Header Reklam

Deprem İzolasyon Derneği, Binalarda Deprem İzolasyonu Uygulamaları Hakkında Seminer Düzenledi

05 Ocak 2015 Dergi: Ocak-2015
Deprem İzolasyon Derneği, Binalarda Deprem İzolasyonu Uygulamaları Hakkında Seminer Düzenledi
Deprem İzolasyon Derneği (DİD), 10 Aralık 2014 tarihinde Point Hotel Barbaros’ta seminer düzenledi. Seminere Ersavaş Sismik Cihazlar adına Turgut Ersavaş, OBS İleri Yapı Deprem Çözümleri Firması Sahibi ve Deprem İzolasyon Derneği Genel Sekreteri Dr. Bahadır Şadan, Selda Gümüşdoğrayan Mimarlık ve Tasarım Firmasından Mimar Selda Gümüşdoğrayan, Ulus Yapı Yönetim Kurulu Başkanı ve DİD Başkanı Eren Kalafat, Mageba Türkiye CEO’su Hakan Geyik, Ulus Yapı Tesisat A.Ş. Genel Müdürü Okan Sever, Freyssinet firmasından Mauro Sartori, Arup İstanbul adına Tunç Demir Akbaş, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Deprem Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Cüneyt Tüzün, THK Türkiye Ofisi Genel Müdürü Onur Matracı konuşmacı olarak katıldı. Turgut Ersavaş ‘Türkiye’de Binalarda Deprem İzolasyonu Uygulamalarının Dünü, Bugünü ve Geleceği’ başlıklı sunumunda; Türkiye’de ilk sismik izolasyon uygulamalarının 1999 depremi öncesinde, köprü ve viyadüklerde başladığını belirtti. “Köprüler, viyadükler, hastaneler, binalar ve depolama tankları, deprem ve servis yüklerine karşı mutlaka yalıtılmalıdır” diyen Ersavaş, sunumunda deprem yalıtımı yapılan binalardan örnekler göstererek katılımcıları bilgilendirdi. ‘Deprem Yalıtımı ve Süreçleri’ başlıklı sunumunda Bahadır Şadan, sismik izolasyonu şu şekilde açıkladı: “Sismik izolasyon basitçe, yatay olarak esnek, düşey doğrultuda rijit elemanları binanın tabanına yerleştirerek üst yapıyı yüksek frekanslı deprem hareketinden sakınmaktır.” Sismik izolasyon temel ilkeleri, izolatör tipleri, izolatörlü tasarım genel süreci hakkında da katılımcıları bilgilendiren Şadan “Türkiye için deprem kaçınılmaz bir gerçektir. Deprem izolasyonu Türkiye’nin geleceğidir” dedi. Mimar Selda Gümüşdoğrayan, ‘Deprem Yalıtımlı Binalarda Mimari’ başlıklı sunumunda, mimaride deprem yalıtımlı bina tipolojisinin değil, hareket eden bina tasarımının olduğunu belirtti. İzolatörlü yapının mimarı açıdan daha kolay olduğunu belirten Gümüşdoğrayan, 500 yataklı Van Devlet Hastanesi ve 558 yataklı Manisa Devlet Hastanesi örnek uygulamalarını katılımcılara anlattı. ‘Konutlarda Deprem Yalıtımı’ başlıklı sunumunda Eren Kalafat, Türkiye’de yapılmış deprem izolasyonlu ilk yapıları; Atatürk Viyadüğü (Tarsus – Gaziantep – Adana Otoyolu), Bolu Viyadüğü, Atatürk Havaalanı, Aliağa LNG Tankları, Kocaeli Üniversitesi Hastanesi, Antalya Havaalanı, Tarabya Otel, Erzurum Devlet Hastanesi olarak sıraladı. Kalafat “2007 yılına kadar 15 yılı aşkın bir süre boyunca yapılan deprem izolasyonlu yapıların sayısı toplamda 10 tane dahi değildi. Bunların da sadece iki tanesi özel sektör projesiydi. Konut ve işyeri türü yapı ise hiç yoktu. Sektör çoğunlukla köprü ve viyadük mesnetleri pazarında yoğunlaşmıştı. 2014 yılı itibarıyla, özellikle Sağlık Bakanlığı’nın hastanelerde başlattığı deprem izolasyonu yapılması şartı ile sektör büyük bir atağa kalktı. Ancak bu atak, halen özel sektöre yansımış değil” dedi. Kalafat, izolatör yalıtım maliyetinin çok yüksek mebla tutmadığını ve mutlaka yaptırılması gerektiğinin altını çizdi. Hakan Geyik ‘Deprem Yalıtımlı Yapılarda Derz Sistemleri’ başlıklı sunumunda, sismik derzlerin neden kullanılması gerektiğini anlattı. Geyik, “Sismik derzler; iki farklı yapı arasında geçiş yapacak araç yüklerini, binaları birbirlerine bağlama gereksinimi yaratmadan karşılaması, araçların geçiş noktasını yeterli düşey yük kapasitesine sahip olarak kullanmasını sağlaması, bir deprem esnasında yatay kuvvetlerin iletimini engellemek, deprem hareketinin ardından kayıcı plakaları kolaylıkla tekrar bir araya getirebilmek, sıvı ve katı (toz, toprak gibi) maddeler için katlar arası izolasyon sağlaması için kullanılmalıdır” dedi. ‘Deprem Yalıtımlı Binalarda Elektrik/mekanik Tesisatın Tasarımı’ başlıklı sunumunda Okan Sever şunları söyledi: “Depremlerin tesisatlar üzerindeki yıkıcı etkileri ancak doğru sismik koruma uygulamaları ile bertaraf edilebilir. Bu konuda en temel hata hiçbir önlem alınmamasıdır. Deprem mühendisliğinin ana felsefesi, yapılara ve yapısal olmayan bileşenlere etkiyecek sismik yüklerin belirli yönetmeliklere göre hesap edilmesine dayanır. Sismik yük hesabında belirlenmesi gereken asıl parametre Deprem İvmesidir. İvme bir kez belirlendikten sonra deprem yükleri hesaplanır. Bundan sonra ise bu yüklerin yapılara ve yapısal olmayan bileşenlere olan etkileri tespit edilir ve bu etkilere karşı koyacak tasarımlar yapılır.” Mauro Sartori ‘Deprem İzolasyonunda İtalya Örneği; C.A.S.E. Projesi ve Isoslab Teknolojisi’ başlıklı sunumunda, Isoslab teknolojisi hakkında bilgi verdi.  ‘Veri Merkezi Binalarında Deprem Yalıtımı’ başlıklı sunumunda Tunç Tibet Akbaş, Gebze’de konumlanmak üzere tasarlanmış Data Merkezi projesinden bahsetti. Akbaş, “Kuzey Anadolu Fayına yaklaşık 10 km mesafede bulunacak yapı, sismik olarak önemli risk altında. Toplam 21.000 m2 tasarım alanıyla üç katlı olarak planlanan binada hassas data ekipmanlarının 3. katta olması isteniyor. Çelik ve kompozit şekilde yapılan tasarımda, data cihazlarının dayanabileceği kat ivmelerine düşebilmek için 137 adet sürtünmeli sarkaç tipi izolatör kullanıldı. Yapının mimari, elektrik ve mekanik tasarımları işverenin beklentileri doğrultusunda Arup-İstanbul bünyesinde oluşturuldu ve detaylandırıldı. Tasarımı yapılan binanın, data kabinlerinin bulunacağı beyaz alan itibarıyla Türkiye’nin en büyük Data Merkezi olması amaçlanıyor” diye konuştu. Dr. Cüneyt Tüzün ‘Sismik Yüzer Döşemeler’ başlıklı sunumunda “Performansa dayalı tasarım felsefesi içinde yatırımcıların binalarından fonksiyonel kalma performansını hedef olarak belirlemesi durumunda taban yalıtımı uygulaması kaçınılmaz bir sonuç olarak ortaya çıkıyor. Günümüzde uygulaması giderek artan taban yalıtımılı binalar için 2015 yılının 2. yarısında yürürlüğe girmesi planlanan Yeni Türk Deprem Yönetmeliği içinde yer alacak taban yalıtımı bölümü ile tasarım, test ve uygulama aşamaları resmi kurallar çerçevesinde oturtulacak. Bu aşamada unutulmaması gereken bir nokta, taban yalıtımı uygulamalarının özellikli uygulamalar olup bağımsız kontrol heyeti altında gerçekleştirilmesi gerekliliğidir” dedi. “Hassas Cihazlar ve Önemli Objeler için Deprem Yalıtımı” başlıklı sunumunda Onur Matracı, THK Türkiye sismik izolasyon ürünleri ve izolasyon performansı hakkında bilgi verdi. Seminer soru-cevap bölümünün ardından son buldu.