Türkiye İMSAD: "İç ve dış pazardaki talep artışı, üretimde etkili oluyor"
Türkiye İMSAD, yapı sektörü ve ekonomi çevreleri tarafından dikkatle izlenen aylık sektör raporunu açıkladı. ‘Türkiye İMSAD Temmuz 2021 Sektör Raporu’na göre, 2021 yılının ilk 5 ayında geçen yılın aynı dönemine göre inşaat malzemeleri sanayi üretim artışı yüzde 33,2 olarak gerçekleşti. İnşaat malzemeleri sanayi üretiminin mayıs ayında geçen yılın mayıs ayına göre yüzde 47,3 artış gösterdiği belirtilen raporda, iç talebin canlı kalması ve dış pazarlardaki önemli talep artışının üretimde etkili olmaya devam ettiği vurgulandı.
İnşaat malzemesi sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından hazırlanan ‘Temmuz 2021 Sektör Raporu’nda şu tespitler yer aldı: İnşaat malzemeleri sanayi üretimi mayıs ayında geçen yılın mayıs ayına göre yüzde 47,3 artış gösterdi. Geçen yılın mayıs ayında salgının sert etkileri yaşanmış ve tam kapatma önlemleri ile sanayi üretimi büyük ölçüde durmuştu. 2021 yılı mayıs ayında da kısmen kapatmalar olmasına karşın sanayi üretimi devam etti. Tüm bu koşullar içinde inşaat malzemeleri sanayi üretiminde yüksek bir artış yaşandı.
2021 yılının ilk 5 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre üretim artışı yüzde 33,2 olarak gerçekleşti. İç talebin canlı kalması ve dış pazarlardaki önemli talep artışının etkili olmaya devam ettiği görüldü. 2021 yılının ilk 5 ayında 22 alt sektörün tamamında üretim, 2020 yılı ocak-mayıs dönemine göre artış sergiledi. 2021 yılı ocak-mayıs döneminde yine tüm alt sektörlerin üretimi aynı zamanda çift haneli ve yüksek oranlar ile arttı.
En yüksek üretim artışı yüzde 68,6 ile tuğla ve kiremit sektöründe gerçekleşti. Seramik sağlık gereçleri üretimi yüzde 62,5, kilit ve donamım eşyası üretimi yüzde 61,5, demir çelik radyatör üretimi yüzde 54,5, yalıtımlı kablolar üretimi yüzde 51 arttı. Isıtma ve soğutma donanımları üretimi yüzde 45,1, çimento ve betondan eşyalar üretimi yüzde 42,4, plastik inşat malzemeleri üretimi ise yüzde 41,9 büyüdü. Yılın ilk 5 ayında diğer alt sektörlere göre daha yavaş üretim artışı gösteren ürünler metalden kapı ve pencereler, çimento ile metal yapı ve yapı parçaları oldu.
Mevcut inşaat işleri seviyesi temmuzda 8,2 puan yükseldi
İnşaat sektöründe mevcut işler seviyesi temmuz ayında bir önceki aya göre 8,2 puan birden yükseldi. Temmuz ayı başından itibaren tam açılmaya geçilmesiyle birlikte inşaat sektöründeki işlerde de sıçrama gerçekleşti. Ayrıca temmuz ayı, inşaat sektöründe mevsimsellik ile mevcut işler seviyesinin önemli ölçüde artış gösterdiği bir ay oldu. Böylece mevcut işler seviyesinde uzun süredir yaşanan durağanlaşma da şimdilik ortadan kalktı. Ancak inşaat maliyetlerindeki artışlar, talep tarafında yaşanan durgunluk ve salgında olası dördüncü dalga nedeniyle yeni işlerdeki canlanmanın ne kadar sürebileceğinin belirsiz olduğu görüldü.
Yeni alınan inşaat işleri seviyesi 2,5 puan arttı
Alınan yeni iş siparişleri temmuz ayında bir önceki aya göre 2,5 puan artış gösterdi. Mevsimsellik ile yeni iş siparişlerinde geleneksel olarak artış yaşanan bir döneme girildi ve temmuz ayı başından itibaren tam açılmaya geçilmesinin de etkisiyle yeni başlangıçlar da artış gerçekleşti. Normalleşme yeni iş siparişleri üzerinde etkisini göstermeye başladı.
İnşaat sektörünün yurtiçi kredi kullanımı yavaşladı
2020 yılında sektörlere verilen destek kredilerinden inşaat sektörü de önemli ölçüde yararlanmıştı. İnşaat sektörünün yurt içi kredileri 2020 yılında yüzde 39,6 artarak 321 milyar TL büyüklüğüne ulaşmıştı. 2021 yılında ise kredi kullanımının giderek yavaşladığı görüldü. 2021 yılının ilk 5 ayında inşaat sektörünün yurt içinden kullandığı krediler sadece yüzde 6,2 artarak 340,6 milyar TL oldu. Yüksek kredi faizleri yeni kredi kullanımını sınırlıyor. İnşaat sektörünün yurt dışından kullandığı kredilerde ise 2021 yılının ilk 5 ayında yüzde 21,1 artış oldu ve kredi tutarı 23,93 milyar dolara yükseldi.
Kiracıların oranı artıyor
Türkiye’nin demografisi konut ve konut dışı yapı ihtiyacında en önemli belirleyici olmaya devam ediyor. Genç nüfus ağırlıklı yapı, kentleşme, iç ve dış göç hareketleri, her yıl yüksek konut ihtiyacı doğuruyor. Konut ihtiyacı ve konut talebi de inşaat sektörü ve inşaat malzemeleri sanayisi için önem arz ediyor. Bu itibarla konut sahipliği göstergesi de konut ihtiyacı için temel bir gösterge olarak değerlendiriliyor. Türkiye genelinde ikamet edilen konutlarda mülkiyet durumu istatistikleri kirada oturanların payında artış olduğunu gösteriyor. 2012 yılında yüzde 20,9’a inen bu oranın 2020 yılında yüzde 26,2’ye çıkması, yüksek konut ihtiyacının sürdüğüne işaret ediyor.