Covid-19 en çok üretimin önemini gösteriyor
Dünya, Covid-19 salgını ile mücadele halinde… Küresel salgın, elbette küresel bir ekonomik kriz anlamına da geliyor. Krizin sektörümüz üzerindeki etkileri de hissedilmeye başlandı. Bu nedenle Türkiye’de ve dünyada sektörümüzle ilgili sivil toplum kuruluşları birtakım açıklamalar yaparak konuyla ilgili çözüm önerilerini ve alınması gereken tedbirleri paylaşıyorlar. Mesela Avrupa HVAC&R endüstri dernekleri EPEE, ECSLA, Transfrigoroute International, ADC3R, ASER-COM, EHI ve EHPA, AB hükümetlerini, devam eden sağlık krizi sırasında ısıtma ve soğutma hizmetlerini ve üretim alanlarını kritik olarak tanımlamak, hizmetlerin devamlılığı için sektörün kritik önemine dikkat çekmek için ortak bir basın bülteni servis etti. Dernekler, AB Üye Devlet hükümetlerinden, hizmet ve üretim alanlarında COVID-19 virüsünün yayılmasını önlemek için önlemler alınırken; vatandaşların sağlık, güvenlik, verimlilik ve konforunu korumak için HVAC&R sistemlerinin kritik önemini göz önüne almalarını istedi.
Benzer örnekleri Türkiye’de de görüyoruz: Örneğin İSKİD, COVID-19 salgınının iklimlendirme ve havalandırma sektörüne etkisini belirleyebilmek amacıyla, üyelerine yönelik anketler düzenliyor. Anketlerle elde edilen sektörel veriler ve talepler, paydaş kurumlar üzerinden devlet ve diğer ilgili mercilere iletilerek, sektöre yönelik destek ve önlemlerin alınması amaçlanıyor.
TTMD de Tesisatta Corona Virus Salgını için Alınabilecek Önlemler konusunda önerilerini içeren bir açıklama yayınladı. REHVA tarafından hazırlanan COVID-19 Kılavuz Belgesinin özeti olan belgede havalandırma ile ilgili şu tavsiyelere yer verildi: Havalandırma havası miktarını artırın, Pencere havalandırmasını kullanın, geri dönüş havası (resirkülasyon) kullanılmamalıdır, Hava Temizleyici cihazlar faydalı olabilir.
Havalandırma tesisatındaki ısı geri kazanım sistemlerinin kullanılması konusunda ise Döner tip (Rotary) ısı geri kazanım sistemlerinin geçici olarak devre dışı bırakılması gerektiğine; buna karşın, besleme ve egzoz havasını %100 ayıran (serpantinli veya levhalı) sabit tip eşanjörlü ısı geri kazanım sistemlerinin kullanılmaya devam edilebileceğine vurgu yapıldı.
Türkiye İMSAD da Mart ayı raporunda, 2020’nin, inşaat sektörü için yeni bir küçülme yılı olabileceğine dikkat çekti. Raporda: “İnşaat sektörü ve faaliyetleri de koronavirüs salgınından olumsuz etkilendi. İnşaat sektörü faaliyetleri devam ediyor ancak inşaat firmaları ve müteahhitler önlem amacıyla işlerini yavaşlatıyor veya bazı projelerinde işlere geçici olarak ara veriyor. Koronavirüs salgınının ulaştığı boyut, inşaat faaliyetlerini de artan oranda etkiliyor. Salgın nedeniyle ekonomide birçok destek paketi ve önlem açıklanıyor. Bu önlemlerden biri; Nisan-Haziran dönemine ilişkin SGK primi, muhtasar ve KDV ödemelerinin 6 ay ertelenmesi oldu. İnşaat sektörü de bu seçilmiş sektörler içinde yer aldı. Bina projelerinin geliştirilmesi, ikamet amaçlı binalar ile ikamet amaçlı olmayan binaların inşaatı, binaların yeniden düzenlenmesi ve yenilenmesi faaliyetleri, yıkım işleri, ısıtma, havalandırma, soğutma ve iklimlendirme sistemlerinin kurulumu, binaların iç ve dış boyama işleri, duvar ve yer kaplama gibi bina inşaatı ile özel inşaat faaliyetleri yürüten tüm firmalar bu destek kapsamına alındı” ifadelerine yer verildi. Covid-19 salgınının tüm dünyaya üretimin önemini öğrettiği de bir gerçek. Maliyeti daha düşük diye Çin’i üretim üssü olarak kullanan firmaların kayıpları çok daha yüksek oldu zira… Üstelik, ülkelerin birbirlerine destek olabilecek durumları da kalmadı… Mesela AB içinden kimse, İtalya’ya ne maske ne de solunum cihazı göndermedi… Böylece Avrupa’nın ne kadar “Birlik” olduğu ortaya çıktı… Türkiye de derhal solunum cihazı, maske, eldiven üretimi için kolları sıvadı. Öte yandan bilim insanlarımız virüsle baş edebilmek için ultraviyole kullanımı, aşı geliştirme, test kiti üretimi gibi ciddi bilimsel çalışmalar içinde. Türkiye, yerli üretimin ne kadar mühim ve hassas bir konu olduğunu da yeni baştan kavrıyor süreç içinde… Covid-19 önce sağlığımızı ve hayatımızı; bu salgından başarıyla kurtulabilirsek de küresel bir ekonomik kriz sebebiyle geleceğimizi tehdit ediyor. Süreç oldukça zorlu… Dilerim en kısa sürede ve en az hasarla atlatalım bu günleri. Kendi kendine yetebilen, üreten, çalışan, geleceği aydınlık bir ülkeye dönüşüp çıkalım bu karanlık dönemden…
Gökçen Parlar Ünal