Avrupa Sanayicisinin Zorlu Enerji Sınavı

Ukrayna-Rusya savaşının başlangıcından bu yana gaz akışında yaşanan kesintiler, Avrupa’da sanayi sektörünü durma noktasına getirdi. Eylül’ün ilk haftasında, Avrupa'da faaliyet gösteren demir dışı metal üreticilerini temsil eden Brüksel merkezli Avrupa Metaller Birliği (Eurometaux), AB temsilcilerine gönderdikleri ve 46 firma temsilcisinin imzasını taşıyan mektupta, “Faaliyetlerimizin çoğuna nihai bir darbe indirilmesinden derin endişe duyuyoruz. Geçen ay, birkaç şirket süresiz kapandıklarını ilan etti. Artık birçok şirket ölüm kalım mücadelesinde” ifadelerine yer verdi.
Hollanda'da bazı fabrikalar artan enerji maliyetleri nedeniyle üretimi durdurdu. Damco Alüminyum fabrikası Eylül başında “enerji fiyatlarındaki aşırı yükselme ve devlet desteğinin olmaması" sebebiyle üretimini geçici olarak durdurdu. Diğer taraftan, Çinko üreticisi Nrystar, 1 Eylül itibarıyla üretimi durdurduğunu açıkladı.
Alman alüminyum devi Speira GmbH, alüminyum üretimini yüzde 50 azaltacağını duyurdu. Şirket, üretim kesintisinin Ekim ayında başlayacağını ve zorunlu işten çıkarmaların planlandığını açıkladı.
Fransa’da 77 yıldır faaliyet gösteren cam üreticisi Duralex, yüksek enerji maliyetlerinin imalatın normal şartlarda devam etmesine imkan tanımadığını ve bu nedenle üretimi durdurma karar aldıklarını açıkladı. Yılda 30 milyon euro ciro yapan şirketin, 3 milyon euroluk enerji faturası ödediği bildirildi.
İsveç'teki kağıt fabrikası Lessebo da artan elektrik fiyatları sebebiyle üretimde frene bastı. Lessebo yetkilileri kapanmaya ilişkin olarak yaptığı açıklamada, yıllık ödedikleri 30 milyon kron elektrik faturasının 190 milyon krona çıktığını belirtti.
Romanya’da ise alüminyum üreticisi “Alro Slatina” yükselen enerji fiyatları nedeniyle Mayıs 2023'e kadar üretime ara verdiğini duyurdu.
Organize Sanayi Bölgeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş, Bloomberg HT’ye yaptığı açıklamada Türkiye’nin Avrupa’daki üreticilerin yaşadığı enerji krizini fırsata çevirmesi gerektiğini belirtti. Türk şirketlerinin en büyük ihracat partneri olan Avrupa’ya karşı üretim tarafında avantajlı konuma geçebileceğini söyleyen Uğurtaş, Türkiye’deki enerji maliyetlerinin Avrupa’ya oranla daha düşük rakamlarda olması dolayısıyla Avrupalı iş insanlarının yatırımlarını Türkiye’ye yöneltebileceğini kaydetti.
Birçok sektör temsilcisi, Avrupa’da teslim edilemeyen siparişlerin Türkiye'ye ve diğer ülkelere kayabileceği görüşünde. Türkiye’deki bir kısım sanayici, bu durumun fırsata çevrilebileceğini düşünürken, diğer bir kısım ise AB’de iç talepte yaşanan gerilemenin bu fırsata engel olduğunu düşünüyor.
Öte yandan Avrupa, enerji krizinden alacağı darbeyi en az hasarla atlatabilmek için yenilenebilir enerji yatırımlarına tam gaz devam ediyor. Eylül ayında Strazburg'da gerçekleştirilen AP Genel Kurulu’nda, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yönetmeliklerinin güncellenmesi görüşüldü. AP milletvekilleri, yenilenebilir ve enerji tasarrufu hedeflerinin yükseltilmesi konusunda üye ülkelerle yapılacak müzakerelere ilişkin pozisyonunu belirleyen belgeleri onayladı. Buna göre, AB'nin 2030 yenilenebilir enerji hedefi, yüzde 40'tan yüzde 45'e yükseltilecek. Her üye ülke 2030 yılına kadar sürdürülebilir enerjinin yaygınlaştırılması için 2 sınır ötesi proje geliştirmek zorunda olacak. Yıllık elektrik tüketimi yüksek ülkeler ise 3 sınır ötesi proje yapacak. Üye ülkeler enerji verimliliğini de artıracak. AB ülkelerinin nihai enerji tüketimlerinin 2030 yılına kadar 2007'ye kıyasla en az yüzde 40 düşürülmesi sağlanacak.
Özetle önümüzdeki süreçte Avrupa için hem enerji tüketiminin düşürülmesi hem verimliliğin artırılması kaçınılmaz…
Gökçen Parlar Ünal
gokcenparlar@dogayayin.com