Merkezi, Amerikan Deniz Kuvvetleri Araştırma Laboratuvarları, Amerikan Hava Kuvvetleri Dover Airforce Base, Walter Reed Army Medical Hospital, Moskova Parlamento Binası ve Devlet Hastanesi... Burada en dikkat çekici noktalardan biri, Teba'nın bütün bu başarıları, sessiz sedasız, ortalığı ayağa kaldırmadan kazanmasıdır.
Teoman Baygan için yıllarca hep ‘‘Çok hayalci, uçuyor’’ derler. O ise Teba'yı başlangıçta gülümsenen ama zaman içinde bir bir gerçekleşen bu hayallerle yoktan var eder.
Yıl 1990. Teba, uğraşa didine, yılda üç milyon dolar ihracat yapacak duruma gelmiştir. Bir banka müdürü, Teoman Baygan'la yemek yemektedir. Baygan der ki: ‘‘İhracatımızı 100 milyon dolara çıkaracağız.’’ Sadece bunu söylemekle kalmaz, tarih de koyar. Yıllar sonra bir araya geldiklerinde bankacı itiraf eder: ‘‘O lafı söylediğinizde, ben notunuzu sıfırlamıştım, bu adam uçuyor diye.’’ Teoman Baygan'ın cevabı şu olur: ‘‘Ben sana bugünkü hayallerimi söylesem, sen yine beni sıfırlarsın!’’
Mustafa Baygan Anlatıyor
Teoman Baygan’ın kardeşi Mustafa Baygan, Teba ile lgili kriz söylentileri çıktığında bir röportaj veriyor Termodinamik dergimize ve şunları aktarıyor:
“TEBA'nın ilk şirketi olan Baygan Sınai Tesisleri Sanayi Ticaret şirketi, 1967’de kuruldu. Ben Kimya Fakültesi 2. sınıftaydım. Ağabeyim çağırıp, "gel, notere gidiyoruz, şirket kuruluşu için" dediğinde; şirket, kar/zarar, işletme vs. konusunda en ufak bir fikrim bile yoktu. İstanbul'da Bankalar Caddesi'nde, 15 m2’lik ilk ofisimizi tuttuğumuzdaki sevincimizi anımsıyorum… Artık kendi ofisimizde toplantılarımızı yapabiliyorduk. Daha sonra "Necatibey Caddesi'nde mutlaka bir dükkanımız olmalı" dediğinde ağabeyim, yine telaşlandık. O dönemde tesisat sektörünün kalbi tartışmasız Necatibey Caddesi idi. Ağabeyim Teoman Baygan her zaman söylemek istediğini gayet net ve dosdoğru ifade etmiştir. Beğendiğimiz dükkanın ressam olan mal sahibine durumumuzu ve hedeflerimizi açıkça anlatarak "işte bunun için Necatibey Caddesi'nde bir dükkanımızın olması lazım” dediğinde, mal sahibimiz "iyi işte, şimdi oldu" diyerek anahtarları uzattığındaki sevincimizi de çok iyi anımsıyorum.
1967'den itibaren 13 yıl taahhüt yaptık. Aldığımız taahhütlerin malzemelerini de üretmek istedik. Sonra üretime başladığımız dönem için ilk olarak konvektörü tercih etti ağabeyim. O dönemde konvektörlerin iyi bir ünü yoktu üstelik. Ama ağabeyim zor yolun doğru, kolay yolun ise şüphe edilmesi gereken, muhtemelen yanlış bir yol olduğunu savunmuş, kanıtlamıştır. Bu da, bir Teoman Baygan felsefesidir… TEBA'nın en büyük hamlesi 1980 itibariyle beyaz eşya ile gerçekleşti. Beyaz eşyada dünyaya mal satıyoruz. Sanırım Hindistan ve Japonya dışında girmediğimiz pazar kalmadı. Pişirici (fırın ve ocak) gruplarda ise Türkiye ihracat rekoru bizde. Fan Coillerde Amerikan ARI Standartı aldık. Klimanın beşiği ABD'ye iş yapmak istiyoruz. Klimada da TEBA'yı dünya pazarlarında görmeyi hedefliyoruz. Şu an ABD'de Washington'da montaj atölyemiz çalışmalarına başladı. Modüler santrallerimizde de 1 milyon $'lık bir satış hedefimiz var ABD'ye bu yıl. Gelecek yıllarda çok hızlı bir artış bekliyoruz ABD'de. Bu gelişme Türkiye'ye de yansıyacak. Beyaz eşyaya girmemiz ve bu alanda başarı kazanmamız çok önemli bir faktör oldu. Bu sayede ısıtma, soğutma, klimaya daha fazla güç katabilirdik.”
Fakat 2001 yılında patlak veren kriz, Teba için bir felaketin de başlangıcı oluyor. Teba çok zor günler geçiriyor. Hakkında söylenenleri bir kenara bırakıp, en sağlıklı bilgiyi birinci ağızdan dinlemek istiyor Termodinamik dergisi ve yine Mustafa Baygan’a söz veriyor. “Yola ne zaman çıkacak Teba?” sorusuna gülümseyerek cevap veriyor Mustafa Baygan: "TEBA sadece bir kriz yaşadı, kötü yol koşulları nedeni ile frene bastı. Yoldan hiç çıkmamıştı ki…" Ardından da samimiyetle Teba’nın içinde bulunduğu zorlu süreci anlatıyor:
“Krizin ilk döneminde TEBA tesislerinde, ayda 1.52 milyon Euro’luk rutin üretim yapılamadı. Bu arzın yöneldiği talep buharlaşmadı, piyasaya dağıldı. Bir çok dostumuz ve rakibimiz firma, TEBA'nın yarattığı boşluğu doldurabilmek için mücadele verdi. TEBA'nın zaman içinde oluşturduğu bir "rayiç", kurduğu bir fiyat düzeni vardı. Bu düzen bir miktar bozuldu ancak TEBA'nın yeri tam olarak doldurulamadı. Bu tespit, piyasadaki müşterilerimiz, tedarikçilerimiz, projecilerimizin bizlerle paylaştığı değerlendirmelerinin toplamıdır. Böyle bir çalkantıdan sonra, rotamızla ilgili kararlar almak zorundaydık. Önümüzde iki asal seçenek vardı: Bir tanesi; bir yabancı firma ile ortaklıktı. Şubat ayından bu güne yabancı kökenli bildiğiniz bütün merkezi sistem klima firmaları ile görüşmeler yapıldı. Bazıları ile görüşmeler devam ediyor. Gizlilik anlaşması olduğu için, şu an bu görüşmeler hakkında bilgi veremiyoruz. Yakında sonuçlanması bekleniyor. Bu sonuca göre ikinci seçeneğimiz olan "yola yalnız devam" konusunda da karar verilmiş olacak. Ama yalnız veya saygın bir kuruluşla birlikte devam etmenin dışında, "bırakmak" seçenek olarak ufkumuzda yer almıyor ve "yalnız devam" kararı da ürktüğümüz bir şey değil. Her iki seçeneğe de hazırız. Teba ekibi iş başında...”
Teba gerçekten de var kalabilmek için tüm ekibiyle olağanüstü bir çaba harcıyor. Bu sırada gerçek dışı dedikodular ile aile epeyce üzülüyor. Krizin sorumlusu olarak Teoman Baygan’ın şirkette başarıyla görev alan kızları gösteriliyor mesela. Ama bu konuda da son sözü, şirketinin iflasından yıllar sonra yine Teoman Baygan söylüyor ve noktayı koyuyor: “Iflasimda tüm sorumluluk bana ait. Bir patron kimseye sorumluluk yükleyemez!”