Header Reklam
Header Reklam

TMMOB Sanayi Kongresi 2019 Gerçekleştirildi

03 Ocak 2020 Dergi: Ocak-2020
TMMOB Sanayi Kongresi 2019 Gerçekleştirildi

TMMOB adına Makina Mühendisleri Odası (MMO) sekretaryalığında düzenlenen TMMOB Sanayi Kongresi 2019, 13-14 Aralık 2019 tarihlerinde Ankara’da İMO Teoman Öztürk Konferans Salonu’nda başarıyla gerçekleştirildi. 1962 yılından bu yana yapılan, 1987 yılından itibaren geleneksel olarak iki yılda bir düzenlenen sanayi kongrelerinin yirmi ikincisi “Bunalım, Sanayi ve Mühendisler” ana temasıyla düzenlendi. Kongrede, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik, sosyal ve siyasi konjonktürün katmanlı bir bunalımı işaret ettiği ifade edilirken, bu bunalımın özelde sanayi ve mühendisler üzerindeki etkileri tüm boyutlarıyla tartışıldı. İki gün süren kongre, Prof. Dr. Korkut Boratav’ın Kapitalizmin Eğilimleri ve Gelecek başlıklı sunumu yaptığı açılış oturumu ile başladı. Dünyanın sınıf haritası, neoliberalizmin hakimiyeti, dünya emek piyasasındaki eğilimler, bu eğilimlere verilen tepkiler ve yol açtığı bölüşüm sonuçlarının siyasete yansıması bu oturumda ele alınan başlıca konular idi.
 “Bunalımdaki Türkiye” başlıklı oturumda Türkiye’deki “büyüme” modelinin sebep olduğu sorunlar, ekonominin yapısal sorunları, kriz dinamikleri, 2019 krizi ve 11. Kalkınma Planı irdelendi. “Türkiye’de Sanayinin Genel Görünümü” oturumunda krizin tanımı, Türkiye’nin yakın dönem kriz güncesi ve 1998 sonrası ekonomi, büyüme, GSYH ile sanayinin sektörler bazında makro ve mikro analizlerine yer verildi, ülke karşılaştırmaları yapılarak dünden bugüne kapsamlı bir sanayi portresi ortaya çıkarıldı. Bu oturumu takiben TMMOB Tekstil Mühendisleri Odası ve TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan ilgili sektör raporları paylaşıldı. 
İkinci günün ilk oturumunda, TMMOB adına Makina Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan ve Türkiye genelinde birçok sektörden mühendislerle anket çalışmasına dayanan “TMMOB Üye Profili Araştırması: Krizin Gölgesinde Mühendisler” isimli araştırmanın bulguları paylaşılırken, 2009 yılında yapılan “TMMOB Türkiye’de Mühendis-Mimar-Şehir Plancısı Profil Araştırması” ve daha önce MMO tarafından farklı kentlerde (Gebze, Ergene havzası, Gaziantep ve Konya) lokal olarak aynı yöntemle hazırlanan Oda raporları ile karşılaştırılması yapıldı. Daha sonra “İktisatçı” belgeselinin gösterimi yapıldı. Hızlanan teknolojik gelişmeler ve farklı alanlara yansımaları, Teknoloji ve Toplum başlıklı oturumda ele alınırken, ekonomik büyüme, sınıflar ve emek üzerinde teknolojinin etkileri son oturumda ele alındı. 
Kongrenin sonuç bildirgesinde ise şu ifadelere yer verildi: “Sanayileşme ve kalkınmanın bütünsel birliği istihdam ve toplumsal refah sorunu ile birlikte eğitim, barınma, ulaşım, sağlık, gıda, hukuk ve çevre sorunlarını da çözmeyi hedefler. Bu nedenle atılması gereken öncelikli adımları şöyle sıralamak mümkündür: Cumhuriyetin ilerici kazanımlarını benimseyen, laiklik ve hukukun üstünlüğünü temel alan, eşitlikçi, özgürlükçü, adil ve demokratik bir rejim inşa edilmelidir.  Ekonominin ve toplumsal yaşamın bütününde kamusal üretim, hizmet ve denetim perspektifi hızla benimsenmelidir. Planlı kalkınma yaklaşımının benimsendiği, tam istihdam ve toplumsal refah odaklı üretken bir ekonomik model oluşturulmalıdır. Üretimin ithal bağımlılığını azaltacak ve ulusal katma değer zincirini kesintisiz sürdürmeyi sağlayacak akıl ve bilim temelli bir üretim/sanayi plânlamasına ihtiyaç vardır. Doğru bir ekonomik modelin oluşturulmasının yolu başta ekonomik durumun doğru analiz edilebilmesinden, doğru tespitin ve teşhisin yapılabilmesinden geçmektedir. Bunun için gerçeğe en yakın verilere ulaşmayı amaç edinen bir hesaplama sistemini, şeffaf bir anlayışla kamuoyu ile paylaşmayı görev edinen bağımsız bir kuruma ihtiyaç vardır. Türkiye’nin toplumsal gereksinimlerini ve kamu girişimciliğini temel alan sabit yatırımlar desteklenmeli, ulusal tasarruf oranları yükseltilmelidir. Yüksek ve orta-yüksek teknolojili üretim esas alınmalıdır. Doğanın, kültürel varlıkların korunmasını içeren bir modelin inşa edilmesi, bu modelde karbon salınımlarının en aza indirilmesini amaçlayan mühendislik faaliyetlerinin içerilmesi amaçlanmalıdır. Yalnızca gıda arzı yeterliliği ve güvenliği açısından değil, tarımsal girdi kullanan ve ülke ekonomisinde önemli bir ağırlığa sahip olan imalat sanayi sektörlerinin (gıda, içecek, deri mamulleri,  tekstil gibi) girdi ihtiyacını temin etmek açısından da kişi başı tarımsal hasılanın artırılması ve tarım sektörüne kamusal bir bakış açısıyla önem ve destek verilmesi gereklidir. Toplumsal gelişme ve refah için gelirin adil paylaşımı sağlanmalıdır. Bu nedenle sanayinin kesintisiz olarak gelişmesi ve yüksek katma değer üretmesi önemlidir. Genel bir sanayileşme stratejisi ve planına dayanan, etkinliği/verimliliği belirgin, toplumsal yarar ölçütlerine göre oluşturulmuş bir planın önceliklerine göre ölçülebilen bir Ar-Ge stratejisi oluşturulmalıdır. Bu strateji, yerli yeni teknolojilerin geliştirilmesini, kamusal bir merkezi plan çerçevesinde ve içinde yaşanılan topluma hizmeti esas alacak kamusal Ar-Ge kuruluşları aracılığıyla hayata geçirilmelidir. Tüm bunların yanında, bölgesel dengesizliklerin kaldırılmasına dönük, istihdam odaklı sektörlerin geliştirilmesini içeren, teknoloji yoğun ürünlerin imalattaki paylarının artırılmasını amaçlayan politikalar egemen olmalıdır. Taşeronlaşma kaldırılmalı, güvenceli çalışma ortamı sağlanmalı, ücretler insan onuruna yakışır bir seviyeye getirilmeli; kıdem tazminatları güvenceye alınmalıdır. Üniversitelerde verilen mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı eğitimi, değişen ve gelişen teknolojilere uygun hale getirilmeli, üniversitelerdeki ilgili bölümlerin sayısı ülke ve ilgili sektör ihtiyaçları doğrultusunda planlı olarak yeniden ele alınmalıdır.”