“Sadece başarmanın kendisi değil yolculuğu da haz verebilir”

TTMD Kilometre Taşları Webinar Serisi’nin üçüncüsünün konuğu Alarko Carrier A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Hırant Kalataş oldu. 21 Eylül Salı günü saat 14.00’te başlayan web seminerin moderatörü, Bosch Türkiye kuruluşunda Satış Mühendisi olarak görev alan Aybüke Şentürk idi. Türk Tesisat Mühendisleri Derneği’nin Genç TTMD Grubu tarafından düzenlenen web seminer serisinde, iklimlendirme sektörü duayenleri konuk edilerek bilgi ve deneyimlerini genç meslektaşlarına aktarabilmeleri hedefleniyor.
Hırant Kalataş, “başarı” kavramını yorumlayarak başladığı konuşmasında özetle şunları söylüyor: “Başarı, kişiye, kültüre, hatta aynı kişinin farklı dönemlerine göre değişebilecek bir kavram. Bu kavramı herkes kendisine göre tanımlamalı. Ama başarı; kişinin hayattaki hedeflerine ulaşabilmesidir diyebilirim. Aslında sadece başarmanın kendisi değil, yolculuğu da haz verebilir. Başarı için olmazsa olmaz koşul; doğru hedefler koyabilmektir. Bunun için de kişinin kendisini iyi tanıyabilmesi gerekir. Başarı, ulaşıldığında önemini kaybeder, yeni hedefler koymak gerekir. Aslında bu güzel bir şey, hayata anlam kazandırır. Tabii ki doğru hedefleri belirlemek başarı için yeterli değildir, o hedefe ulaştıracak çabayı da sarf etmek gerekir.
Başaramamak, elinizden geleni en iyi şekilde yaptığınıza eminseniz bir hüsran değildir. Hatta başarısızlığın nedenlerini irdeleyerek gelecek başarılarınız için fırsata dönüştürebilirsiniz. Her düştüğünde yerden bir taş al derler. Buna dair Galilo da ne diyor: “Deneyiniz, tekrar deneyiniz”
Ünlü basketbolcu Michael Jordan da şunu söylüyor; ‘9.000 basket kaçırdım, 300 maç kaybettim, maçın son topunun başa geldiği 26 maçta, atamadım. Hayatta pek çok başarısızlığım oldu, başarımı da buna borçluyum.”
Dünyayı değiştirebileceğine inanan Baby Boomer kuşağından olduğum için, başarısızlığı yeterince motive edilmediğine bağlayanları anlamakta güçlük çekiyorum. Motivasyonu başkalarından bekleyemezsiniz. Motivasyon kaynağınız kendiniz olmalı. İş hayatında bir rol üstleniyorsunuz, o rolün gereğini yerine getirmelisiniz. Nasıl ki bir oyuncu ‘Bugün yeterli motivasyona sahip değilim, sahneye çıkamam’ diyemiyorsa, siz de olumsuzlukları gidererek üzerinize düşeni yapmalısınız.
Verimli olabilmekte en önemli zaman kayıpları, iletişimde yaşanıyor. Çoğu kez birbirimizi yeterince ve etkin biçimde dinlemiyoruz. ‘Ne söylüyor’u anlamaya çalışırken ‘Neden söylüyor’u da sezmeliyiz. Aynı anda birçok işi yapmaya çalışıyoruz, masamız ne kadar dağınıksa o kadar çok çalışıyormuşuz sanıyoruz. Oysa ‘yalın üretim’de olduğu gibi, bir işi yaparken, o iş için gerekli olmayan her şey, masanın üzerinden elimine edilmeli, odaklanmayı engelleyecek her şey uzaklaştırılmalı. İyi dinleyici olurken soru sormaktan da çekinilmemeli. Sorunun aptalcası yoktur, cevabın aptalcası vardır derler. Doğru anlamak için gereken soruları sorun.
İş hayatımda en çok beni etkileyen kişi Rahmetli Üzeyir Garih olmuştur. Kendisi ile Alarko çatısı altında 17 yıl çalışma şansım oldu. Sadece çok bilge kişiliğinden değil, şirketlerin kurumsallaşması, işletilmesi hakkındaki görüşlerinden de çok etkilendim. Her yıl Aralık ayında bir toplantı gerçekleştirmekteyiz. Bu toplantılarda eskiden pembe pelür kağıtlara basıldığı için adı Pembe Kitapçık olan, günümüzde sadece kapağı pembe basılan, ‘Politikamız’ ilkelerinin yer aldığı yayınımızda, Önsöz ve Sonsöz’leri Üzeyir Bey yazardı. Vefatının ardından Pembe Kitapçık’ta Sonsöz hiçbir zaman değiştirilmedi.”
Kalataş, konuşmasının sonunda yeni mezun, iş başvurusunda bulunacak gençler için tavsiyelerini dile getirdi, “Kendinizi iyi tanımaya çalışın, başvuracağınız pozisyonun hedeflerinize uygunluğunu sorgulayın. Karşı tarafa kendinizi iyi ifade etmeye çalışın, samimi olun. Tabii bir de Türkçeye hakim olabilmek önemli. Her şeyde görselliğin ön plana çıktığı bir çağda yaşıyoruz. Böyle olunca dilde bir erozyon yaşanıyor. Bu ise iletişim becerilerimizin eksilmesine neden oluyor” dedi.