Header Reklam
Header Reklam

İTÜ Makina Fakültesi Mezunlar Derneği, 1. Olağan Genel Kurulu’nu 7 Ocak’ta Gerçekleştirdi

12 Ocak 2023 Dergi: Ocak-2023
İTÜ Makina Fakültesi Mezunlar Derneği, 1. Olağan Genel Kurulu’nu 7 Ocak’ta Gerçekleştirdi

08 Ağustos 2022'de kurulan İTÜ Makina Fakültesi Mezunlar Derneği'nin ilk olağan Genel Kurulu, 7 Ocak 2023 Cumartesi günü İTÜ Maslak Kampüsü-Arı Teknokent ARI 6 Enerji binası Konferans salonunda 74 asil üye, 2 akademisyen ve 4 öğrenci üyenin katılımı ile gerçekleştirildi.

Divan başkanlığını Dr. Öğretim Görevlisi Murat Çakan'ın, divan üyeliklerini Sinan Yılmaz ve Bülent Hoşgör'ün yaptıkları kurulda, Kurucu Yönetim Kurulunun ibrasından sonra seçimlere geçildi. Seçimde aday olan Makina 1923 Blok listesi, 74 üyeden 71 oy alarak görevi devraldı. Dilek ve Temenniler bölümünde üyeler, Akademisyen ve Öğrenci Üyeler konuşmalar yaptılar. Öğrenci üyelerin hazırladıkları video izlendi ve Genel Kurul şenlikli bir ortamda sona erdi. Genel Kurul sırasında uzun süreden beri görüşmeyen eski dostlar buluşarak hasret giderdiler. 

Dernek, tüm İTÜ Makina mezunlarını yeni dönem için üye olmaya ve çalışmalara katkı vermeye çağırıyor.

Yönetimi devralan Makina 1923 ekibi şöyle:

Prof. Dr. Seyhan Uygur Onbaşıoğlu 
Melahat Binnaz Kunaç 
Özlem Atacan
Meryem Teresa Yılmaz Kılıç
Oğuz Çimir
Murat İğcioğlu
Savaş Ertürk
Hüseyin Çebi
Habibe Günay Birecik
Abdülmecid Çelebi
Bülent Tanilli
Afet Zarif
Armağan Öztürksavul
Nihal Dinç
Süleyman Akyürek
Mehmet Şevket Durgunoğlu
Gökhan Bilal
Kültigin Osman Biber
Zeynep H. Oral
Ömer Onay

“Toplumu Besleyen Bir Kurum Olarak Üniversite”

Makina 1923 ekibi adına Seyhan Uygur Onbaşıoğlu'nun yaptığı konuşmayı şöyleydi:

“Alma Matter, Latince ‘bakan, besleyen, büyüten anne’ anlamına gelir. Yetişmekte olan bir canlıya ‘bakım veren’dir, Alma Matter. Bu nedenle, Batı’da öğrencinin üniversitesi onun Alma Matter’idir. Çünkü; yetişkin olmanın sorumluluğu üniversitede öğrenilir. Yine bu nedenle, annenin yetiştirme tarzının önemli olması gibi, gidilen üniversitenin kazandırdığı ilkeler vardır. Bunlara, bir başka bakış açısı ile ‘ekol’ de denebilir. Hiç kuşkusuz, ülkemizde en önde gelen ve toplum tarafından hemen tanınan ‘ekol’lerden biridir, İTÜ.

İlkeler; savaşımın içerisinde geliştirildiği için, yenilgilerin, yengilerin, kötü günlerin, yeni bir ülkenin kurulduğu dönemlerin farklı adlarla da olsa dönüşümler yapan kurumu İTÜ’dür. Pozitif bilim olmadan yapılamayan bir alanın, mühendisliğin, okulu olan İTÜ’nün ‘ekol’ olarak, ilkelerinin değişen koşullardaki kalıcılığının dinamik bir şekilde sürdürülmesi gerekir.

Mühendisler, ama en çok da makine mühendisleri, bilirler ki, fiziğin temel ilkeleri aynı kalsa da, uygulama koşulları değişir. Bazen bu koşullar, olumsuza doğru gidebilir. Son yıllarda, bizim dışımızdaki nedenlerle oluşan zorluklar bu açıdan İTÜ’lü olmanın artarak gelişmesi gereken ayrıcalığına gölge düşürmüş olabilir.

Ekonomik zorluklar, artan kontenjanlar, Alma Matter’in kucağına gelen ve yakın gelecekte bizlerle meslektaş olacak olan gençlerin İTÜ ekolünü öğrenmeleri için gereken fiziksel olanakları azalttı.

Bu nedenle 2022 Ağustos ayında derneğimizin kurulmasının oluşturduğu bu yeni kucaklayıcı ortamın önemi büyük. Elbette, ilk ve başlıca amacımız İTÜ öğrencisi gençlerimizin fiziksel koşullarını iyileştirmek, beslenme ve barınma sorunlarını çözmek, ders araç ve gereçlerine rahat ulaşımlarını sağlamaktır. Fakat; bunlar asıl amacımızın, İTÜ’nün öğrencileri, mezunları ve tüm paydaşları arasında kurulacak sinerjinin, birer aracıdır.

Bu sinerjinin temelinde, eşitsizliği dayanışma ile aşma gerekliliği vardır. Biz makine mühendisleri biliriz ki; parçaların bütüne olan etkisi parçalar arasındaki karşılıklı ilişkinin düzeyine değil; parçaların bütüne yaptığı katkıya bağlıdır. Her bir parçanın vicdan, özveri ve etik sorumluluğu ile gelişen ‘bütün’; kendisi ile birlikte parçalarını da iyileştirir. Bu çıkarımı biz İTÜ Makina’da öğrendik. Derneğimizin kurulmasındaki ana esin kaynağımız, Kaan Edis Hocamızdan!

Kaan Edis Hocamız, bizlere, ondan aldığımız teknik bilgilerin ötesinde; olanağın da, olanaksızlığın da, iyi koşulların da, kötü koşulların da bize ait olmadığını; bizlerin toplumdan ve doğadan borç olarak yeteneklerimizi, iyi yanlarımızı, şanslı olanlarımız için fırsatlarımızı, aldığımızı; bu borcu çoğaltarak bütüne ödememiz gerektiğini öğretmişti. Bizlere gösterdiği hoşgörü, aslında, onun bu düşüncesinden kaynaklanıyordu. Öyle ki; ‘ten’imizi, bir gün hepimizin yitireceği o eskiyen varlığımızı da doğadan ödünç aldığımızı, bedenini hekimliğin hizmetine sunarak gösterdi, Kaan Hoca. Ölenin ‘ten’ olduğunu, ‘can’ların ölmediğini, hayatının sonuna kadar değil; hayatının sonundan sonra da anlattı bizlere. İşte, şimdi o ‘can’, derneğimizin etkinliklerinde yaşamakta.

Bizler, dünyamızın, ülkemizin, insanlığın, toplumumuzun her bir yaşayanının yolunu açarsak, o yollar sonuçta ortak iyiliğe, ortak kazanıma çıkacaktır. Eşitlik; aslında budur, insan eliyle oluşturulacak olan dayanışmadır. Her birimizin bu dayanışmayı sürdüreceği yer, etkileşim içerisinde olduğu bölgedir.

Mühendisçe söylersek; ‘epsilon sıfır’ civarımızdır. Bizim ‘epsilon sıfır’ civarımız, İTÜ Makina öğrencisi olan gençlerimiz, endüstrimiz, üretimimiz ve birbirimiziz.

Öğrencilerimizin öncelikli sorunlarını ivedilikle çözme çalışmalarımız; yeni dönemde bağışlarla artacak burs sayıları ve burs miktarının yanı sıra, ders araç gereç ve giysi paylaşımı, kahvaltı dağıtımı gibi organizasyonlarla sürecektir. Bu artışta en önemli aracımız katılımcılık ve paylaşımcılıktır. Üye sayımızın artırılması ve ortak amaçlarımız çerçevesinde kaynaşmış mezunlarımızın destekleri olmazsa olmazlarımızdır.

Öncelikli sorunlar, ivedi çözümlerle giderilirken asıl amacımız olan tüm İTÜ Makinalıların dayanışarak gelişmelerini planlıyoruz. Bizleri bu planlarımıza yönelten ana güdü, tüm dünyada olduğu gibi bizde de yaşanan nitelik sorunudur. Fakültemizin en önemli zenginliği nitelikli kadrosu, zengin ve geniş yelpazeye dağılmış ders içerikleri ve çağın değişimini izleyen dinamizmiydi. Yine böyle olmasını ve daha da iyiye giderek sürmesini istiyoruz. Mezunlar derneğinin önemli bir misyonu, niteliğin belirleyiciliği olan dinamizmin korunmasıdır. Bu nedenle, Makina Mühendisliğinin farklı alt alanlarında uzmanlaşmış mezunlarımızla öğrencilerimizi ve yeni mezun gençleri buluşturmak için yönderlik programları düzenliyoruz. Dijitalizasyon, yapay zeka, enerji ve iklim krizleri, gıda ve tarım sorunları gibi dünyanın süregiden gündeminin nabzını tutmakla kalmayıp; bu alanda yeni atılımlar yapabilecek programları oluşturma çalışmalarına başladık. Unutmamalıyız ki, bir mühendis sürdürülebilirliği sağladığı ölçüde mesleğini yapmış demektir. Burada, makine mühendisliğinin nitelikli ve yaratıcı çehresini görmeyi ve bu görüşle gençleri yetiştirip, mezunlarımız arasındaki koordinasyonu sağlamayı görev olarak kabul etmiş bulunuyoruz.

Bu görevi özverili ve paylaşımcı şekilde, üstlenenlerin çoğunun kadınlardan oluşması ayrı bir sevinç ve güvenç kaynağı. Tüm dünyada kız çocukları Bilim Teknoloji Mühendislik ve Matematik alanlarından uzak tutulurken; ülkemizde İTÜ Makina gibi bir ekolde yetişmiş az sayıda kadının, bu çalışmada önde yer alması, temelinde lâiklik olan Cumhuriyet bakış açısının başarısıdır. Bu bakış açısı; amaçlarımızın sürdürülebilirliğinin güvencesidir.

Ne kadar güzel ki, derneğimizin kurulduğu bu dönem Cumhuriyetimizin yüzüncü, üniversitemizin iki yüz ellinci yılının hemen öncesine denk geldi ve artık bu heyecan verici sürece derneğimizin var olmasının verdiği güvenle giriyoruz. Derneğimizin kurucu üyelerine, katkıda bulunan bağışçılarımıza, üyelerimize, onursal üyelerimize ve sevgili öğrenci üyelerimize bir kez daha teşekkür ederiz".

Konuşmanın videosuna şuradan ulaşabilirsiniz: