2017’de dijital pazarlama ne yöne gidecek?
Nihai tüketiciye yönelik ürün ve hizmet sunan firmalar, dijital pazarlamanın tüm enstrümanlarını deli gibi kullanıyor, viral reklamlar mı dersiniz (yani virüs gibi yayılmaya müsait, muhtemelen mizahi içerikli, herkesin birileri ile paylaşmak isteyecekleri) native reklamlar mı dersiniz (bildiğiniz ücretli üretilen/yayınlanan içerik), sosyal medya kampanyaları mı dersiniz gırla gidiyor. Ama B2B sektör de, kurumsal müşterilere ürün ve hizmet üreten firmalarımız da, dijital pazarlamayı kullanmak istiyor, hemen hemen hepsi hevesli ama ne, nasıl, nerede gibi pek çok cevaplanmayan sorularla birlikte. Gerçi herkesin bildiği, duyduğu bir şeyler var ama mesele şu ki dijital dünyada tüm bilgiler hızla eskiyor ve her geçen gün yeni bilgiler, yeni uygulamalar ve trend değişimleri geliyor. Yetişebilmek çok zor. Ben de dijital medya ile ilgili bir kurum içi eğitimimiz için sunum hazırlıyordum ki; bir özetini de okurlarımızla paylaşayım istedim…
Her şeyden önce dijital pazarlama araçlarının içinde açık ara en etkin enstrüman, 2017’de de e-posta pazarlama. Ama, doğru mesajın doğru kişilere gönderimi ve içerik niteliğinin izlenerek iyileştirilmesinin önemi daha fazla öne çıkacak. Konu kısmında kişiye özelleştirilen mesajların olması, diğer e-postalara nazaran %22 oranında daha fazla açıldığı, genelde tüketicilere gelen pazarlama mesajlarının yaklaşık %40’ının ilgisiz olarak değerlendirilmesi nedeniyle açılmadan silindiği gerçeğinden hareketle bu alanda farkındalık artacak ve daha “doğru” işlerin yapılması gerekecek.
Native Advertising (doğal reklamlar şeklinde çevriliyor ama görüş birliği henüz yok) yükselişte. Bunlar, banner reklamlardan %53 daha fazla görüntüleniyor, marka bilinirliğine de diğer çözümlere nazaran %82 daha fazla katkı sağlıyor. Bu, sizinkilerin dışındaki web sitelerde, size ait, ücretli olarak yayınlatacağınız, reklam gibi durmayan içerik demek. Reklamımsı bu içeriklerin kalitesi, size dönüşüm oranını %60 oranında artırmaya muktedir.
Nereye geldik; “content marketing” yani “içerik pazarlama”ya. İçerik üretimi, e-posta pazarlama, başarılı web site yönetimi, sosyal medyayı başarılı kullanma, işte bu hepsiyle ilgili.
Kaliteli, okunmak, paylaşılmak istenen içeriği nasıl sağlayacağız? Pek çok kuruluş, içerik üretimi için profesyonel destek alıyor, alacak. Çünkü başarılı dijital pazarlama rotası buradan geçiyor.
Sosyal medya kullanımı, arama motorları üzerinden yapılan ürün bulma çabası üzerinde dönüştüren bir yol izliyor. Facebook, üyelik için küresel çapta en iyi hizmet veren sosyal medya kanalı olmayı sürdürüyor (% 84), ancak YouTube ziyaretçilere / kullanıcılara öncülük ediyor (% 87). Sosyal medya üzerindeki temel sıkıntı; kullanıcının “karanlık alana” kayması ve bu durumun ücretlendirme parametrelerini nasıl belirleyeceği… “Karanlık alan” ile Whatsapp, Snapchat, WeChat gibi, geleneksel sosyal medya gibi izlenmesi, ölçülmesi zor alanlar ifade ediliyor. Sosyal medya takibi bile bizim için pek bilinen bir “medya takibi” değil iken, “karanlık alan takibi ve ölçümü” çok profesyonel hizmet gerektiriyor. Mobilde paylaşılan içeriğin %82’si “karanlık tarafa” kayıyor. Milenyum kuşağının %92’si paylaşımlarını sadece SnapChat üzerinden kendi arkadaş grubuna yapacak. Küresel paylaşım hacminin %70’i “karanlık tarafa” kayacak.
Çalışanların firma dijital pazarlama desteği büyük önem kazanıyor. Çalışanların paylaştığı sosyal medya mesajları, müşterilerin %21 kadarı tarafından beğeni (like) ile karşılanıyor. 2017’de “çalışan taraftarlığı”nı güçlendirme planı yapan pazarlamacıların oranı %90. Sosyal medyayı süreçlerine dahil eden satış elemanlarının %72’si, meslektaşlarından daha iyi performans gösteriyor.
Sosyal medyada paylaşacağınız içerik (tabii ki web site ve bloglarınızda da) video ve görsel yapısı güçlü içeriklere kaymak zorunda. Özellikle “canlı yayın videoları” öne çıkacak. Gelecek 12 ayda pazarlamacıların %70’i sosyal medya video reklamcılığını kullanmayı planlıyor. Bunlar kısa, 30 saniyenin altında, görsel yapısı çarpıcı, ses özelliği açılmasa da anlaşılır videolar.
Daha fazla anlatmak isterdim, ama yerim dar. Grafiker arkadaşım Hicran kızıyor, çok anlatasın varsa, içeriye geç, çık buradan diyor. Bu aylık bu kadar…