Petrol ve Gaz, COP29’un Yapılacağı Azerbaycan’ın Ekonomisinin Yaklaşık Yarısını, İhracatının %90’ını Oluşturuyor

11-22 Kasım 2024 tarihleri arasında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de bir araya gelen politik otoriteler, 29. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı COP29’da, iklim krizi ile mücadelede uluslarının performansını ve stratejik kararlarını ortaya koyacak.
Türkiye, 2021’de zirve kapsamında 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefini açıklamış ve aynı yıl da Paris Anlaşmasına taraf olmuştu.
2053 Uzun Vadeli İklim Stratejisi Belgesini Birleşmiş Milletler'e ileten ülkemiz, bu belgede 2053 yılına kadar "kalkınma önceliklerinden taviz vermeden" net sıfır emisyon hedefine nasıl ulaşacağını belirtiyor, ama belirtilen detaylar arasında en kirli fosil yakıt olan kömürden çıkışa dair bir plan yer almıyor.
Küresel Zirve COP29’a iklim fonları tartışmalarının damgasını vurması bekleniyor. Uzmanların “Finans COP”si olarak adlandırdıkları Zirve; Paris Anlaşması'ndan ikinci kez çıkma niyetini dile getiren Donald Trump'ın yeniden ABD Başkanı seçilmesinin yarattığı tedirginlikle başladı. Trump'ın ABD'nin net sıfıra geçişte kritik öneme sahip karbon azaltma taahhütlerini azaltması bile bekleniyor.
COP29'un ana gündem maddelerinin, Paris Anlaşması'nın hedeflerini gerçekleştirebilecek şekilde ilerleyebilmek, gelişmekte olan ülkelere destek sağlamak ve iklim finansmanı konularını ele alması bekleniyor.
Zirveden beklentilerin başında özellikle gelişmekte olan ülkelere sağlanacak iklim finansmanının artırılması var. Paris Anlaşması’nda, gelişmiş ülkelerin iklim krizine karşı destek olarak 2020 yılı itibarıyla yıllık 100 milyar dolar sağlama hedefi vardı. Ancak bu hedefe bugüne dek tam anlamıyla ulaşılamazken uzmanlar, artık bu bütçenin yeterli olamayacağını, gelişmekte olan ülkelerin iklim kriziyle yeterince mücadele edebilmesi için kendi kaynaklarının yanı sıra her yıl ortalama 500 milyar ile 1 trilyon dolar gibi ek bir kaynağa ihtiyaç duyacağını belirtiyor. 100 milyar dolar’lık hedefe bile ulaşılamazken 5-10 katını hedeflemenin ne kadar gerçekçi olduğu tartışılılyor.
BM destekli bir rapor, dünyanın küresel ısınmayı durdurabilmesi için Çin hariç gelişmekte olan ülkelerin 2030 yılına kadar yıllık 2 trilyon doların çok üzerinde yatırıma ihtiyaç duyduğunu belirtmişti. İngiltere ve Mısır tarafından yaptırılan bir analiz, bir trilyon doların zengin ülkelerden, yatırımcılardan ve çok taraflı kalkınma bankalarından gelmesi gerektiğini ortaya koymuştu. Rapora göre geri kalan yaklaşık 1.4 trilyon dolar ise yurt içindeki özel ve kamu kaynaklarından sağlanmalı.
Bir de fosil yakıtlardan uzaklaşma, bu yakıtlardaki desteğin yenilenebilir kaynaklara kaydırılması hedefi var. Ama COP28’in Dubai’de büyük bir petrol şirketinin CEO’su yöneticiliğinde yapıldığı, COP29’un yapılacağı Azerbaycan’ın ekonomisinin yaklaşık yarısını petrol ve gazın oluşturduğu ve ihracatının yüzde 90'ını karşıladığı düşünülecek olursa, bu yıl da bu konuda iklim savunucusu aktivistleri memnun edebilecek bir sonuç olasılığı düşük görünüyor.
32.000 katılımcı kaydı bulunan COP29’da, ülkelerin net sıfır karbon salımı hedeflerine ulaşma planlarını güncellemeleri ve daha iddialı hedefler belirlemeleri bekleniyor. Bu hedef, özellikle gelişmiş ülkeler için daha keskin ve daha hızlı emisyon azaltımı anlamına geliyor.
Birçok ülke net sıfır hedeflerine ulaşmak için taahhütlerde bulunsa da ekonomik kaygılar, enerji bağımlılığı ve politik baskılar nedeniyle uygulamada zorlanıyorlar. Dolayısıyla, hedeflere doğru giden yolda hızlanabilmek çok kolay görünmüyor.