Aironn Yönetim Kurulu Başkanı Yasemin Akgül: “Yerli üretim, ülkeleri özgürleştirir”
Yerli üretimin desteklenmesi, Türkiye iklimlendirme sektörü için de büyük önem taşıyor. Jetfan, metro ve tünel fanları, yangın-duman fanları başta olmak üzere fan üreticisi Aironn firması Yönetim Kurulu Başkanı Yasemin Akgül, yerli üretimin yeterli desteği görmediğini öne sürüyor. Akgül şunları söylüyor: “Türkiye’de ne yazık ki hâlâ yerli üretime güven konusunda tereddüt yaşanıyor. Oysa teklif istenen firmaların hepsinden aynı sertifikaları beyan etmeleri şart koşuluyor. Bu sertifikalar ise aynı uluslararası belgelendirme kuruluşlarından, aynı laboratuvarlarda, aynı testlerden geçerek alınıyor. Bu uluslararası kuruluşlar, daha düşük nitelikteki cihazlara da aynı belgeyi veriyor olsalar, kimse bu sertifikalara itibar etmez, olması gerekliliğini şart koşmazdı. Gereken tüm uluslararası sertifikasyona sahip olduğumuza göre, kalite algımızın ithal bir ürünün altında olmaması gerektiği açıktır. Üstelik cihaz teknik özellikleri incelendiğinde, bilakis açıkça üstün olduğu özellikleri de görülecektir. Çünkü ‘yerli malı’nın küçümsenmesinin önüne geçebilmek için daha iyi malzeme, daha kaliteli komponent kullanıyoruz. Bu rasyonel yönler, aslında alıcı tarafından algılanıyor ve takdir ediliyor ama ne yazık ki yerli ürünün, çok düşük fiyatla alımı isteniyor. Bir başka deyişle, yerli ürünün ithal ürün karşısında daha iyi kaliteye sahip olduğunu görseler bile, ithal ürünse yüksek kâr marjı ile satılmasına ses çıkarmazlarken yerli ürünün çok düşük kâr marjı ile satılmasını istiyorlar. Bu yaklaşım, Türk mühendisliğini Ar-Ge’den, teknoloji geliştirmekten yoksun bırakır, üretici firmaların ve nihayetinde Türkiye sanayi yapısının güçlenmesini engeller. Yerli üretici; istihdamı büyütür, katma değerin ülkemizde kalmasını sağlar, ülke dışına döviz çıkışını ve dışa bağımlılığı azaltır, teknoloji geliştiren ve böylelikle katma değeri yüksek ürünler ihraç eden ülke olmamızı sağlar. Yerli malı ucuz olmalı beklentisinin şüphesiz ki haklılık payı var. Sadece yerli malının daha ekonomik oluşunun kalite eksikliğinden kaynaklanmadığı çok iyi anlaşılmalı. Gümrük, nakliye, iş gücü gibi birtakım avantajlardan ötürü daha ekonomik olduğu, yani hem daha ekonomik hem daha kaliteli olabildiği algısı yerleşmelidir. Ayrıca yerli malı ile ilgili sağlıksız yaklaşımların da iyileştirilmesine ihtiyacımız var. Örneğin teklif verdiğimizde, ‘yerli üreticisin, Euro değil, TL bazında teklif vermelisin’ denebiliyor. Döviz bazlı komponent ve malzeme alıp TL bazında nasıl teklif verilecek?
Yerli üretici müşterisinin 7/24 çözüm ortağı
Yerli üretici sürekli yatırım yapmak durumundadır. Aironn örneğinden bakacak olursak; yeni fabrika, yeni üretim hattı, uluslararası geçerliliği olan AMCA/ANSI 250-12 ve AMCA/ANSI 210-07 standartlarına uygunluğu TÜV-SÜD tarafından da akredite edilen fan test laboratuvarı, düzenli yatırım geleneğinin adımları.
İthal ürün satıcı firma, burada sadece satış yapıyor, malı yurtdışından getiriyor, müşteriye teslim ediyor. Biz ürünümüzün her şeyine hâkimiz; tasarımını yapıyoruz, Ar-Ge/Ür-Ge’sini yapıyoruz, mühendislik ve satış sonrası hizmetlerini veriyoruz. Gerektiğinde olabilecek en kısa süre içinde yedek parça ihtiyacını karşılıyoruz. Yani yerli üretici, 7/24 müşterisinin yanında. Proje tasarım sürecinden montajına, bakımına, yedek parça teminine kadar her noktada müşterisinin çözüm ortağı.
İnadına üretiyoruz
Yerli üretimin ülkemize katkısı ölçülemeyecek kadar fazla. İstihdam olarak üretici firma, satıcı bir firmaya göre çok daha fazla istihdam sağlıyor. Distribütörlük almış olsaydık birkaç kişilik bir kadro yeterli olabilirdi, şüphesiz kârlılığı da daha yüksek olurdu. Türkiye’de üretim yapmak adeta bir direnme, bir inat işi. Üretici olduğumuz için sac alıyoruz, kanat yaptırıyoruz, birçok malzeme alımı yapıyoruz ve bu alımları yaptırdığımız yerlerde de istihdam yaratılmasına katkımız oluyor. Tüm bu sektörlerin de gelir vergileri, bu ülkede kalıyor. Bu bir zincir, yerli üretim zincirleme iş alanı açılması demek.
Aironn özellikle jetfan sistemlerinde, pazarda çığır açtı. Fiyatların ne oranda düştüğünü, çok değil, 5-6 yıl öncesi bir jetfana kaç lira ödendiğini, Aironn’un pazara girmesinin ardından ithal ürünlerin neredeyse yarı fiyatına düştüğünü hatırlamak gerek. Avrupa’da işçilik ücretleri mi düştü, malzeme fiyatları mı? Aironn bu alanda fiyatların reel seviyelere çekilmesine öncülük etti. Başka yerli üreticiler de bu işe girdi, yatırım yapmaya başladı. Tüm bunlar da bu ülkenin kazanımları.
Yerli malı kullanımının önemi daha az vurgulanıyor
Eskiden yerli malı haftası içinde ne kadar çok yerli malı kullanımının önemi vurgulanırdı, çocuklara şarkılarla şiirlerle bu bilinç verilmeye çalışılırdı; “yerli ye, yerli giyin yurdunu seviyorsan, yerli olsun her şeyin vatan benim diyorsan”. Kaldı ki o zamanlar teknolojimiz bu seviyede değildi. Şimdi teknolojimiz var, ama yerli malının önemi aynı güçte vurgulanmıyor.
Özgüven-Özsaygı artmalı
Türkiye pek çok açıdan dışa bağımlı neden olsun? Tüm alanlarda bu bilinç güçlendirilmeli. Bizim projecisinden üreticisine, yatırımcısına, son kullanıcısına kadar yerli malını küçümsemekten vazgeçmemiz lazım. Sektörün sorunları tartışılırken projelerde denetimin önemine dikkat çekiliyor ve yurtdışından bilirkişi getirilmeli deniyor. Hayret ediyorum; farkında değiliz ama bu bir yerde özsaygı eksikliğimiz demek. Yurt dışındakiler mühendis de bu konuşmaları yapanlar değil mi? Bizim bilirkişimiz neden “az-bilir kişi” de yurtdışından geliyorsa “çok biliyor”? Bu yaklaşım, üniversitelerimizi de, meslek örgütlerimizi de, yıllarca bu mesleğe emek veren mühendislerimizi de küçümsemek değil mi?
Başarı, kolektiftir. Birlikte olursak başarırız
Aironn, sadece Türkiye’de değil küresel pazara ürün sunma, uluslararası marka olma hedefiyle yola çıktı, bu hedef doğrultusunda adımlarını attı. Yerli üretimin uluslararası rekabetçi bir kaliteye sahip olabildiğinin kanıtı olmak istedi. Ama ne kadar çok yatırım yaparsak yapalım tek başımıza ülke çapında bu algı dönüşümünü gerçekleştiremeyiz. Sektörün bu vizyonu paylaşması ve destek olması şart. Biz, her alanda yerli üretimimize sahip çıkmazsak, yerli üretimin ülkemizi geleceğe güçlü biçimde taşıyacağını görmezden gelirsek yerli firmamızın kalmadığı bir Türkiye ile karşı karşıya kalabiliriz. Unutulmamalıdır ki yerli üretim, ülkeleri özgürleştirir.
Gelecek için üretiyoruz
“Günü kurtarmak” kolaydır. Güçlü bir gelecek, mücadele ile, emek ile kazanılır. Türk mühendisliğinin iftihar örnekleri arasında olmak istiyoruz. Haber fotoğraflarımızın da bu vizyonumuzu yansıtmasını istedik, evet, gelecek için çalışıyoruz.”