eurammon sempozyum, doğal soğutucu akışkanlarla ilgili beklentileri ve gelişmeleri yansıttı
İsviçre’nin Schaffhausen kentinde 22 Haziran 2012’de yapılan sempozyumda dokuz konuşmacı, konuşmalarında doğal soğutucu akışkanlarla ilgili son gelişmeleri örnekleyen, Avrupa dahilindeki ve haricindeki başarılı uygulamalara yer verildi. Etkinliğin odak noktasında özellikle süpermarketlerde gıdaların soğutulması, muhafazası vardı.
eurammon Yönetim Kurulu üyesi Mark Bulmer; "Gıda üretimi ve gıda perakendeciliği söz konusu olduğunda güvenilir soğutma kaçınılmazdır" diyor. "Sadece süpermarketlerde, soğutma sistemleri enerji faturalarının % 45’inden sorumludur. Bu, enerji tüketimi ve enerji verimliliğinin soğutma ve klima sistemlerinde neden gündemin ilk maddesi haline geldiğini ve önemini giderek artırdığını açıklar. Tabii ki doğal soğutucu akışkanların çevresel etkileri açısından da gündemdeki yerini göz ardı etmemek gerekir. eurammon’a göre, doğal soğutkanların enerji verimli ve çevre dostu oluşları gibi iki önemli özelliği birlikte vurgulanmalı.“
Sempozyumda Walter Wettstein AG’den Raymond Burri, bir gıda üreticisi için soğutma ve ısı üretiminin kombine edildiği bir örnek sundu: Bir çikolata fabrikasında yeni soğutma sistemi ile birlikte, soğutma ve iklimlendirme proseslerinin atık ısısını kullanan bir ısı pompası uygulaması. Her iki sistemde de soğutucu akışkan olarak amonyak kullanılmış. Yeni sistem sadece müşterinin enerji faturalarını düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda eski sisteme oranla karbon ayak izini de % 47 azaltıyor.
HKT Huber-Kälte-Technik GmbH firmasından Karl Huber, sürdürülebilir bir soğutma çözümü örneği için, soğutucu akışkan olarak amonyak ve dimetileter karışımı (R723) kullanan bir bira fabrikasındaki uygulamayı gösterdi. Huber, uzun yıllardır amonyağın bira endüstrisinde yaygın olarak kullanılan bir soğutucu akışkan olduğunun altını çizdi. “Almanya’da bira üreticilerinin çoğu küçük ölçeklidir. Bu tür işletmelerde geleneksel amonyaklı uygulamalar çok uygun değilmiş gibi görünebilir. Ancak, 5 ile 200 kW kapasite aralığındaki soğutma sistem kapasiteleri için R723, pekala enerji verimliliği ve çevre dostu uygulamalar açısından başarı ile kullanılabilir.”
Macaristan firması QPlan Ltd.’ten Janos Winter, NH3/CO2 kaskad sistem kullanımına dair örnekler verdi; Thermofin GmbH firmasından Josef Riha, propanın çok iyi termodinamik özelliklere sahip oluşu ve farklı sıcaklık bölgeleri için de uygun oluşu sayesinde kullanımının giderek yaygınlaştığına dikkat çekti.
İngiltere’de bir süpermarket zinciri olan Sainsbury’de ve İsviçre Migros’ta soğutucu akışkan olarak CO2 kullanımının yine enerji verimliliği ve çevresel avantajları örnek sunumlar olarak yer aldı. Şirketin soğutma uzmanı John Skelton, bu yıl Şubat ayında soğutma sistemlerinde karbondioksit kullanan 100. mağazalarını açtığını, 2030’a kadar Sainsbury’de tüm soğutma sistemlerinin CO2gruplarına dönüştürülmesini hedeflediklerini söyledi. Skelton’a göre, karbondioksitle çalışan soğutma sistemleri R404a gibi yaygın kullanılan diğer akışkanlara oranla karbon ayak izinde % 30 civarında azalma sağlıyor. Buna mukabil bu sistemlerin bakım, servis ihtiyaçları geldiğinde deneyimli, uzman personel bulmanın henüz yeterince kolay olmadığını da göz önünde tutmak gerekiyor. Gelecekteki enerji verimliliği hedeflerine ulaşılması için özel önem gösterilmesi gereken alan da bu olacak. Teko’dan Conrad-Cornelius Moeller de benzer kanaate sahip. Bugün, süpermarket soğutma sistemlerinde doğal soğutucu akışkanlara geçilmesinin önünde teknik açıdan hiçbir engel yoktur. Ancak işletmeciler, işletme prosedürlerini daha iyi bildikleri için alıştıkları sentetik akışkanlarla çalışmayı tercih ediyorlar. Migros süpermarketleri de, soğutma sistemleri için enerji verimliliğine odaklı bütünsel bir yaklaşım geliştiriyor. Proje Müdürü ve soğutma sistemleri müşaviri Hans Balatka, grubun süpermarketleri için sistematik enerji yönetimi uygulayarak tek tek enerji tüketimi seviyelerini azaltma çalışmalarına nazaran daha başarılı sonuçlar alabildiklerini söyledi. Bu, hangi sistemlerin çalışma koşullarına göre ayarlarının ideal şekilde yapılmadığını, hangi sistemlerin hatalı işletildiğini açıkça ortaya koyabiliyor. 2010’dan bugüne CO2 , Migros süpermarketlerinde standart soğutucu akışkan olarak kabul edilmeye başlandı. Böylelikle süpermarket içinde soğutma alanları ihtiyacı % 72 oranında artmasına rağmen, karbon ayak izi % 49 oranında azalmıştır.
eurammon Yönetim Kurulu Üyesi Mark Bulmer; "Tüm bu tartışmalar, doğal soğutucu akışkan kullanan uygulamaların ne kadar çeşitlenmiş olduğunu yansıtıyor. Her alan için mükemmel olabilen bir tek çözüm yoktur. Soğutma sistemleri ile ilgili seçimleri, çeşitli faktörlerin kombinasyonu tarafından belirlenir." diyor.
Dubai merkezli “Climate Control Middle East” dergisinin Şef Editörü Balakrishnan Surendar ve İspanyol firması Apina’dan Carlos de Ceballos’a göre, doğal soğutucu akışkanlarla ilgili vizyon Avrupa sınırlarının ötesine, körfez ülkelerine de taşındı. Surendar, körfez ülkelerinde doğal soğutkanların kullanımı ile ilgili gelişmeleri aktardı, doğal soğutucu akışkanların özellikle gıda sektörü, enerji santrallerinin türbin girişlerindeki soğutma uygulamalarında (turbine inlet air cooling -TIAC) ve bölgesel soğutma uygulamalarında önemli ölçüde gelişme potansiyeline sahip olduğunu söyledi.
Bu alanda ABD ve Avrupa pazarı, gerek yasal düzenlemeler gerekse soğutma, iklimlendirme teknolojilerinde birbirine yakın sayılacak şekilde yol alıyor. Körfez ülkelerinde çok büyük bir enerji talebinin olduğuna dikkat çeken ve enerji santrallerinde amonyaklı soğutma uygulaması hakkında bilgi aktaran Carlos de Ceballos, özellikle enerji santralleri alanında soğutma alanındaki profesyonellerle tesis teknik işletmecilerin ve tasarımcıların karşı karşıya geldiklerini söyledi.
Sempozyum, gelecek yıl yine Schaffhausen’de yapılacak. Sempozyumun sunumlarına www.eurammon.com adresinden ulaşılabilir.