Tunç Korun, AVM Klima Sistemleri Konusunda Fikir ve Önerilerini Paylaştı
Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun, AVM’lerin açılmasıyla birlikte merak konusu olan klima kullanımı ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Korun açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“AVM’lerin açılmasına izin verilmesi ile birlikte klima sistemleri konusunda da ne yazık ki bilen, bilmeyen birçok kişi tarafından değerlendirmeler yapılmakta. Öncelikle her kişi AVM’ye gidip gitmemekte serbesttir; ancak bu yerlerdeki risklerin de gerçekçi bir şekilde, mevcut diğer ortamlara orantılı olarak değerlendirilmesi gerekir. 55 yıllık klima deneyimi olan bir firma olarak bu konudaki fikir ve önerilerimizi paylaşmak isteriz.
Klima ve havalandırma sistemleri açısından her AVM aynı dizayn ve içerikte olmamakla birlikte genel olarak kullanılan sistemleri aşağıdaki biçimde özetleyebiliriz;
ORTAK alanlar, ağırlıklı olarak klima santralleri ya da paket klimalar ile çözümlenmiş olup, yoğun taze hava kullanımına sahiptir. Bu cihazlar istenildiğinde % 100 taze hava kullanımına da geçebileceklerinden, uygulamaların büyük çoğunluğunda ortak alanlarda % 100 taze hava beslenmesi mümkündür, tüm AVM’lerde bu şekilde kullanıma başlamıştır.
MAĞAZALARDA ise, kullanılan cihazlar (iç üniteler) ağırlıklı olarak ısı pompası ya da fancoil cihazıdır. Bu cihazlar ağırlıklı iç hava ile çalışır. Ancak her mağazaya ayrıca taze hava sistemlerinden % 10 - 20 civarında da taze hava beslenir. Bazı AVM’lerdeki büyük mağazalar ise hacimlerinden dolayı gene paket klima ile dizayn edilir. Bu mağazalarda %100 taze hava kullanımı tamamen mümkündür. Bu durumda iklimlendirme sistemi paket klima kullanılmadan çözülen mağazaların, iç ünitelerinin kapatılarak sadece kısmi taze hava ile soğutulması mümkün olmayacaktır.
İç üniteler ile çalışan mağazalarda yapılması mümkün olan tek şey cihazların içine ya da kanal hatlarına, UV-C ışıklar konularak çevrilecek havanın içinde olan olası virüslerin % 99.9 mertebesinde öldürülmesini sağlamaktır. Burada UV-C ışığın doğru teknik detaylar bazında, kesit alanın hava geçiş hızı anlamında virüsün öldürülmesini sağlayacak UV-C ışık yoğunluğunu verecek güçte bir uygulama ile çözülmesi çok önemlidir. Yoksa sadece bir mavi ışık olmaktan öteye gitmeyecektir. Bu uygulama asma tavan içinde kalan cihazın, kapalı kabininin içinde yapılacağından, UV-C ışığın direk görülür olup kişilere zarar vermesi de mümkün olmayacaktır.
Türkiye’de son iki aydır tüm marketlerde, ısıtma veya soğutma amaçlı klima cihazları çalışmaktadır. Bu cihazların çok büyük kısmı, iç hava çevrimli ünitelerdir. Bu mağazalarda klima kaynaklı olarak bir bulaşma oluşumuna dair de hiçbir gözlem olmamıştır.
Taze hava ile havalandırma çalıştırıldığında ya da bir cam açıldığında bir hava akımı ortaya çıkar ve bu akım ortamda hasta olan bir kişi varsa, bu kişiden gelen virüsleri diğer kişilere taşıyabilir. Bu açıdan havalandırma çalıştırmak ile klima çalıştırmak arasında bir fark olduğunu söylemek çok zordur. Bugün Bağdat Caddesi’nin kalabalığında yürüyüş yapmak ile, ateşi ölçülerek sınırlı sayıda insan alınan, taze havası düzgün çalışan, yüksek tavanlı bir AVM’de dolaşmanın risk açısından çok büyük bir farkı yoktur. Herkesin dip dibe alışveriş yaptığı bir semt pazarı ya da yoğun bir market ise daha riskli bir konumdadır.
Amerikan ASHRAE ve Avrupa Eurovent klima dernekleri, yaptıkları yazılı açıklamalar ile klimaların çalışmasının virüs bulaşımına sebep olduğuna dair bir bulgu olmadığını belirtmişlerdir. Bu konuda tam tersi klima çalıştırılmayan durgun havalı ortamların daha riskli olduğunu da yayınları ile belirtmişlerdir. Amerika ve Avrupa bazında da çalışan klimaların virüs dağıtımına sebep olduğuna dair hiçbir deneyim ya da belge yoktur. Bu konularda sorusu ya da çözüm ihtiyacı olan tüm kişi ya da firmalara, bilgi veya ürün desteği vermekten memnun oluruz.”