Clicky

Header Reklam
Header Reklam

Türkiye’de ve Dünya’da Isı dalgası Eylem Planları; Genel Bir Değerlendirme

15 Nisan 2022 Dergi: Nisan-2022
Türkiye’de ve Dünya’da Isı dalgası Eylem Planları; Genel Bir Değerlendirme


Yunus ÖZTÜRK 
Hakkı BALTACI2
Bülent Oktay AKKOYUNLU3 

Marmara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü İş Güvenliği Ana Bilim Dalı, 34772, İstanbul, Türkiye
2Türkiye Devlet Meteoroloji Servisi, Bölgesel Hava Durumu ve Erken Uyarı Merkezi, İstanbul, Türkiye
3Marmara Üniversitesi Fizik Bölümü, İstanbul, Türkiye


İnsan nüfusunun hızlı bir şekilde artması beraberinde birçok problemi getirmiştir. Artan nüfusa bağlı olarak barınma, beslenme, ulaşım ve enerji gibi temel gereksinimler de artmıştır. Bu gereksinimleri karşılamak için bilinçsizce yapılan çalışmalar, dünya üzerindeki ekolojik dengelerin bozulmasına neden olmuştur. Günümüzde bozulan ekolojik dengelerin sonuçları farklı şekillerde görülmektedir. Dünyanın bir bölümünde artan  sıcaklıkların canlıların ölmesine, orman yangınlarına, kutup bölgesinde buzulların erimesine, kuraklık gibi sonuçlar doğururken; dünyanın başka bir yerinde aşırı yağışlar, sel felaketleri gibi yıkıcı etkilere neden olmaktadır. Bu çalışmada iklim değişiklikleri sonucu meydana gelen ısı dalgalarının insanlar üzerindeki olumsuz etkilerini araştıran daha önce yayınlanmış makaleler incelenmiştir. Isı dalgalarına maruz kalmış ülkelerin ısı dalgalarının olumsuz etkilerinden korunmak için aldıkları önlemler incelenmiştir. Bu ülkelerde alınan önlemler ile ülkemizdeki ulusal çalışmalar ve yerel yönetimlerin yaptıkları çalışmalarla karşılaştırılmıştır.  
I.GİRİŞ
Genel evrensel bir tanımı olmamasına karşın sıcak hava dalgasını, normal mevsim sıcaklığından en az 3-5 derece daha fazla olan ve art arda 3 gün veya daha fazla devam eden atmosfer sıcaklığı olarak tanımlanabilir. Atmosfer sıcaklığı havadaki nem ile birleşince etkisi artmakta ve hem insanları hem de canlıları olumsuz etkilemektedir. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve hastalar ile ısı dalgası esnasında atmosfere açık ortamlarda çalışanlar olumsuz etkilenmektedir.
Son yirmi yılda dünyanın birçok yerinde ısı dalgası meydana gelmiş ve binlerce insanın ölümüne neden olmuştur. 2003 yılında Avrupa’da oluşan ısı dalgası özellikle Fransa’yı etkilemiştir. Bu tarihte meydana gelen ısı dalgası son 500 yılın en şiddetlisi olarak belirlenmiştir. Özellikle 1 ile 15 Ağustos 2003 tarihleri arasında felaket olarak nitelenebilecek etkileri ortaya çıkmıştır. Fransa’da 15000 kişi, Almanya’da 5000, İtalya’da 3000, İspanya’da 6000, Hollanda’da 1500, Portekiz’de 2000, İngiltere’de 2000 kişi hayatını kaybetmiştir. Özellikle Fransa’da ölenlerin %80’inin yaşının 75’ten büyük olduğu belirlenmiştir[1].
2006’da Avrupa’da başka bir ısı dalgası meydana gelmiştir. Bu ısı dalgası 2003’teki ısı dalgasından farklı olarak Hollanda, Belçika ve Almanya’yı daha çok etkilemiştir. Fransa 2003 yılında yaşadığı felaketten sonra, ısı dalgalarından korumak amacıyla erken uyarı sistemi geliştirmiştir. Buna rağmen 2006 yılında birçok insan hayatını kaybetmiştir[2].

2010’da Rusya’da ısı dalgası meydana gelmiştir. Bu ısı dalgası esnasında 55000’den fazla kişinin öldüğü tespit edilmiştir. Sadece Moskova’da 44 günlük sıcak hava dalgası sırasında 10900 kişi ölmüştür. Ayrıca şehrin etrafında bulunan ormanlarda çıkan yangınlar nedeniyle oluşan duman bulutlarından birçok insan olumsuz etkilenmiştir [3].

Ölümlerden ayrı olarak ısı dalgaları insanlar üzerinde birçok hastalığa da neden olmaktadır. Yapılan bir çalışmada 1993- 2006 yılları arasında Güney Avustralya’nın Adelaide Şehrinde hastane verilerini kullanarak sıcak hava dalgalarının kişilerin ölümüne ve hastalanmasına neden olan, sıcak hava dalgalarıyla tetiklenen veya şiddetlenen zihinsel davranışsal ve bilişsel bozuklukları belirlemeye çalışılmıştır. Bu çalışmanın sonucunda hava sıcaklığının 26.7 C,’nin üstüne çıktığında; sıcaklıkla ruhsal ve davranışsal bozukluklar arasında pozitif bir ilişki olduğunu gözlemlemişlerdir [4]. 
Yapılan başka bir çalışmada Çin’in başkenti Pekin’de ısı dalgalarının koroner kalp hastalıklarına etkisini araştırılmıştır. Bu çalışmada 2000-2011 yılları arasında Pekin’de hava durumu kayıtları ve koroner kalp hastalıklarından dolayı meydana gelen ölümlerin verileri incelenmiştir. Araştırmanın sonucunda ısı dalgalarının koroner kalp hastalıkları üzerinde önemli etkiye sahip olduğunu ve kalp krizini tetiklediği ortaya çıkmıştır[5].
Isı dalgaları tüm yaşam formları üzerinde birçok olumsuz etkisi bulunmaktadır. Bu yüzden ısı dalgaları oluşmadan önlem alınması gerekmektedir. Bu çalışmada daha önceden ısı dalgalarına maruz kalmış ülkelerden Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri’nin ısı dalgalarından korunmak için yaptıkları çalışmalar incelenmiştir. Ayrıca ülkemizde yapılan çalışmalar araştırılmıştır. Bu ülkelerin yaptıkları çalışmalar ile ülkemizde alınan önlemler kıyaslandığında ülkemizde bu alanda yapılan çalışmaların kısıtlı olduğu görülmüştür.


II. ISI DALGALARINDAN KORUNMA

2.1 Fransa’da Durum

Isı dalgalarının insanlar üzerindeki yıkıcı etkilerinden korunmak amacıyla özellikle Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri’nde ulusal ve yerel yönetimler düzeyinde birçok çalışma yapılmıştır. Topyekûn ve etkin mücadele amacıyla ısı dalgası eylem planları (IDEP) hazırlanmıştır. 2003 yılında Avrupa’da meydana gelen ısı dalgası binlerce kişinin ölümüne neden olmuştur. Özellikle Fransa bu ısı dalgasından en çok etkilenen ülkelerdendir. Bu yüzden; yeni ısı dalgalarından korunmak için Fransa’da ulusal ısı dalga eylem planı oluşturulmuştur[6]. Hazırlanan plan birçok önlemi içermektedir. Isı dalgası eylem planında alınacak önlemlerin genel olarak başlıkları şu şekildedir:

-    Sağlık verilerinin gözetimi için bir sistemin kurulması, 

-    Isı ile ilgili hastalıkların önlenmesi ve tedavisi ile ilgili bilimsel önerilerin derlenmesi, 

-    Hastaneler ve emeklilik evleri için klima ekipmanlarının hazırlanması, 

-    Huzurevleri için acil durum planları, 

-    Tecrit edilmiş ve korunmasız kişilerin şehir ölçeğinde sayımları, uyarı dönemlerinde bu kişilere ziyaretler

-    Bir uyarı sisteminin kurulması vb. çalışmaları kapsamaktadır.

Bu eylem planı kapsamında ısı dalgaları etkisini göstermeden haber verecek bir erken uyarı sistemi kurulmuştur. Kurulan uyarı sistemi, ulusal ısı dalgası eylem planında bulunan önlemlerinin uygulanabilmesi için kamu görevlilerine, oluşabilecek ısı dalgasını 3 gün önceden haber vermesini amaçlamıştır. Kurulan erken uyarı sistemi sayesinde 2006 yılında meydana gelen ısı dalgasından kaynaklı ölüm oranı beklenenin çok altında gerçekleşmiştir [6].  

Fransa’da ısı dalgalarına karşı ulusal düzeyde önlem almanın yanı sıra yerel düzeyde de önemler alınmaktadır.
Fransa’nın başkenti Paris Belediyesi’nin ısı dalgalarına karşı aldığı önlemlerin genel başlıkları şu şekildedir[7]:

-    Paris’te gelecek 30 yılda hava sıcaklığının 50 °C derece gibi maksimum seviyeleri göreceği tahmin edilmektedir. Bu düzeydeki sıcaklıklardan korunmak, gölge ve serin alan oluşturmak için şehir içerisinde 20000 ağaç dikilmesi,

-    Okul bahçelerinde daha az asfalt kullanılması ve bahçelerin yeniden organizasyonu,

-    Çeşme sayısının artırılması 

-    Şehrin çeşitli bölgelerine yüzme havuzu yapılması,

-    Evsizler ve sokakta yaşayanlar için içerisinde klimalı odaların bulunduğu sosyal tesislerin hazırlanması,

-    Göçmenler ve evsizler için barınma yerleri

-    Binlerce iklim gönüllüsünün görevlendirilmesi gibi birçok önlem alınmıştır[7].                                                  [

Fransa’nın geçmişte ısı dalgalarından kaynaklı kayıpların tekrarlanmaması için büyük çaba harcadığı görülmektedir.

2.2. Amerika Birleşik Devletleri’nde Durum

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), ısı dalgalarından korunmak için ulusal ve yerel bazda önlemler alan ilk ülkelerden biridir. ABD’de yılda yaklaşık 400 kişi ısı dalgalarından dolayı hayatını kaybederken, küresel iklim değişikliği nedeniyle bu sayının giderek daha da artması beklenmektedir. Yapılan araştırmalarda ısı dalgaları en çok yaşlı ve çok genç kişileri, kronik hastaları, sosyal olarak izole insanları, kent sakinlerini ve klimaya erişimi olmayan insanları etkilediği görülmüştür. ABD’de ısı dalgalarından korunma çalışmaları Avrupa Birliği ülkelerine göre daha önceden başlamıştır. 2002 yılında ABD’de yapılan bir çalışmada bir ısı dalgası eylem planında olması gereken temel başlıklar şu şekilde sıralanmıştır[8]:

-    Lider kurum ve yardımcı kurumların tanımlanması

-    Hava şartlarına göre etkinleşen ve hava koşulları normale dönünce devre dışı kalacak bir erken uyarı sisteminin kurulması

-    İletişim araçları ve halk eğitimlerinin kullanılması

-    Yüksek risk gruplarının tespiti

-    Bilgi toplama ve değerlendirme

-    Planın yenilenmesi[8].

İnsanları ısı dalgalarının olumsuz etkilerinden korumak için yapılan çalışmalarda en büyük pay yerel yönetimlere düşmektedir. Diğer doğal afetlerden korunmak için yerel yönetimler nasıl önlem alıyorsa ısı dalgalarından korunmak için de önlemler alması gerekir.

ABD’nin Kaliforniya Eyaleti’nde ısı dalgalarından korunmak için 2014 yılında hazırlanan eylem planının genel hatları şu şekildedir[9].

Isı dalgası eylem palanı üç aşamadan oluşur: 
I. Aşama mevsimsel hazırlık
II. Aşama ısı alarmı
III. Aşama Isı acil durum

Bu üç aşamanın her birinde devletin yapması gereken eylemlerle ve yerel kurumlarca yapılacaklarla ilgili kontrol listesi yer alır. 

Bu üç aşamada atılacak adımlar şu şekildedir:

-    Devlet ile yerel kurumlar arasında koordinasyon (Tüm aşamalar)
-    Bilgi paylaşımı (Tüm aşamalar)
-    Isı dalgalarından korunmak amacıyla kapalı iklimlendirilmiş alanların hazır bulundurulması (II. aşamada)
-    İklimlendirilmiş alanların etkinleştirilmesi (II. ve III. Aşamada)
-    Risk altındaki kişilerle iletişime geçilmesi (II. ve III. Aşamada)
-    Risk altındaki kişilerin iklimlendirilmiş alanlara taşınması (II. ve III. Aşamada)
-    Valiliğin olağan üstü hal ilan etmesi (III. Aşama)[9].
Isı dalgası esnasında uygulanması gereken bu adımlar eylem planında alt başlıklarla detaylandırılmıştır. Bu eylem planına göre ısı dalgasından en çok etkilenecek, risk altında bulunan ve ilk olarak müdahale edilmesi gereken popülasyon şu şekilde sınıflandırılmıştır:

•    Evsizler
•    Beş yaşın altındaki bebekler ve küçük çocuklar
•    Hamile kadınlar
•    Yaşlı yetişkinler (65 yaş ve üstü)
•    Obezitesi olan kişiler
•    Yatağa maruz kalmış kişiler
•    Akıl hastalığı / engeli olanlar
•    Bilişsel bozuklukları olan kişiler
•    Tıbbi rahatsızlıkları olan kişiler (örneğin, kalp hastalığı, diyabet, yüksek tansiyon, insülin)
•    Hayat kurtaran ilaçlar gerektiren kişiler (örn. Yüksek tansiyon, depresyon, uykusuzluk için)
•    Tıbbi ekipman kullanan kişiler (örn. Vantilatörler, oksijen, G tüpleri)
•    Uyuşturucu veya alkol bağımlılığı olan kişiler
•    Hareketlilik araçlarını kullanan kişiler (örneğin, tekerlekli sandalyeler, yürüteçler, bastonlar)
•    Duyu bozuklukları olan kişiler (kör / görme engelli veya sağır / işitme zorluğu)
•    Extreme (Aşırı) çalışma koşulları altında olan kişiler
•    Fakir insanlar
•    Sosyal olarak tecrit edilmiş kişiler
•    Çok fazla bilgiye ulaşamayacak, İngilizce konuşamayan kişiler[9].
Aynı zamanda bu eylem palanında sokak hayvanlarının korunması için de önlemler alınmıştır.

2.3. Türkiye’de Durum

Ülkemizde iklim değişikliği ile ilgili politikalarının başlangıcı sekizinci beş yıllık kalkınma planında oluşturulmuştur. Bu kalkınma planında İklim değişikliği özel ihtisas komisyonu raporu yayınlanmıştır. Dokuzuncu beş yıllık kalkınma planının yayınlanmasından sonra da Ulusal iklim değişikliği eylem planı hazırlanmıştır. İklim değişikliği ile ilgili yapılan çalışmalarda koordinasyon sağlamak amacıyla 2001 yılında İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu kurulmuştur. 2013 yılında İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu’na hava yönetimi de eklenerek kurulun adı İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu olmuştur. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bünyesinde bu kurulun yaptığı çalışmalar sonucunda 2010-2020 yılları arasını kapsayan Ulusal İklim Değişikliği Stratejisi hazırlanmıştır. 2011 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Ulusal İklim Değişikliği Eylem Planı hazırlandıktan sonra, aynı tarihte Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Türkiye’nin İklim Değişikliği ve Uyum Stratejisi Planı yayınlanmıştır. 2015 yılında ise Sağlık Bakanlığı İklim Değişikliğinin Sağlık Üzerine Olumsuz Etkilerinin Azaltılması Ulusal Programı ve Eylem Planını yayınlamıştır[10]. 

İklim değişikliği uyum stratejisi ve Eylem planı genel olarak beş başlıktan oluşmaktadır;

-    Su kaynaklarının yönetimi

-    Tarım ve gıda güvencesi
-    Ekosistem, biyolojik çeşitlilik ve orman,

-    Doğal afet risk yönetimi

-    İnsan sağlığıdır.

Yukarıda verilen her ana başlık altında da hedefler belirlenmiştir. 

Ulusal bazda ülkemizde bu çalışmalar yapılırken yerel bazda da birçok belediye kendi iklim değişikliği eylem planlarını hazırmış veya hazırlamaktadırlar. Bursa, İstanbul, Denizli, Hatay, Kahramanmaraş, Kocaeli, Muğla ve İstanbul Kadıköy belediyeleri kendi iklim değişikliği eylem planlarını hazırlamışlardır. Karadeniz Bölgesi’nde bulunan altı ilin; Samsun, Giresun, Ordu, Trabzon, Rize ve Artvin’de ortak olarak iklim değişikliği eylem planı hazırlanmıştır.

Eylem planı hazırlayan yerel yönetimlerden Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin planı incelendiğinde beş başlık altında toplandığı görülmektedir[10]:

-    Halk sağlığı

-    Yeşil alanlar ve koridorlar

-    Kentsel ısı adası etkisi

-    Kent içi sular ve dereler

-    İdari örgütlenme ve planlama[10]

Her alt başlık altında amaçlar ve amaçlara yönelik eylem adımları belirlenmiştir. Örneğin kentsel Isı Adalarının Etkisini (IAE) azaltmak için amaç ve eylemler şu şekilde belirlenmiştir:
-    Riskli bölgelerin belirlenmesi ve IAE etkisini azaltıcı tedbirlerin alınması 
o    Öncelikle IAE’nin konumlanması ile ilgili bilimsel ölçüm çalışmalarının yapılması, hassas bölgelerin ortaya konulması. 
o    Kısadan uzun vadeye halk sağlığı etkilerinin, ulusal/ uluslararası bilimsel tespitlerden de yararlanılarak ortaya konulması, modelleme çalışmalarının yapılması. 
-     Riskli bölgelerde “yeşil-serin” alanların yaygınlaştırılması 
o    Uzmanlarca Bursa’nın IAE açısından en riskli bölgesi olarak saptanan Heykel-Altıparmak-Fomara üçgeninde yayalaştırma uygulamalarıyla kent merkezinde geniş ve yeşil serin alan yaratılması
o    Başta yukarıda saptanan bölge olmak üzere, tüm riskli bölgelerde yeşil çatılar ve koridorlara yönelik teşvik mekanizmalarının tasarlanması ve hayata geçirilmesi. 
-    Hassas bölgelerde yeşil alan miktarlarının artırılması. 
o    Kentsel dönüşüm bölgelerinde IAE’ni hesaba katan yapı tasarımlarının zorunlu hale gelmesi 
o    Kent içinde nüfusun çoğunluğunun kısa mesafede erişim sağlayabileceği büyük kent parklarının yapılması. 
o    OSB’lerde sağlık koruma bandının kesinlikle hayata geçirilmesi, OSB çatılarında yeşil çatı uygulamalarının teşviki[10]. 

Ülkemizde Avrupa ve ABD’deki yerel yönetimlerin hazırladığı Isı Dalgaları Eylem Planları’na benzer bir eylem planı henüz yayınlanmamıştır. Ancak ısı dalgaları ülkemizde hazırlanan İklim değişikliği eylem planlarının içerisinde bir başlık olarak yer almıştır. Yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı Türkiye’nin İklim Değişikliği ve Uyum Stratejisi Eylem Planı’nda “Sıcaklık ve Sıcak Hava Dalgaları Eylem Planının” uygulanmakta olduğunu yazmaktadır. Ancak sıcak hava dalgası eylem planıyla ilgili herhangi bir kayıt bulunamamıştır. Bakanlıkların web sayfalarında diğer eylem planları yer alırken sıcak hava eylem planı yer almamaktadır[11].

III. SONUÇ VE ÖNERİLER
Isı dalgalarından en çok etkilenecek iller ve bölgeler tespit edilmelidir. Yapılacak çalışmalar ve alınan önlemlerde öncelik bu illere ve bölgelere verilmelidir. Ülkemizde hem ulusal hem de yerel düzeyde sıcak hava eylem planları hazırlanmalıdır. Büyük şehir belediyeleri ve ilçe belediyeleri, Avrupa ülkelerinde ve ABD’de olduğu gibi sıcak hava dalgası erken uyarı sistemleri kurulmalıdır. Erken uyarı sistemleri 2006 yılında Fransa’da uygulanmış ve can kayıplarında 2003 yılına göre büyük oranda azalma olduğu görülmüştür.
Isı dalgalarından korunmak amacıyla yapılacak çalışmalarda en büyük pay yerel yönetimlere düşmektedir. Yerel yönetimlerin aldığı kararlarda ve yaptıkları planların uygulanmasında süreklilik sağlanmalıdır. Her yerel yönetimin değişikliğinde hazırlanmış olan ısı dalgası eylem planları değiştirilmemelidir. Seçilmiş bir yerel yönetimin yaptığı bir yeşil alanı, yeni seçilen yönetim yapılaşmaya açmamalıdır.
Isı dalgalarının oluşmasını önlemek kısa süreli çalışmalarla gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Bu yüzden ısı dalgalarıyla mücadelede kalıcı önlemler alınmalıdır. Yeşil alanların artırılması, park ve bahçe sayısının artırılması gibi çalışmalar yapılmalıdır. Şehirlerin içlerinde çeşme sayıları artırılmalıdır. Sıcaklığın arttığı saatlerde yolla ve beton alanların sulanması sağlanmalıdır.
Ülkemizde göçmen sayısı son yıllarda çok fazla artmıştır. Isı dalgası esnasında göçmenler ve evsizler için klimalı özel barınma merkezleri yapılmalıdır. 
Yalnız yaşayan yaşlılar tespit edilmeli ve ısı dalgası meydana geldiğinde yetkili birimler tarafından kontrol edilmelidir. Fransa’da 2003 yılında meydana gelen ısı dalgası en çok 65 yaş ve üstü insanları etkilemiştir. Bu yüzden bakım evlerinde kalan yaşlılar için özel önlem alınmalıdır. Hastane, huzurevi ve bakım evlerinde bulunan merkezi havalandırma ve klima sistemleri kontrol edilmelidir. 
Yapılmış ısı dalgası eylem planlarında sokak hayvanları ve kuşlar için herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Hazırlanacak eylem planlarında sokak hayvanları da dikkate alınmalı ve sokaklara su içebilecekleri suluklar konulmalıdır.
Isı dalgası esnasında orman yangını riski çok fazla artmaktadır. Bu yüzden orman yangınlarına karşı hazırlık yapılmalıdır.

IV. KAYNAKLAR
1.    Trigo, R.M., Herrera, R.G., Diaz, J., Trigo I.F., Valente, M.A.,(2005). How exceptional was the early August 2003 heatwave in France? Geophysical Research Letters,32.

2.    Rebetez. M., Dupond, O., Giroud, M., (2009). An analysis of the July 2006 heatwave extent in Europe compared to the record year of 2003. Theor. Appl. Climatol, 95, 1–7

3.    Shaposhnikov, D., Revich, B., Belander, T., Bedada, G.B.,…,(2014). Mortality Related to Air Pollution with the Moscow Heat Wave and Wildfire of 2010. Epidemiology, 25(3), 359–364

4.    Hansan, A., Bi, P.,Nitschke, M., Riyan, P., Pisaniello, D., Tucker, G.,(2008). The Effect of Heat Waves on Mental Health in a Temperate Australian City. Environmental Health Perspectives,116(10),1369-1375

5.    Tian, Z., Li, S., Zhang, J., guo, Y., (2013). The Characteristic of Heat Wave Effects on Coronary Heart Disease Mortality in Beijing, China: A Time Series Study.Plos One, 8(9),e77321

6.    Foillet, A., Rey, G., Wagner, V., Laaidi, K.,…, (2008). Has The İmpact Of Heat Waves Mortality Changed İn France Since The European Heat Wave Of Summer 2003? A Study of The 2006 Heat Wave. International Journal of Epidemiology,37,309–317

7.    Bertrand Greco tarafından Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo ile 21.06.2019 tarihinde yapılan röportaj. Erişim Adresi: https://www.lejdd.fr/Societe/le-plan-danne-hidalgo-contre-la-canicule-nous-avons-multiplie-les-ilots-de fraicheur-partout-a-paris-3906016  (20.02.2020)

8.    Bernard, S, M., (2004). Municipal Heat Wave Responce Plans. American Journal of Public Health,94(9),1520-1522

9.    State of California Contingency Plan for Excessive Heat Emergencies. (2014). Erişim Adresi: https://www.caloes.ca.gov/PlanningPreparednessSite/Documents/ExcessiveHeatContingencyPlan2014.pdf . (25.02.2020)

10.    Bursa Büyükşehir Belediyesi Sürdürülebilir Enerji Ve İklim Değişikliği Uyum Planı.(2017).Erişim Adresi: https://www.bursa.bel.tr/dosyalar/birimek/190306101119_Bursa-Surdurulebilir-Enerji-ve-iklim-Degisikligi-Uyum-Plani-BUSECAP-2017.pdf .(20.02.2020)

11.    İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı 2011-2023.(2012).Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ankara