Dünya için Bir Şey Yap Programında İç Ortam Hava Kalitesi ve Cihaz Seçimi Konuşuldu

Bloomberg HT televizyon kanalında yayınlanan ve sunuculuğunu İSKİD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Can Topakoğlu’nun yaptığı “Dünya için Bir Şey Yap” programına 13 Kasım Cumartesi günü, Mikropor Bölge Satış Müdürü Ülkü Nur Çol ile Form Şirketler Grubu Satış Müdürü Sinan Arısoy konuk oldu. İç hava kalitesinin ele alındığı programın konukları, ofisler, oteller, okullar gibi farklı alanlarda iç hava kalitesi konusundaki uygulamalar ve uygun cihaz ve teknoloji seçimi konusunda değerli bilgiler aktardı.
Hava kirliliğinin, trafik kazalarından altı kat daha fazla can kaybına, dünya genelinde 8.8 milyon, Avrupa genelinde 800 bin erken ölümlere yol açabildiğine dikkat çekilen programda, özetle şu bilgiler izleyicilerle paylaşıldı: “Sağlık açısından tehdit oluşturan partiküller; on mikrondan küçük, 2,5 mikrondan küçük ve 1 mikrondan küçük partiküllerdir. 2,5 mikrondan küçük partiküller akciğer kapasitesini düşürebilmekte, 1 mikrondan küçük olanlar kan dolaşımı yolu ile bütün organlara taşınabilmekte, kanser gibi ölümcül hastalıklara neden olabilmektedir. Partikül boyutu ne kadar küçükse, zararlı etkileri artabilmektedir.
Toplum olarak su tüketiminde gösterdiğimiz hijyen hassasiyetini iç ortam havası için göstermiyoruz. Pet şişedeki suyumuzu kimse ile paylaşmıyoruz ama başkaları ile aynı ortamda, aynı havayı saatlerce paylaşabiliyoruz. İç ortam hava kirliliğinin insanlar üzerinde; odaklanma, konsantrasyon bozukluğu gibi psikolojik, hastalıklar gibi fizyolojik sonuçları olabilmektedir. Pek çoklarının sandığının aksine, hava açısından iç ortamlar dış ortamlardan 5-10 kat daha fazla tehlike arz etmektedir. VOC denilen uçucu organik bileşikler, hava kirleticileri çok geniş bir kaynak çeşitliliğine sahip. Bu dönemde sıkça kullanılan dezenfektanlar bile VOC kaynağı. Banyolar, küf ve mantar sporlarına maruz kaldığımız ortamlar. Klimaların eşanjörlerinde partiküller birikebiliyor ve düzenli bakım ve temizlik yapılmadığında iç ortam havasına verilebiliyor.
İç ortam hava kalitesini artırmak için son dönemlerde giderek yaygınlaşan hava temizleyici cihazlar kullanılıyor. Hepa filtreli mobil hava temizleyici cihazlarda iç ortam havası fan tarafından emilerek hepa filtreden geçiriliyor, filtreden geçen temizlenmiş hava, yeniden iç ortama veriliyor. Fiyatları değişebilen, geniş bir ürün aralığına sahip bu cihazlar pandemi döneminde turizm sektöründe en yaygı, uygulanması en pratik çözümler arasında yerini aldı. Bu cihazlar, okullar için de benzer bir seyir gösterdi. Özel okullardan gelen talep arttı. Bazı devlet okullarında da veliler aralarında para toplayarak bu cihazları, çocuklarının bulunduğu sınıf için satın aldılar. Almanya’da bu konuya çok daha fazla önem veriliyor ve büyük ihaleler açılıyor. Bu ihalelerde satın alınacak cihazların vasıfları da tanımlanıyor; 5-6 hava değişimi, sessiz çalışma, enerji verimliliği gibi…
Dünya genelinde otoriteler, iç hava kalitesinin sağlanmasında birinci öncelik olarak %100 taze hava ile çalışan sistemleri öneriyor. Ancak her durumda, her yer için bunu sağlayabilmek mümkün olamayabiliyor. %100 taze hava ile çalışması, cihazların enerji tüketimlerini önemli ölçüde artırıyor. HEPA filtreler de bakteri, virüs tutabilme kabiliyetlerinin yanı sıra sistemde basınç kaybı yaratabiliyor, enerji tüketimine olumsuz etkisi olabiliyor. Bu noktada ısı geri kazanım cihazlarına da ilgi arttı.
Hava temizleyici cihaz seçimlerinde göz önüne alınması gereken parametreler bulunuyor. Örneğin 25 metrekarelik bir ortam için tercih edilebilecek cihaz, 100 metrekarelik bir ortam için uygun olmayabiliyor. HEPA filtreli cihazlarda kullanılan HEPA filtre sınıfı da bir diğer dikkat edilmesi gereken nokta. Bakteri, virüs tutulumunda 13-14 sınıflardaki HEPA filtreler yeterli güvenliği sağlayabiliyor. İçinde UV-C bulunan cihazlarda sızdırmazlığın sağlanmış olması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde kanserojen etkisi olabilecek bu ışınların insan sağlığına zararlı etkileri olabilecektir. Yüz kişiden yirmisi, alerjik bünyeye sahip. Cihazlarda kullanılan tüm malzemelerin de anti-alerjik olması gerekiyor. Cihaz alım kararlarında bir de sürdürülebilirlik konusu öne çıkıyor. Bu cihazların periyodik bakımı, komponent değişimi açısından satıcı firmanın yaygın servis ağına sahip olması gibi güvencelerin de değerlendirmede göz önüne alınması gerekiyor.”