Header Reklam
Header Reklam

Uygarlığın ön koşullarının ilki; hukuktur

20 Haziran 2016 Dergi: Haziran-2016

Son zamanlarda gündemi oluşturan en önemli konular arasında Yargıtay, Sayıştay, Danıştay Başkanlarının Cumhurbaşkanı ile Rize’de birlikte oluşunun görüntüleriyle birlikte hukukun bağımsızlığı ve tarafsızlığı tartışmaları göze çarpıyor.

Konuya ilişkin İstanbul Barosu’nun yaptığı açıklamada şu ifadeler yer alıyor: "Yüksek yargı organları ve onun temsilcilerini görevlerinin gerektirdiği sorumluluğa ve anayasal konumlarına uygun davranmaya davet ediyor, yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı, güvenilirliği ve saygınlığına uygun biçimde hareket etmek zorunda olduklarını hatırlatıyoruz. İstanbul Barosu olarak Yüksek Yargı organlarının başkanlarının bu davranış biçimini; özellikle son dönemde yargının çokça tartışıldığı, yargıya duyulan güvenin hızla azaldığı ve aşındığı bir ortamda yadırgadığımızı, onaylamadığımızı; yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı, güvenilirliği ve saygınlığı bakımından son derece yanlış, tehlikeli ve talihsiz bulduğumuzu belirtmek isteriz”.

Nisan ayında Şanlıurfa’da düzenlenen HSYK 2017-2021 Stratejik Plan Çalıştayı’nda konuşan HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, yargı dünyasının 2007-2013 yıllarını “kara dönem” olarak değerlendirdi. Yargıçlar Sendikası Başkanı Mustafa Karadağ, yüksek yargı başkanlarının Cumhurbaşkanı’yla yaptığı Rize gezisine tepki gösterdi. Yargı organlarının bunca şaibeli ve yürütmenin etkisiyle verildiği konuşulan kararların gündemde olduğu bir dönemde Cumhurbaşkanı’yla birlikte görünmelerinin doğru olmadığını kaydetti: “Hele Obama’nın önünde ayağa kalkmayan yargıçları düşündüğümüzde Türkiye’yi nasıl bir başkanlık rejiminin beklediğini çok kolay görebiliriz. 19 Mayıs’ın hemen ardından Yüksek Mahkeme Başkanlarının davranışları yargı bağımsızlığının bu liyakatsiz ellerde ne hale geldiğinin ifadesi olmuştur. Yargıtay ve Danıştay Başkanları adaletli zamanlarda hesabını veremeyecekleri ağır bir yükün altına girmişlerdir. Benimsedikleri yol çok üzücüdür.” 2007’den bu yana yaşanan süreçte yargıya güvenin yüzde 70’ten yüzde 30’lara indiğini vurgulayan Yılmaz, yargının utanç dönemini yaşadığını belirterek, şunları söyledi: “Bu manzarayı bizler ortaya çıkardık. Bizim dışımızda sebepler var muhakkak. Ama asıl sebebi bizleriz. Bugün gazete manşetleri bizlerle dolu... Neyi yanlış yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Yargının sopa gibi kullanıldığı, belli amaçlara alet edildiği başka bir dönem, 93 yıllık Cumhuriyette yok. 2007-2013 utanç dönemini ilk defa yaşıyor Türkiye Cumhuriyeti.”

Konu hakkında Anayasa Mahkemesi’nin eski başkanı Haşim Kılıç, yargı temsilcilerinin başbakan gibi davranan Erdoğan’ın gezilerine katılıp konuşmalarını alkışlamalarının yanlış olduğunu söyledi. Geçmişte böyle bir şey yaşanmadığını belirten Kılıç’ın şu sözleri de ilgi çekti: “Yargı temsilcileri adaletli olamıyorlarsa bile adaletli gibi görünmeliler.”

Kılıç çok haklı, zira 2006 yılında HSYK tarafından yayınlanarak bizim yargıç ve savcılarımız için de bağlayıcı hale gelen “Birleşmiş Milletler Bangalor Yargı Etiği İlkeleri”nde yargı bağımsızlığı için şu ifadeler bulunuyor: “Hâkim, genelde toplumdan, özelde ise karar vermek zorunda olduğu ihtilâfın taraflarından bağımsızdır… Hâkim, yasama ve yürütme organlarının etkisi ve bu organlarla uygun olmayan ilişkilerden fiilen uzak olmakla kalmayıp, aynı zamanda öyle görünmelidir de.”

Adalet Bakanlığı’nın kendisi de 2015 yılı Faaliyet Raporu’nda, ‘yargıya güven’ konusundaki eleştirilere haklılık kazandıran tespitlere yer verdi. Raporda, ‘kamuoyunda yargıya güvenin istenilen düzeyde olmadığı’ ifade edilirken, ‘bağımsız ve tarafsız, halkın güvendiği’ adalet sistemi oluşturma konusundaki eksiklikler vurgulandı. Adalet hizmetlerinin daha kaliteli ve verimli sunulmasını sağlamanın amaçlandığı belirtilen raporda, “Bu amaca ulaşmak için yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile yargının hesap verebilirliği arasında denge kuran güçlü ve etkili bir yargı yönetimi sisteminin tesisi de son derece önemlidir” denildi.

Tabii her şeyin başında bağımsızlık var. Yargı bağımsız iken taraflı olabilir belki, ama bağımsız değil iken nasıl tarafsız olabilir?

Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıldönümünde konuşan Başkanı Zühtü Arslan’ın sözleriyle bitirelim: "Bağımsız ve tarafsız bir yargının olmadığı yerde hukuk devleti yoktur."

 

Oya Bakır
oyabakir@dogayayin.com