Hatırlayalım: Arde Klima
Mustafa Arslancan’ın sahibi olduğu Arde Klima, sektörümüzün yakından tanıdığı firmalardan biriydi. Arslancan aynı zamanda STK’larda da aktif olarak rol alıyordu. Sektörün Hafızası’nda bu ay Mustafa Arslancan ve Arde Klima’yı konuk ediyoruz.
1989 yılında Türkiye’de Ciat’ın temsilciliğini yapan Arslancan, Arde Klima ile ilgili 5 Temmuz 2001 yılında Termodinaik dergisine şu açıklamalarda bulunmuş: “Şu anda Türkiye’de konumuzda en uzun süre distrübütörlük yapan firmayız. 12 yıl içinde gelişen geniş bir servis ağı kurduk. Özellikle büyük projelerde ciddi anlamda Ciat kullanılmaya başlandı. Süzer’in Gökkafes, Koray’ın Elit Plaza, Tepe’nin İbrahimağa’da inşaatı devam eden Kadıköy İş Merkezi’nde iş merkezinde Ciat marka ürünler kullanılmaya başlandı. Özellikle fan-coil ve klima santrallerindeki kalite günden güne daha iyi anlaşılıyor. Taahhüt ile satışın ayrılmasıyla daha profesyonelce daha fazla hizmet verebiliyoruz. Ciat’ı Türkiye’de belli markalar arasına oturttuk. Ciat Fransa’da üretim alanını genişletti, dünyanın 52 ülkesine satış yapıyor. Böylece dünyanın belli başlı klima üreticileri arasına girdi. Türkiye geçen yıl Ciat satışlarında dünya ikincisi oldu. Bu yıl birinciliğe adayız. Geçen yıl yaklaşık 10.000 adet fan-coil sattık ki bu ciddi bir rakamdır. Bir önceki yıla göre geçen yıl satışlarımız % 250 oranında arttı. Bu yıl krize rağmen daha da artacağını gözlemliyoruz.”
Ciat’ın temsilciliğini uzun yıllar başarıyla sürdüren Mustafa Arslancan, Türkiye ISK sektörünün sivil toplum kuruluşlarında da aktif olarak görev almaktaydı. Arslancan, dergimize verdiği bir röportajda İSKİD’in 1999 yılı programı hakkında da detaylı bilgiler aktarmış. O dönemin en önemli gündem başlıkları arasında ISKİD, üyesi olduğu EUROVENT'in 16-20 Haziran 1999 tarihinde gerçekleşecek toplantısına ev sahipliği yapması varmış.
İSKİD, EİE (Elektrik İşleri Etüt İdaresi) ile teknik komisyon çalışmaları da yürütmeye başlamış. Arslancan bu konuda şu açıklamaları yapmış: “Bildiğiniz gibi ülkemizin enerji gereksinimi, enerji yatırımları ve enerji tasarrufu oldukça gündemde olan konular. EİE bir süredir Enerjinin günlük kullanımı, kaliteli enerji üretim enerji kullanım hedefleri üzerinde çalışıyor. İSKİD de EIEI idaresinin Türkiye'de enerjinin verimli kullanılması konusundaki çalışmalarına bir teknik komisyon kurarak katkıda bulunmaktadır. EİEİ'ye somut öneriler götürmektedir. Özellikle küçük kapasiteli yüksek adette ve hiçbir uluslararası standart ve kaliteye uymayan split klima cihazlarının ithalatı konusunda yapılabilecekleri içeren bu öneriler, EİE idaresi Dış Ticaret Bakanlığı ve TSE yetkililerince incelenmektedir. Amaç Türkiye'ye getirilen kalitesiz ve katalog değerlerine uymayan, çok yüksek enerji harcama--" ile birçok açıdan zararlar getiren bu cihazların kontrol altına alınarak, ülkede bir klima çöplüğü oluşturulmasının engellenmesidir.
Önerilerimizin içinde ikinci önemli nokta belli saatlerde yoğunlaşan elektrik kullanımını, gerek fiyatlandırma gerekse yeni teknolojiler ile hafifletebilmektir. Derginizde de zaman zaman yayınlanan buz depolama teknolojisi (buz tankları] ile enerji kullanımının azaldığı gece saatlerinde elektrik kullanımı olanağı var. Dünya bu teknolojiyi yıllardır kullanıyor. Enerji talebinin azaldığı gece saatlerinde sistem çalışıyor. Tabi bu aynı zamanda işletme için elektriğin gece tarifesinden kullanılması gibi bir avantaj da getiriyor.”
Arslancan o röportajda sektörün durumu hakkında da pek çok bilgi aktarmış, birlikte hatırlayalım:
“Türkiye de 1950lerde başlayan soğutma-klima endüstrisi giderek hızlanan bir gelişme göstermektedir. İlk yıllarında kapalı bir ekonomi içerisinde fazla bir gelişme sağlayamaması sektör, 1970'lerden sonra gelişen ekonomi, sanayi ve turizmin de katkısı ile hızla ilerleyerek günümüzde fiyat ve kalite olarak dünya standartlarını yakalamıştır ve bu gelişme hızlanarak sürmektedir. Ev tipi klima cihazlarında az sayıda ama büyük kapasiteli üretici Türk firması faaliyet göstermekte iken, büyük soğutma gruplarında yerli imalatçı sayısı ithalatçı sayısından az değildir.
Türk klima sektörü fiyat ve kalite olarak dünya standartlarını yakalamış ve ihracata da başlamışsa da, dünya çapında faaliyet gösteren yabancı firmaların yüksek imalat sayıları nedeniyle sahip oldukları avantajlara sahip değildir. Bu durum, ithalatın artması sonucunu doğurmaktadır. Günümüzde imalatçı Türk firmalarının çoğu, rekabet şanslarını artırmak ve ürün gamlarını genişletmek için aynı zamanda ithalat da yapmaktadır. Yüksek işçilik payı olan klima cihazı üretiminde Türkiye, sahip olduğu işçi kalitesi ile diğer ülkelerin imalatını üzerine alabilecek durumdadır. Türk ve yabancı klima şirketlerinin evlilik yolu ile ortak faaliyete geçmesinin taze ve önemli bir örneği vardır. Eğitimli iş gücünü artırmak için İSKİD ve ISKAV'ın faaliyetleri (çırak okulu, laboratuvar vb.) sürmektedir. Küçük klima cihazlarında en büyük sorun, son yıllarda artan talebin müthiş bir ithalat ile karşılanmasıdır. Bu ithalat, dünyanın hiçbir ülkesinde görülmemiş sayıda marka ve modelin ülkemize dolması ile sonuçlanmıştır.”