Clicky

Header Reklam
Header Reklam

Zincir, en zayıf halkası kadar sağlamdır

05 Mart 2010 Dergi: Mart-2010

Bir zincirin gücü, en zayıf halkasının gücü kadardır. Bu bildik ifadeye; aile, şirket, sektör, ülke ve gezegenimiz, hatta evrenimiz gibi bütün ölçeklerdeki birliktelikleri sığdırabiliriz. Aynı gemide yolculuk edenlerin oluşturduğu zincirin gücü, o topluluğun varlık mücadelesinin de belirleyicisidir. Topluluk, en zayıf halkası için; "halkanın bizi bağlamayan kendi problemi" düşüncesiyle kayıtsız kalmayı seçemez. Aksi takdirde kendi gücü ne olursa olsun, zayıfın kaderinden pay alacaktır.

Sektör kavramını doğru "okuyabilmek" için de, bu kuralı içselleştirmiş olmak çok önemli. Tabii ki "biz" olabilmek, "ben"le mücadeleyi gerektiriyor. Dwight D. Eisenhower, nam-ı diğer Ike; "insanlar birlikte çalışıp üstün başarıya ulaşabilirler, eğer sonunda ödülü kimin alacağını düşünmezlerse.." demiş. Tarifi basit ama gerçekleştirmesi zor bir şey tabii ki "biz"e de "ben" kadar önem atfetmek..

Sahi nedir "sektör"? Fransızca kökenli sektör (secteur) kısaca bölüm, kesim, dal demek. "Bir ekonominin ortak ve birleştirilebilen niteliklere sahip ve diğer faaliyetlerden yalıtılarak incelenebilen bölümü", "bir ekonominin orta özellikler taşıyan alt bölümleri, branşları" demek. Bir sektörün de kendi içinde bileşenleri, alt "branşmanları" var. Sektör; kendi içinde ?ürünü ve hizmeti- üretici kesim ile onlara hizmet üreten kesimlerinin toplamıdır.

ISK sektörünü örneklersek; ISK sektörü içinde ürün ve teknolojileri üretenler, satanlar, uygulayanlar, projesini, taahhüdünü yapanlar, danışmanlık, belgelendirme, test ve işletmeye alma, gereken yazılımları üretme ve satma, periyodik bakım ve işletme görevlerini üstlenenler, sorunlara müdahale eden hizmetleri üretenler denklemin bir yanını oluşturuyor. Denklemin diğer yanında ise bu kesime hizmet veren bir sac ayak mevcut: sektörün dernekleri, dergileri ve fuarları.. Bu bir zincir ve evet, en zayıf halkası kadar güçlü.. Kayıtsız kaldığımız her bir halka, zincirin gücünü aşağı çekebiliyor. Her zayıf halka, sektörün tüm bileşenlerinin, tüm halkalarının sorunu. Bu zinciri doğru tanımıyla algılamak ve yorumlamak şüphesiz ki çok önemli. Rekabet nerede başlıyor, ne zaman "zinciri güçlendirme" yönündeki kararlar alınması gerekiyor? "Ben"in savunması ne zaman, "biz" nerede başlıyor? Evet, kolay sayılmayacak bir dönemeç (AB'nin Yunanistan ve hatta İspanya ile Portekiz gündemi, AB'nin geleceğine de ışık tutacak.) (Hem "birlik" hem de "ulus" olmak konusundaki ayrım, "ulusçuluğun demodeliği" savunucularının dikkatini çekmeli sanırım).

Gerçekten bir sektörün ulusal ve küresel alanda gücünü artırmak istiyorsak, bileşenleri doğru tanımlamak ve konumlandırmak, bileşenlerin rekabetine karşı dayanışmasını güçlendirmek düşüncesine oy verirken, rekabeti yaşayacağımız alanda, özgüvenin ivmelendirdiği "vizyon", "ar-ge", "inovasyon" ve "etik" vardır. Öyle ya, "bireylerin ne oldukları, üretimleriyle, yani ne ürettikleriyle olduğu kadar, nasıl ürettikleriyle de örtüşür"(Karl Marx).

Bahar, sadece bitkilerin gövdesine yürüyen su, can değildir. Yeni bir başlangıç,yeni bir umuttur. Bu baharın, tüm okurlarımız için, umutlarını gerçek kılan bir dinamo olması dileğiyle..

Oya Bakır
oyabakir@dogayayin.com