TTMD 2017/2018 Dönemi Seminer Programının İlkinde Ekonomi Konuşuldu
TTMD İstanbul İl Temsilciliği’nin, yeni dönem eğitim programı “Dünya ve Türkiye’de Ekonomi ve Piyasalarla İlgili Son Gelişmeler” başlıklı seminerle başladı. 16 Eylül Cumartesi günü Point Otel’de gerçekleşen seminerde, ileriye dönük yaptığı doğru tahminlerinden dolayı “Ekonominin Kahini” olarak anılan ve Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi olan Murat Sağman, ekonomi konusunda önemli bilgiler aktardı.
“Ne olup bittiğini bilmiyorsanız, yalnız değilsiniz” sözleri ile başladığı konuşmasında Sağman özetle şunları söyledi: “Dünyada şu ana kadar faizlerin en düşük olduğu bir dönemin içindeyiz. Hatta negatif faiz ortamındayız diyebilirim. Enflasyon %10, faiz %8 ise bu, negatif reel faiz demektir. Negatif nominal faiz, ‘parayı bankaya koymayın’ demektir. Amerikan Merkez Bankası üç faiz artırımından bahsetmişti, ikisini gerçekleştirdi, üçüncüsünü erteledi. Ertelendiği müddetçe bizim gibi ülkelere yatırımlar devam eder. En büyük sorun, kamu borçlarıdır, kamu borçları GSMH’nın %120’si mertebesine çıkmıştır. AB ise birliğin üç temel kuralından sadece birinde tam anlamıyla başarılı olmuş sayılır: Para birliği. Ancak bütçe birliği açısından sıkıntılar var. Siyaset Birliği de istenilen noktaya gelemedi. Yunanistan sıkıntısı da devam ediyor. Yunanistan teknik olarak iflasta, 140 milyar Euro borcu var, bu yıl sonuna kadar çözülmeli, ya AB’nden çıkacak, ya da çok ciddi bir kemer sıkma politikası geliştirmeli. Çin büyüyen bir ekonomi, üretim ekonomisinden tüketim ekonomisine geçmeye çalışıyor. Dünya ticareti istenen noktada değil. 2005’te Türkiye’ye doğrudan yatırım hacmi 1 milyar USD idi, 2009’a kadar 22 milyar USD’a çıktı. Ürettiğimizin %50’sini Avrupa’ya satıyoruz. Avrupa ile koparsak ekonomik olarak ayakta kalmakta güçlük çekeriz. Merkez Bankası resmi faiz %8 diyor ama iş gören gerçek faiz %12, bugünkü enflasyon oranı da %10.69. Aralık ayına kadar tek haneye düşmesi de mümkün görülmüyor. Kur artışı da 3-6 ay arasında enflasyona yansır. Faizlerin de yıl sonuna kadar düşme ihtimali yok görünüyor. Büyüme için %5.2 deniyor ama şahsen büyümeyi %5.2, enflasyonu %10.69 gibi hissetmiyorum. %5.2’lik büyüme oranı şüphesiz hiç de kötü görünmüyor, ama bu büyüme kamu desteğine dayanıyor, özel sektör de büyümeyi destekleyen taraf olmaya başlamalı. Özel sektörün 200 milyar USD borcu var, kamu borçları düştü görünüyor. Zira kamu, büyük projeleri özel sektöre yaptırıp kendisi garantör oluyor.
Çıpalar; global likidite, siyasi istikrar, yüksek büyüme, enflasyon, AB, mali disiplin, IMF, not artırımıdır. Bu çıpalar 2002-2008 aralığında çok iyi idi, bugün için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Euro güçleniyor deniyor, aslında Dolar zayıflıyor. İlk nedeni Trump’ın seçilmesi; ABD tarihinde görevinin altı ayında azledilme riski olan başka başkan olmadı. Trump’ın azledilme riski için %50 ihtimal verililyor. Ayrıca Trump ‘Ben güçlü bir Dolar istemiyorum’ dedi, bu da iyi bir etki yapmadı. Enflasyon %1.9 sınırını geçemiyor, FED ise bu oran %2 olmadan faiz artırımına gitmem diyor.
2018 yılının riskli bir yıl olduğunu düşünüyorum. Avrupa’da büyüyememe sorunu var. Avrupa 2018’de para basmayacak. Çin’deki büyüme hızı beklenenden fazla yavaşlıyor. Türkiye’de siyasi riskler artıyor (seçim, OHAL vb). OHAL ilan edilen bir ülkeye kim yatırım yapar? OHAL’in 2019’a kadar devam edeceğini düşünmüyorum, 2018 seçim yılı olabilir”. Doların 2018’de yükseleceğini belirten Sağman sözlerini şöyle bitirdi: “2018’de riskini yönetemeyen krizini yönetir”.